Hygiene translate French

Sağlık müfettişini çağırın.

- appelle l'hygiene.

İnatçı, sıradan, mantıksızca iyimser... kirli, pis, çok genç.

Elle est lourdingue, quelconque, d'un optimisme déconcertant, sans hygiene, amateur, trop jeune.

Hygiene'in kızına bakıcılık yapıyor.

La fille du ministre de l'Hygiène.

- Bir temizleneyim de... - Haydi bakalım.

-... pour ma petite hygiene...

Eğer hepinizi memnun etmek istiyorsam

Je dois avoir une bonne hygiene dentaire si je veux toutes vous satisfaire.

- Daha hijyenik.

Question d'hygiéne.

Sıcakta sağlık konulu bölümümüz burada sona erdi.

C'était "Hygiéne en Pays Chauds".

Ahlak, sağlık ve hijyen kurallarını ihlal ederseniz... sonuçlarına da katlanırsınız.

Quand on viole les lois de la morale et de l'hygiéne, on récolte la tempête.

Birinin diş sağlığıyla ilgilendiğini göremiyorum.

- Je te vois mal t'occuper de l'hygiéne de quelqu'un d'autre.

Çocukluk. Uyku. Ergenlik.

Enfance... sommeil... puberté... nutrition... périodes difficiles... vie amoureuse... temtations... hygiene personnelle... religion... tragédies... mariage... masturbation... peurs... sports... poussée de croissance... université... violence... école... rendez-vous amoureux... carriere...

Tabii onur anlayışı, dürüstlük ve de ahlaki değerlerin hariç.

Nous. A part notre sens de l'honneur, de la décence, de la morale... et de l'hygiéne.

Hygiene mi?

Ah bon?

Müfettişler ızagarımın temizliği hakkında başımın etini yiyor,

Dans cette entreprise ma hantise est l'hygiéne.