English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Ibiza

Ibiza translate French

190 parallel translation
- Ibiza'ya gidiyorum.
Je vais à Ibiza.
Geçen yıl İbiza'ya gittiniz.
Vous avez été à Ibiza.
- İbiza'da mı?
- A Ibiza?
Bir zamanlar sahtekarlıklar hakkında kitap yazan... bir adam, Ibiza'dan Paris'e beni görmeye geldi. Ve, "Duydum ki sen Elmyr'in ilk müşterisiymişsin." - ve adamın adı da?
Un romancier qui écrivait un livre sur les "faux" vint à Paris et me dit : "vous êtes bien le 1er acheteur d'Elmyr?"
Şimdiye kadar anladığınız üzere François'le anlaştık... ve Ibiza adasında kendimizi... tüm sahtekarlık tarihinin en büyük skandallarının... içinde bulduk.
Peut-être... Depuis, je suis tombé, avec François, à Ibiza, sur certains des plus grands escrocs du monde
Tek bi ada, iki Ibiza.
Une île... Deux Ibiza :
Ben 1959 da, Amerikadaki hayatımın vaziyetin kesin... bir şekilde zorlaştığını farkettiğimde... Ibiza'ya geldim.
Je suis arrivé à Ibiza en 1959, ma vie en Amérique devenait trop difficile.
Burası Ibiza ve buranın çekiciliği bu zaten. Ibiza'yı Ibiza yapan bu.
C'est son charme!
Ibiza Ibiza'dır, ve burada insanlar kendileridir, anlarsınız ya... insanlar daima oldukça ilginç şeyler yaparlar, bilirsiniz. Bu yüzden asla şaşırmamalısınız.
Les gens y sont eux-mêmes, souvent très originaux, mais personne ne s'en formalise!
Minnesota'dan Ibiza'ya gelmeye... karar verdim. ve şimdi onun... koruması oldum.
dans l'espoir de le rencontrer et maintenant je suis devenu son... garde du corps!
- "60,000 pound değerindeki villasındaki stüdyosunda... - Bu fevkalade. " bir akdeniz adası olan Ibiza'da... "
"dans l'atelier ensoleillé d'une villa de 60 000 livres à Ibiza..."
- Efendim? Neden Colin'e yazıp, Janet'in Ibiza'ya gideceğini bildirmiyorsun?
Ecris à Colin pour lui dire que Janet va à Ibiza
Eğer heyecan arıyorsan, güneye, Ay-biza'ya git.
Les gonzesses biens sont dans le sud, à Ibiza
Sadece Bisa yakınlarındaki sahilde çıplak yatıyordum ki birden şimşek çaktı.
Je me faisais bronzer nu sur une plage près d'Ibiza et, tout à coup, clic!
İbiza'ya gitmeyi gerçekten çok istiyorum.
En fait je veux aller à Ibiza.
İstediğin İbiza tişörtlerini aldım.
j'ai pris les t-chirts d'Ibiza.
Hayır, hiç Ibiza'ya gitmedim.
Non, je suis jamais allé à Ibiza.
İbiza'da.
A Ibiza.
- Neden Ibiza?
- Pourquoi à Ibiza?
New Order Ibiza'ya gitti ve albüm kayıtları iki sene sürdü.
New Order est parti à Ibiza et a mis deux ans à faire l'album.
Biraz artist olduğumu düşünmeyi severim.
Que j'ai le style... Ibiza.
Ben kör olası Ibizayım.
Je suis même Ibiza!
Ibiza'yı biliyorum.
Je connais un peu lbiza.
- İbiza ayakkabılarına benziyor.
- On dirait des bottines d'Ibiza.
Ibiza dışında bir yolda. Vaughn'a mı? Biyolojik silahları izlememiz gerekiyordu.
Là, on recherche les armes biologiques.
Merhaba, İbiza!
- Bonjour, Ibiza.
Frankie 11 yıldır İbiza'da dünyanın en iyi kulüplerinden birinde çalıyorsun.
11 ans d'Ibiza dans les meilleurs clubs du monde...
Şimdiyse olgun biriyim. 38 yaşındayım ve güvenle söyleyebilirim ki... "İbiza..."
Mais aujourd'hui, j'ai mûri j'ai 38 ans et je peux dire, tout à fait entre nous qu'Ibiza est...
Charlize Bondo. Ibiza Beat.
charlize Bondo d'Ibiza Beat.
lbiza kumsallarında olan mı?
Sur la plage à Ibiza?
Temel olarak, müzik kaydı yapıyoruz. Ve benim Ibiza'da bir stüdyo açma önerim harikalar yarattı.
Nous nous occupons principalement de la gravure de musique et mon idée est l'ouverture d'un studio à Ibiza où nous avons eu des résultats fantastiques.
- O zaman İbiza mı?
- À Ibiza, alors?
İbiza'yı unuttun mu?
Tu te souviens pas d'Ibiza?
Uçuş kayıtlarına göre bu sabah Ibiza'ya gitmiş.
Il a décollé pour Ibiza ce matin.
İbiza gibi falan olmalı.
Un peu comme Ibiza!
Birgün İbizada çılgınca eğleniyorduk sonra gece yarısı bir telefon geldi. Nişanlanmış...
Un soir, on était à une rave à Ibiza, et là, il nous appelle pour nous dire qu'il s'était fiancé.
Sonunda ben formika masalarda karnımı doyurmaya çalışırken, sen İbiza plajlarında güneşlenirsin ve sana istediği kadar yakınlaşabilen yeni sevgilin sırtına kakao yağı sürer!
Et là, je fini en mangeant seul sur une table en formica sous une lampe oscillante tandis que toi, tu es sur une plage à Ibiza te faisant enduire de beurre de cacao par ton nouvel amoureux duquel tu ne peux jamais trop te rapprocher!
- Ibiza mı?
- Ibiza?
Onu en son Ibiza'da gördüm.
La dernière fois que je l'ai vue, c'était à Ibiza.
Ünlülerin plajlarında sızdığı Ibiza mı?
Elle s'est évanouie comme Tara Reid à Ibiza?
Avrupa'ya gittik ve en son Ibiza'ya vardık.
- On est allés en Europe. On a fini à Ibiza.
Ibiza kesinlikle züppe sosyeteye göre bir yer değil.
Ibiza n'est pas pour les snobs.
Burada yaşamayı bu yüzden seviyoruz.
Nous aimons vivre à Ibiza.
Ibiza'daki bir başka ressam.
... voici un autre peintre d'Ibiza :
Connecticut'a, evet. Ibiza'dan birisi daha.
Quelqu'un d'Ibiza aussi...
İbiza'da kadınlar üstsüz dolaşıyor.
Où elles enlèvent leur haut de maillot de bain.
İbiza'ya hiç gitmedim.
Je connais pas lbiza.
Bir sürü insan İbiza tatilleri sırasında üstsüz fotoğraf çektiriyorlar, öyle değil mi? Tanrı aşkına.
Bon sang.
İbiza, İspanya
Ibiza, Espagne
11 yıldır İbiza'da çalıyorsun Frankie.
c'est ta 11e année ici.
- Ibiza.
- Ibiza.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]