Icu translate French
53 parallel translation
Hemen ICU'ya götürmüşler ve iki ünite kan vermişler.
Ils ont couru aux soins intensifs, lui ont filé deux unités de sang.
Sıkı güvenlik altında ICU'ya getirildi.
Il est en réanimation sous haute sécurité.
Dr. Kenseno I.C.U.'ya
Dr Kenseno à l'ICU.
ICU'ya haber verin, potasyum seviyesini de tekrar kontrol edin.
Prévenez l'unité de soins intensifs. Vérifïez son niveau de potassium.
Az önce gördüm ICU'da. Hala nefes alıyordu.
On vient de le voir, il respirait.
Onu ICU için hazırlamanızı istiyorum.
Préparez-la pour les soins intensifs.
ICU'ya gelmeniz gerekiyor, Bayan Hathaway.
J'ai besoin de vous, Mlle Hathaway.
O uyandığında ICU odasında yalnızdım.
J'étais seule en réanimation quand il s'est réveillé.
- İyi, O zaman ICU'da olacak.
- Elle sera en soins intensifs d'ici-là.
Mavi ekipten ICU'ya lütfen.
Équipe bleue demandée aux soins intensifs.
ICU hastaları güney kanadına gidecek.
Les patients en réa vont dans l'aile sud.
Az önce ICU'da organ bağışçısının yanındaydım.
J'étais aux soins intensifs avec la donneuse d'organe.
Kardeşini "ICU" ya naklediyoruz.
C'est le problème. On ne sait pas exactement.
Onu ICU'ya götürüyorlar.
Ils la mettent en soins intensifs.
ama sonrasında ICU'ya yeni böbreğinin yaşadığı uyum sorunuyla ilgili olarak dönmüş.
A fini aux soins intensifs avec des complications dûes à son nouveau rein.
Yeşil sigara içme salonuna, mavi ICU`ya, sarı ise çıkışa.
La ligne verte pour la salle des fumeurs, la bleue pour l'unité de soins intensifs, la jaune pour les sorties.
ICU elbisesini giydirin, çabuk!
Mettez-le dans la combinaison ICU, dépêchez-vous!
Açık olan kısımları plastikle örteceğiz, ve onu ICU'ya alacağız.
Non, on la laisse ouverte, on la couvre de plastique et on l'emmène aux soins intensifs.
O Duram General'den İCU'ya nakledilmiş.
Il a été transféré vers l'ICU de Durham.
Yoğun bakım onun için faydalı olmuştur herhalde.
ICU doit lui faire du bien.
ICU bölümünde durumu kritik olan hastalar bulunuyor.
Iil y a des patients critiques dans les chambres...
- O.R. ICU.
Salle d'op, Unité de Soins Sntensifs.
icu'ya hemen Ajan Walker'ı getirin!
Faites venir l'Agent Walker aux soins intensifs tout de suite!
Fakat bu onaydan önce, ICU'da 9. bir adam vardı.
Il y avait un 9ème homme dans la salle avant qu'il ne meure.
Yoğun bakım ünitesi, buyurun.
ICU, que puis-je faire pour vous?
O ICU'da Kalıyor, Fakat Doktorlar Bunun Bir Çeşit
Elle est en soins intensifs, le docteur pense à une drogue.
Kocası için bahaneler uydurmayı bırakması 5 yıl sürdü ve boşanmaya da yoğun bakım ünitesinde yatınca karar verdi.
Ça à pris 5 ans à ma tante et un voyage à ICU pour arrêter de se trouver des excuses à propos de cet homme et de divorcer.
Ben ICU'deyken uyuduğumu sandığı geceye dek.
Jusqu'à ce qu'une nuit dans l'ICU quand il pensait que je dormais
Mavi Kod, ICU.
Code bleu en soins intensifs.
- Hemen, ATT'yi arayın, acilleri de.
- D'abord faut contacter le CTU, le ICU.
Tedavi koordinatörü lütfen yoğun bakım hemşiresini arayın.
Coordinateur de soins et traitements composez le numéro de la station d'infirmières du ICU.
Tedavi koordinatörü, lütfen yoğun bakım hemşiresini arayın.
Coordinateur de soins et traitements composez le numéro de la station d'infirmières de ICU.
Tamam, seni yoğun bakımda birkaç gün tutacağız sonra da normal bir odaya alacağız, tamam mı?
Ok, nous allons te garder ici, dans le ICU, encore quelques jours, puis nous ne mettrons dans une chambre, ok?
Yoğun bakımın orada buluşuruz.
On se retrouve au ICU.
ICU'da olmalı.
Je pense qu'il est en soins intensifs.
Yoğun bakımdan yeni çıktı.
Ils viennent juste de le sortir de ICU.
Evet. Telefonumu yoğun bakım ünitesinde kapattırdılar.
Ils m'ont fait éteindre mon téléphone au ICU.
çeviri : kepboy iyi seyirler diler.
S01E06 ICU
Lindy sahte erişim noktasına yaklaşmak için yoğun bakım ünitesine giriş yaptı ama bu bir problem değil ki.
Lindy a vérifié toute seule dans le ICU pour être plus proche du point d'accès de la morgue, mais c'est pas important.
Pam, yoğun bakıma lütfen.
Pam aux ICU, s'il vous plait.
Bu adam dün gece rutin klinik otopsi için Kuakini Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinden getirildi.
Cet homme a été ramené du ICU du centre médical de Kiakini la nuit dernière pour autopsie de routine.
Delano resmen yoğun bakımdan taburcu olmuş ve tamamen iyileşecekmiş.
Delano a officiellement été relâché par le ICU et devrait se rétablir complètement.
Yoğun bakımda abdominal duvar yenilenmesi ameliyatı olan bir hastam var.
♪ Oh ♪ Hé, euh, j'ai une post-op de reconstruction du mur abdo à l'ICU.
Seni ICU'ya transfer ediyoruz ve ameliyat edeceğiz.
Il y a des gonflements dans votre cerveau. On va vous emmener aux soins intensifs, et nous allons devoir opérer.
Yoğun bakım 4 numaralı odada mavi kod.
Code bleu, ICU, chambre 4. - Code bleu, ICU, chambre 4.
Kod Mavi, ICU.
Tu vas pousser les vasopresseurs.
Kod Mavi, ICU.
Pas le choix. Palettes.
O, ICU'dedir.
Elle est dans l'ICU.
Onu yoğun bakıma alalım.
Emmenez-le au ICU.
İCU.
Soins intensifs.
İCU'da mavi kod var!
Arrêt cardiaque aux soins intensifs!