Iggy translate French
220 parallel translation
Iggy bana çok nazik davranıyor.
Iggy est gentil aussi.
Iggy benden, gemide ki diğerlerine oranla daha çok hoşlanıyor.
Je suis sa préférée.
Öyle değil mi, Iggy?
Pas vrai, Iggy?
Oradaki J.R. Şu gözlüklü salak da, Iggy.
Voici Joey. Lui. C'est J.R.
Hal.
Iggy. Et là.
Size iyi haberlerim var. 3 bedava bilet alabilirim. Palladium Iggy Pop, Deedee ile...
Je peux avoir trois billets gratuits pour Iggy Pop avec Dee Dee Ramone.
İyi, o zaman artık uzman sayılırsın. Iggy, sen yıkıyorsun.
Justement, tu es expert!
Debbie, sen de kuruluyorsun. - Spike?
Iggy lave la vaisselle, Debbie essuie...
Ne düşünüyorsun? İggy? Değişir.
- Qu'en penses-tu, Iggy?
Bunu seni rahatsız etmek için yapıyor. Iggy.
Il fait ça pour te taquiner.
Bunu yapmamalısın. Yine incineceksin. Tamam, Iggy.
Ne fais pas ça, tu vas encore prendre des coups!
Ama en sorumlunuz Iggy.
Tout le monde est chef, mais Iggy est le super-chef.
Acele et lütfen Igg.
Dépêche-toi, Iggy...
Oh, Iggy, bu oyun tutmalı.
Oh, Iggy, il faut que cette pièce marche!
Ah, Iggy, çıkış yolunuzda, çöpü de atabilir misiniz?
Tu peux sortir les ordures en partant?
Iggy, Dee Dee, Chrissie, Debbie.
Qui? Iggy! Dee Dee!
Iggy Bundy,
Iggy Bundy.
Çiftçilik için tüm ihtiyacınız olan çocuklar, doğru aletler çiftçi zihniyeti ve Çiftçi Iggy'nin Almanak'ı.
Pour cultiver, il suffit d'avoir les bons outils, l'esprit de la terre et votre exemplaire de L'Almanach du fermier Iggy.
Bakalım Igster bu sabah için ne demiş?
Voyons ce qu'Iggy a à dire, ce matin.
Çiftçi Iggl diyor,
Comme dit le fermier Iggy :
Doğru o benim. Kıytırığı ben yazdım.
C'est vrai, j'ai fait l'Iggy.
Evet, fakat sonra aynı gece Iggy Pop için bilet aldığımı öğrendi.
Mais elle a trouvé mon billet pour le concert d'Iggy Pop, pour le soir-même.
Çok kızdı, "ya ben ya Iggy Pop, kararını ver."
J'en ai pris pour mon grade. C'est moi ou Iggy Pop.
Iggy Pop meselesi ve diğer pisliklerim yüzünden.
De l'histoire d'Iggy Pop et de plein d'autres conneries.
Iggy Pop.
Iggy Pop.
Polis şefi Wiggum'un babası Iggy Wiggum vardı.
Si quelqu'un trouve une grenade dégoupillée, c'est la mienne. L'opérateur-radio, Sheldon Skinner.
Iggy Pop!
Lggy Pop!
Lester Bangs'i dinlediniz, ben Alice Wisdom ve işte Iggy Pop.
C'était Lester Bangs. Alice Wisdom au micro et voici lggy Pop!
Clash, Iggy, The Ramones... Sex Pistols...
Les Clash, Iggy, les Ramones, les Sex Pistols...
Lou Reed, lggy Pop,
Lou Reed, Iggy Pop...
1981'de David Bowie şarkılarını çıplak söylediği konser!
Iggy Pop qui chante du David Bowie, nu en 1981.
Emekli "Iggy" Stenkowski tam on sekiz yıldır birçoklarının kırılamaz gözüyle baktığı olağanüstü bir rekorun sahibi.
" Pendant 18 ans, le désormais retraité Iggy Stenkowski a détenu un record imbattable :
Queens'li sürücü Doug Hef... ... fernan Heffernan şu an itibariyle olaysız ve kesintisiz 946 teslimat gününü tamamlamış durumda ve bu ayın 18'inde Iggy'nin rekorunu kırabilir.
Le chauffeur du Queens Doug Hef fernan, a actuellement un record de 946 jours sans incident et devrait battre le record d'Iggy le 18 de ce mois. "
Şu anda Iggy'nin plaketinin durduğu yere.
- là où se trouve celle d'Iggy.
Iggy'nin rekorunu kırmana üç gün kaldı.
- Bien sûr. Vous êtes à 3 jours du record d'Iggy.
Onlara aldırma Heffernan Muhtemelen eskiden Iggy'le çalıştıkları için üzgünler.
Vous inquiétez pas pour ces gars. Ils sont contrariés car ils conduisaient avec Iggy.
Belki Iggy gibi bir adamın sırt yıkılmak üzere olan kamyonunu çalıştırabilmek için hurdalıktan parça aşırdığını hatırlıyorlardı.
Ils se souviennent comment Iggy devait piquer des pièces à la casse pour réparer son camion quand il voulait tomber en panne.
Ya da Iggy gibi bir adamın on iki saatlik vardiyasına rağmen nasıl gülümseyebildiğini hatırlıyorlardır.
Un mec comme Iggy souriait même après un service de 12 h dans une tempête de neige.
Ve Iggy'nin ofisine dalarak'Çocuğa bir şans daha vereceksin. " dediğini.
Et comment Iggy est entré dans ce bureau et a dit : "Donnez une 2e chance à ce gamin."
Belki sadece Iggy'nin böyle bir adam olduğunu hatırlıyorlardır.
Ils se souviennent peut-être qu'Iggy était comme ça.
- İggy, Çok moralim bozuk, eşlik edecek birine ihtiyacım var.
- Je suis déprimé, me laisse pas seul.
Pozitif ruhumu muhafaza edeceğim. - İggy.
Ne voyons pas ça comme un mauvais présage.
Komik Iggy, teşekkürler.
Très drôle...
Kapa çeneni Iggy.
Par ici, papa!
Kim o? İggy, kapı.
Va ouvrir.
Sorumlu sensin, Ig. Herkes sorumlu.
C'est toi le chef, Iggy.
Bunu yapmalıyız.
Il le faut, Iggy.
- Ah, bay bay, Iggy. - Bay bebeğim.
- Au revoir, Iggy.
Sigara içme, Iggy.
Fume pas.
Iggy Pop ölmedi.
Il est pas mort.
Hepimiz Springfield'dandık.
Il y avait le père du chef de la police, Iggy wiggum.