Iki milyon dolar translate French
284 parallel translation
Yo, sadece iki milyon dolar.
Non. Seulement deux.
Sen bir kuruş kaybetmedin, ama stüdyo iki milyon dolar kaybetti.
Vous n'avez pas perdu un centime, mais le studio a perdu deux millions de dollars.
Ve kendini kurtarmak için, stüdyoya iki milyon dolar kaybettirdi.
Afin de sauver ma peau, on a fait perdre deux millions de dollars au studio.
- Tabii ki, iki milyon dolar umurumda.
Je ne m'en moque pas. Ce sont deux millions de dollars.
Yanımdaki koltukta iki milyon dolar.
Deux millions de dollars à côté de moi!
Ancak şirketinizin değeri iki milyon dolar eder. Emeklilik fonunuzda 350 bin dolar var.
Mais vous disposez d'une part de 1,2 million de dollars sur votre affaire et des 350 000 dollars sur votre retraite.
Çantada iki milyon dolar var.
Il y a deux millions de dollars dans cette mallette.
Senin götün için iki milyon dolar.
Deux millions pour tes fesses.
FBI iki milyon dolar derken, Havaalanı polisi dört milyon dolar diyor.
Le F.B.I. Parle de 2000000 $, la Police de l'Air de 4000000 $.
Ben, bütçe şimdiden iki milyon doları geçti.
Ben, on vient d'augmenter le budget de deux millions.
- Bunlar ne böyle. - Varlığı iki milyon dolar kadar. - Peki bu ne?
- Il pèse près de deux millions.
- Orası iki milyon dolar.
J'en demande deux.
- Karaborsada iki milyon dolar ediyor.
- Deux millions au marché noir.
- Evet, iki milyon dolar.
- Deux millions.
- Kusura bakmayın ama anlayamadığım bir şey var, bu insanlar, bu adam, kadın her neyse oğlumu burnumun dibinden kaçıracak kadar zeki ama sadece iki milyon dolar istiyorlar.
Ce que je comprends mal c'est que ces gens... Il ou elle ont réussi à enlever mon fils mais ignorent que je peux payer bien plus.
Dediğin gibi seri numaraları alınmamış iki milyon dolar.
Deux millions en billets usagés.
- Onu da kandırdın değil mi? - Bu adam iki milyon dolar?
- Tu l'as fait changer d'avis, hein?
Son haberlere göre, Tom Mullen oğlu için koyduğu ödül parasını iki milyon dolar arttırdığını açıkladı.
Dernière nouvelle : Tom Mullen aurait augmenté la prime de deux millions.
Zamanı gelince de her kurşun için iki milyon dolar.
Puis, en temps voulu... deux millions pour une balle.
Beraber iki milyon doları alır gideriz.
On se tirera avec deux millions!
Emrinde iki milyon dolar değerinde gözetleme donatımı olmasına rağmen, tutuklamayı bu palyaçolar başardılar.
Vous mettez le paquet et ces clowns l'arrêtent?
Ira, fidyeciler iki milyon dolar istiyor.
La rançon est de 2 millions.
Cuma gününe kadar iki milyon doları hazırla.
Mon associé et moi, on s'occupe de ta dette avec Antoine.
Sana şöyle desem ; iki milyon dolar.
"Deux millions de dollars"!
Pislik herifler iki milyon dolar istedi. İki milyon dolar. Bu planda yoktu.
Ces enfoirés ont demandé deux millions de dollars!
Tek Gözlü Dobson'ın asker maaşlarını çalmasından sonraki en büyük iş. İki milyon dolar, Grosvenor Meydanı, 1945.
Le plus beau coup depuis que Dobson le Bigleux a embarqué la paie des G.I., 2 millions de dollars!
Ben kaybettim inanabiliyor musun? iki buçuk milyon dolar.
imagine, je viens de perdre deux millions et demi?
İki hafta önce batı karşıtları için, direnişçi bir örgütün milyon dolar değerindeki külçe altınına hükümetlerinin jandarması aracılığıyla el konuldu ve hemen, Demir Perde arkasına altını götürmek için hazırlıklara başlanıldı.
Il y a deux semaines, un million de dollars en lingots d'or destiné à financer la résistance dans un pays de l'Est a été intercepté par la police militaire de ce gouvernement. Cet or sera bientôt envoyé derrière le rideau de fer.
Bölümü iki ayda iki milyon Doları bunun için mi harcadı?
Sans doute.
İki milyon Dolar.
Deux millions de dollars.
İki buçuk milyon dolar kazandığım oldu.
J'ai déjà gagné deux millions et demi.
İki buçuk milyon dolar kaldıran herkes o parayla ne yapacağını bilir.
Quand on gagne deux millions et demi, n'importe quel con sait quoi faire avec :
İki günlük bir periyotta altı milyon dolar geldi.
En l'espace de deux jours, il est rentré $ 6 millions.
İki milyon dolar isteyerek şehre şantaj yapmaya çalışan terörist grubunu ele geçirmedeki katkından dolayı veriyoruz.
Pour avoir aidé à détruire un groupe de terroristes... qui tentait d'extorquer à notre ville 2 millions de dollars.
- İki milyon dolar.
- Deux millions de dollars.
İki milyon dolar, doğru mu?
2 000 000 $, ça va?
İki buçuk milyon dolar, Bay Unger.
2 500 000 $, M. Unger.
- İki milyon dolar istiyoruz.
On remonte à deux millions.
SMITHSONIAN KURUMUNA İKİ MİLYON DOLAR ÖDEYİNİZ
PAYABLE A : INSTITUTION SMITHSONIAN DEUX MILLIONS DE DOLLARS, M. TALMADGE
- İki milyon dolar nasıl olur?
- Deux millions de dollars?
Batman'in bizzat evime gelip çeki alması koşuluyla Gotham United Fonu'na iki buçuk milyon dolar bağışlayacağım.
Je donnerai 2 millions et demi au Fonds charitable de Gotham si Batman vient chercher le chèque en personne.
İki milyon dolar kazanabilirdik.
On aurait pu avoir deux millions.
İki milyon dolar.
Deux millions de dollars.
İki milyon dolar?
Deux millions?
İki milyon dolar.
2 millions de dollars.
İki milyon dolar, Corky.
Deux millions de dollars!
İki milyon dolar.
Deux millions de dollars!
Ama seni bulmak piyangoda kazanmaktan daha kolay. İki milyon dolar için seni ele vermeyecek birini tanıyor musun? Hiç zannetmiyorum.
Connaissez-vous quelqu'un qui ne vous livrerait pas?
Fidyeciler iki milyon dolar istiyor.
La rançon est de 2 millions de dollars.
- İki milyon dolar. - Hayır, neden?
2 millions de dollars.
- İki milyon dolar mı? - Evet dostum, evet.
Deux millions de dollars!