English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Incindim

Incindim translate French

143 parallel translation
Gerçekten çok incindim.
On n'avait jamais vu mariée si richement dotée.
Çok incindim. Buna rağmen seni bağışladım.
- J'ai été blessée sincèrement.
Ben... incindim.
J'ai... été blessé.
Yeterince incindim.
J'ai ètè assez blessé.
Zaten incindim o büyük şişman kanişi taşımaktan.
Je suis déjà claqué. Je l'ai tellement porté, ce gros caniche! J'aimerais tomber raide mort.
Ned, çok incindim, gerçekten.
Ça me blesse, tu sais.
Beni ilk kez Sharon'la karıştırdığın zaman çok incindim.
D'abord, j'ai été vexée d'être confondue avec Sharon.
Çok incindim.
Ça m'a blessé.
Ama bana kayıtsız davranışından incindim.
Ton extrême réserve me fait souffrir.
İlkin çok incindim ve aşağılandım.
Ça m'a blessée et humiliée.
Sonra çevresindeki yıldız adaylarıyla oynaşmaya başladı çok incindim
Quand il s'est mis à me tromper avec des starlettes et tout ça, ça m'a fait mal.
Kızardım, incindim.
Je suis tout écorché.
Yüce Tanrı onları aldığında,.. ... ben incindim.
Quand le Seigneur les a rappelées à Lui, je n'ai pas supporté.
Hatırlamamana hayli incindim.
- Qu'est-il arrivé? Ça me chagrine que vous ayez oublié!
Biraz incindim.
Je suis un peu vexé.
Çok ama çok incindim.
Je suis déprimée, complètement déprimée
- Daha önce incindim.
- Une femme m'a blessé, récemment.
Gerçekten çok incindim.
Je suis profondément vexée.
Pekala, biraz incindim.
Je suis un peu noué.
Çok kötü incindim.
J'ai vachement souffert.
Elbette zamanında ben de incindim.
Oui, elles m'ont fait souffir.
Yok yahu! Egzersiz yaparken incindim sadece!
Non, je me suis fait ça à force de trop m'entraîner.
Sanırım daha önce biraz incindim.
J'ai du etre blessee dans le passe.
Ç ok incindim!
J'ai tellement mal!
# Çok incindim. # Bunu açıklamanın zor olduğunu hissediyorum.
J'ai si mal que je ne peux pas l'expliquer.
- Gerçekten incindim.
- Vraiment vexé.
Düşünemem. Koşum yüzünden incindim.
Je ne pense plus, tu m'as trop vexé.
"Merhaba efendim, gerçekten çok incindim basının beni kadınlardan nefret eden biri olarak tanımlamasından."
" Monsieur, je suis blessé que vous ayez dit que je hais les femmes.
Ben çok incindim baba.
J'ai blessé beaucoup personne, mon père.
Tıpkı o arkadaşından ya da aşığından aldığın mektuplar gibi... Beni incitmekten de korkma. Ben senin dolambaçlı laflarından ve güvenilmezliğinden yeterince incindim.
Ne cherche pas à m'épargner, ce qui me blesse, c'est tes mensonges et ton silence.
Hem incindim, hem de para ödemem bekleniyor.
C'est moi qui souffre... et qui dois payer?
Ama incindim! Evet. Sizin son derece bencilce davranışınız yüzünden.
Mais je suis blessée par ton incroyable égosme.
Çok incindim. - Yeni araban için seni kutlamadım mı?
- Je ne t'ai pas félicité pour ta voiture?
Ve biraz incindim açıkçası.
Et tu sais, ça m'a un peu vexé.
Hem de dört sene boyunca ve çok incindim.
Et je m'y suis brûlée.
- İncindim doktor.
Mais si, Docteur.
İncindim, George.
Je souffre.
İncindim, eski dostumun şu yaptığı...
Ça me peine... que mon vieil ami...
- İncindim.
- Je vais pleurer.
İncindim.
Blessé.
- Yanlış bir şey var mı? İncindim.
C'est insultant.
İncindim!
J'ai mal.
Onun tarafını tutuyorsun. İncindim ve en iyi arkadaşım benim tarafımda değil.
Je suis blessée et sans ton appui!
İncindim ve utandım.
Mortifié et stupéfait!
İncindim.
Je suis vexé.
Ne kadar da incindim...
Ça m'a terriblement blessée.
İncindim Max.
Ça m'a fait mal, Max.
Ah tamam biraz incindim.
Et tu t'en fichais?
İncindim Lou.
Je suis blessé.
İncindim, ve ben kolay incinmem.
Et ça ne m'arrive pas souvent.
İncindim.
Ça m'a fait mal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]