English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Infernal

Infernal translate French

355 parallel translation
O Nosferatu ki, gece olunca pençelerini kurbanlarına geçirir ve onların kanlarının cehennemî iksirini emer.
La nuit Nosferatu enfonce ses dents dans ses victimes et est nourri par le sang, qui est un élixir infernal de la vie.
O Nosferatu ki, gece olunca pençelerini kurbanlarına geçirir ve onların kanlarının cehennemî iksirini emer.
La nuit Nosferatu enfonce ses dents dans ses victimes, et se nourrit de sang, qui est un élixir infernal de la vie.
- Şu kahrolası zımbırtının içinde sağa sola çarpıp sonra da bir maymun gibi sırıtayım öyle mi?
Je suis censé me faire secouer dans cet engin infernal... en souriant comme un babouin.
Dayanılmaz biri.
Il est infernal.
- Tam anlamıyla dayanılmazsın.
- Vous êtes vraiment infernal.
Kes şu lanet olası gürültüyü.
Arrêtez ce boucan infernal!
Bu melun ülkede uzun süre kalacağız sandım.
Je crois que nous sommes coincés dans ce pays infernal pour un moment.
- Beni öldürüyor.
- Oh, c'est infernal.
Bu adam imkansız.
Cet homme est infernal!
Bir halka diğerine geçer sana kadar gelir. Cinayet bir zincirdir.
Le meurtre peut être un cercle infernal.
Bu kıskacın içine nasıl girdim ben?
Comment ai-je fait pour me retrouver dans ce cirque infernal?
Yılan, yılan, yüze gülen zehirli yılan!
Ô mon oncle, le plus infernal des scélérats!
Bu hiç hoşuma gitmiyor.
C'est infernal!
Çok kötüsün baba!
Tu es infernal, papa!
Daha gürültülü yer görmedim!
Le bruit est infernal, ici!
- Tebrikler. - Nedir bu curcuna böyle?
Quel est ce tapage infernal!
Camlar açıkken, trenin sesi dayanılmaz oluyor.
La fenêtre ouverte, le bruit est infernal.
Şu korkunç sesi kesebilir miyiz?
Ce bruit infernal pourrait-il cesser?
Kes şu zırıltıyı!
Cessez ce tapage infernal!
Evlat, o iğrenç bir varlıktır.
C'est un etre infernal.
- Hiç böyle bir çocuk gördünüz mü?
- Il est infernal!
Bir de çıkardıkları berbat ses.
Et ce tapage infernal qu'ils faisaient!
Delirecegim simdi.
C'est infernal!
Cennet yücelecek, melekler borularını çalacak, iğrenç bir şamata yapacaklardır.
Le ciel exultera, les archanges emboucheront leur trompette et feront un tapage infernal.
Lütfen beni bu melun yerde yalnız bırakmayın.
Ne me laissez pas seul dans ce lieu infernal.
Duvarlardan, özellikle bu odadan yayılan, barbarlığın iğrenç özü sinmiş bu şeytani havayı aylarca yıllarca, solumanın ne demek olduğunu siz bilemezsiniz.
Vous ignorez ce que c'est de vivre ici mois après mois, année après année, à respirer cet air infernal, à absorber le miasme de la barbarie qui imprègne ces murs, surtout cette salle.
Lanet olsun.
C'est infernal!
Hepsine lanet olsun!
Infernal!
Son haftalarda... bir tür cehennem hayatı yaşadım.
Ça a été infernal pour moi, ces dernières semaines.
Tam cehennem.
Infernal.
Siyah bir yavru horozu ve beyaz bir tavuğu katledip efendilerine kurban etme uygulamasını yapmak üzerelerdi.
Ils allaient pratiquer d'anciens sacrifices à leur maître infernal. Les sacrifices du coq et de la poule.
Birkaç şeytani ruhun, Mocata'nın güçleri vasıtasıyla dünyaya girmesi.
Un esprit infernal, venu au monde grâce au pouvoir de Mocata.
Şeytani, gerçekten şeytani bir şey dünyada var olursa,
"S'il existe encore quelque chose d'infernal " et de vraiment diabolique en ce monde,
Gaddar bir mantığa boyun eğdim... ve şimdi ondan kurtulamıyorum.
Je suis dans un engrenage infernal. Je n'en sortirai plus.
Ne aptalca çünkü sokaktan her geçişinizde bir kanal var.
C'est infernal parce qu'à chaque fois on tombe sur un canal.
Bickersonlar mı bu?
C'est Le couple infernal?
- Savaşan Bickersonlar.
- Le couple infernal.
Cehennem çaylağı!
L'infernal épervier!
Kimi suçlarsın çocuğun bir veletse?
À qui la faute Si votre gosse est infernal
Acımasız bir rüzgar göklerde estiğinde... Acımasız bir rüzgar göklerde estiğinde...
Même si dans le ciel rugit un vent infernal
Eğer ölmek cehennemse... peki bu hayatın cehennemden farkı ne?
Vivre est infernal, et mourir l'est autant.
Ölmek cehennem ise... yaşamakta cehennemdir.
Vivre est infernal, et mourir l'est autant.
Ölmek cehennem ise... yaşamakta cehennemdir.
"Vivre est infernal, et mourir l'est autant."
Eğer ölmek cehennemse... o zaman yaşamanın cehennemden ne farkı var?
Vivre est infernal, et mourir l'est autant.
"Hevesli fotoğraf meraklısı", çıplak şehrin gürültüsünü özleyen kadim New York'lu.
La photographe à qui le bruit infernal de New York manque?
Bu hafta sonu cehennemi baslamadan kadeh kaldïrmayï öneririm. Ya son derece kurnaz ve karizmatik bir adama ya da sinsi ve zalim bir deliye.
Donc, avant que commence ce week-end infernal... je propose de lever nos verres à la santé... d'un homme charmant et séduisant ou... d'un fou diabolique et insidieux.
Dövüş Dünyasının Belası Yarasa Bey'e inşaa ettiğim bu yer yüzünden asıl benim aşağı inmem gerekir.
J'ai conçu ce domaine infernal, c'est à moi d'y aller. Mais si je meurs, vous n'aurez plus de guide.
Dünya günahın sonsuz... bir zevk cehhennemi.
Dans un monde infernal de plaisir sans limites... de péché.
Trafik denetiminiz var. Polis çıkaramıyorlar mı? Oldukça az.
S'ils détruisent ce canon infernal, l'honneur sera sauf, et vous ne devrez pas partir.
Oldukça berbat bir durum.
C'est infernal.
CAMBAZ KILIÇ
LE SABRE INFERNAL

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]