Information translate French
6,924 parallel translation
Tek istediğimiz azıcık bilgi.
Il nous faut juste une information.
Bunun üzerinden yürümezsem, verdiği bilgiler ne işime yarayacak?
À quoi sert cette information si je ne peux pas l'utiliser?
Yani, bu soruştıurmanın çoğu Samantha Orland'un raporların temeline dayanıyor yani bilgiler üzerinde oynadıysa...
Pratiquement toute cette enquête est basée sur le rapport de Samantha Orland, donc si elle a trafiqué l'information...
Haberin olsun genellikle serada erkeklerle öpüşmem.
Pour ton information, habituellement, je n'embrasse pas les garçons dans les serres.
Başlangıçtaki dava sırasında,... Holden'ın avukatı, dava kaydı için Hanna'nın herkesle yatan ününü lanse etmeye çalıştı.
Pendant le premier procès, son avocat a essayé de démontrer les moeurs légères d'Hanna, pour votre information.
Bilinsin diye söylüyorum ki şu an burada olmak istemiyorum çocuklar.
Pour information, les gars, je ne voulais pas venir.
Dr. Lecter'la alakalı ele geçirdiğiniz tüm faydalı bilgileri FBI ile paylaşmanız gerekiyor.
Vous êtes sensés partager toute information pertinente que vous trouvez à propos d'Hannibal Lecter avec le FBI.
Daha tedirgin edici olansa gizli bilgiye nasıl ulaşacaklarını biliyorlar.
Le plus troublant est qu'ils savent comment obtenir une information classée.
Beni düğününde istememeni anlıyorum ve tabii ki senin hakkın bu ama şunu söylemek istiyorum ki buna çok alındım.
Je comprends que tu ne veux pas de moi à votre mariage. et bien sûr c'est ton droit, mais pour information, je voulais juste dire que je suis vraiment blessée par ça.
Burada eski işvereniz Union Allied İnşaat adındaki münhal işletme ve ona bağlı kişiler hakkında herhangi bir bilgiyi tebliğ edemeyeceğiniz yazılı olarak yazmakta.
Vous acceptez, par écrit, de ne jamais divulguer d'information concernant votre ancien employeur, la société dissoute nommée Union Allied Construction, ou ses filiales.
Siz o bilgiyi herhangi emniyet teşkilatına sunsaydınız haklarınız sağlam kalacaktı ama siz onun yerine New York Bulletin gazetesine gittiniz ki kendisi özel mülkiyete ait gazetedir.
Si vous aviez transmis ces infos à une instance judiciaire, vos droits auraient été protégés, mais vous êtes allée voir le New York Bulletin, SCANDALE DE CORRUPTION un journal d'information privé.
Diyeceklerin devlet sırrı olsa iyi olur.
J'espère que c'est une information classée secret d'État.
- Tanıyorsun yani. Çoktan telsizden destek çağırdım.
Pour information, j'ai déjà appelé les renforts par radio.
- Bu bilgiyi saklatırdım, çünkü şimdi katil kalıbını ve aracını değiştirebilir.
- Je n'aurais pas dévoilé cette information... - d'incendie et de meurtre. - parce que le tueur peut changer...
Niklaus. Bu kadın karşılaştığımız tehditle ilgili bilgiye sahip ve bizimle paylaşmak istiyor.
Cette femme connait la menace à laquelle nous faisons face et elle veut partager cette information.
Başkan'ın emirleri yüzünden peşinden gidemediğin birkaç şey.
Une information que tu ne pouvais pas suivre à cause des ordres du Maire.
Kendisi bir bilgi kaynağı ve bir koz.
C'est une source d'information... Et une monnaie d'échange.
Hatırlatayım dedim.
Juste l'information.
Katilini yakalanmasına yardım eden herkese ödül teklif etmişti.
Il a offert une récompense pour toute information menant au tueur.
- Söylediğin her şey işimize yarar.
Toute information nous serait utile.
Bu bilgiyi sizinle paylaşacak konumda değilim.
Je n'ai pas la liberté de divulguer cette information.
Arabaya binince panikledi cunku soforun gizli bilgilerinin peşinde oldugunu sandi.
Et Cade a paniqué une fois qu'il était dans la voiture parce qu'il pensait que le chauffeur en avait après son information confidentielle.
Oğlumun nerede olduğu bilgisini gelinime söylemişsin.
Vous avez donné à ma belle-fille une information privilégiée de l'endroit où se trouve mon fils.
Burada bilgileri görüyorum ama ekrana yansıtamıyorum.
Je sais que l'information est là, mais je n'arrive pas à la trouver.
Bilginin sağlam olduğunu sanmıştım.
J'étais pas au courant. Je pensais que l'information était solide.
Çarşamba günkü ırksal savunma atölyesine gelecekler aksi söylenmedikçe olacakmış gibi gelsin.
L'atelier de mercredi sur le plaidoyer racial, est toujours d'actualité, sauf information contraire.
Los Angeles Emniyet Müdürü John Tenzer bugünkü toplantısında Raynard Waits'in tutuklanarak hapse atılmasını sağlayacak bilgiyi verene 150 bin dolar ödül vereceğini söyledi.
Le Chef de la police de Los Angeles John Tenzer a annoncé aujourd'hui... une récompense de $ 150,000 pour toute information Conduisant à l'arrestation de Raynard Waits
Nasıl bir bilgi?
Quel genre d'information?
- Bilgiyi kimden aldın?
- Qui vous a donné l'information?
Bildiklerim bunlar. Belittiğim gibi, bu sadece bir nezaket ziyareti.
Je n'en sais pas plus, je transmets l'information.
Sana el altından ödeme yapmaktan çok memnunum. Ama hakkında hiç bilgi bulamamak beni endişelendiriyor.
Écoute, je suis ravie de te payer par dessous la table, mais ce qui m'inquiète un peu c'est pourquoi je n'ai pu trouver aucune information sur toi.
Bu arada P.E. yazicilarin fisten cekilmesine dair herhangi bir aciklama yapmadi.
En attendant, P.E. n'a rien fait pour répandre l'information de débrancher ces imprimantes.
Bu bilgi bize onların katilleri hakkında bir bilgi veriyor.
Cette information nous donne un avantage sur les assassins :
İngilizler, İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilerin kodunu çözdüklerinde daha fazla bilgi sahibi olmak için beklemişlerdi, değil mi?
Quand les Britanniques ont déchiffré les codes Nazi durant la Seconde Guerre Mondiale, ils ont attendu d'avoir plus d'information, d'accord?
Ödül bana yardım edebilecek yararlı bilgiler karşılığında verilecek.
La récompense est valable pour toute information utile.
- Illenore Pawter Simms bilgi hırsızlığından ve bir Şirket yetkilisine ilaç vermekten tutuklanıyorsun. - Tamamdır! - Ciddi olamazsın.
- Illenore Pawter Simms, vous etes arrêter pour vol d'information et drogué un offciel de la compagnie bien tu n'es pas serieux
O delil olmadan da jüriyi kasıtsız adam öldürme olduğuna ikna edemeyiz.
Sans cette information, on ne peut pas convaincre le jury que c'était involontaire
Çok önemli bilgiler var elinde.
Il a une nouvelle information cruciale.
İçeriden yanlış bilgi almış olabilir.
Il aurait pu obtenu une mauvaise information à l'intérieur..
İnan bana, elimdeki bilgi satın almaya değecek.
Croyez-moi, cette information vaut son prix.
Biraz daha bilgiye ihtiyacım var.
Euh, je pense que j'ai besoin d'un petit plus d'information.
Bir gün işimize yarayabilecek bir bilgi veriyorum sadece.
Ce n'est qu'une information qui pourrait être utile un jour.
Bilgiyi severim.
J'aime l'information.
Herhangi bir bilgi için arayın lütfen.
Merci d'appeler pour toute information.
İçindeki bilginin ne kadar değerli olabileceğine dair bir fikrin var mı?
Est-ce que tu as une quelconque idée de la valeur de l'information à l'intérieur?
En küçük bir bilgiye bile ulaşmak için yalan söyleyip kanunları çiğnedim.
J'ai menti et bafouer les lois juste pour obtenir les... La moindre information.
İşte Rose'da buraya bu bilgi için gelmişti.
Voilà, c'est l'information pour laquelle Rose est "venue".
Ama sağlam bir bilgi sağladım.
Mais mon information était bonne.
Bu bilgi için çok uğraştık.
Nous avons travaillé trop dur pour cette information.
Öğrendikçe daha fazla bilgi ileteceğiz.
Plus d'information a la suite de cette histoire.
- Aracı süren polis memuru Los Angeles Polisi'nin kaçağın tutuklanmasını sağlayacak bilgiye 150 bin dolar ödül vereceğini söylemesi üzerine bugün polise gelen onlarca ihbardan birine bakmaya gidiyordu.
Que le L.A.P.D. a offert pour toute information pouvant mener A l'arrestation du fugitif.