English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Inquisition

Inquisition translate French

280 parallel translation
"Franz Heinemann'ın" Almanya'nın Geçmişinde Ayinler ve Haklar " kitabından engizisyon yargıçlarının iş üzerindeki fotoğraflarını inceleyebiliriz.
dans "Rites et usages dans l'Allemagne Ancienne", Franz Heinemann montre des images des juges de l'inquisition :
"Engizisyonun en genç hizmetkârı, yabancı bir bakirenin söyledikleriyle değişmez."
le plus jeune serviteur de l'inquisition ne devrait pas bavarder avec une aussi étrange femme.
Cadılık çağında yaşlı bir kadının bariz bir şekilde fark edilebilen bir veya daha fazla özelliğinin olması onu mahkemeye sevk etmek için yeterliydi.
Un ou plusieurs traits dans l'apparence d'une vieille femme auraient suffi pour l'apporter à l'inquisition pendant l'ère de sorcellerie.
Peki söyler misiniz, bu sorgu ne kadar geriye gider?
Jusqu'où cette inquisition remontera-t-elle?
Bu da ne böyle, sorguya mı çekiyorsunuz?
- C'est quoi, une inquisition? Allez.
O halde onlara İspanyol Engizisyon mahkemesinin katliamını gölgede bırakacak şekilde nasıl da işkence ettiğinin de farkındasınız!
Qu'il a torturés avec des raffinements de cruauté qui auraient fait pâlir Torquemada et son Inquisition!
Her hareketimi kontrol etmen rahatsız ediyor beni.
Je n'aime pas cette inquisition Rosamund.
- Soruşturmaya mı?
Inquisition?
Engizisyonda sorgucu yapılmış.
Il fut nommé examinateur au début de l'Inquisition.
Kutsal Engizisyon adına tutuklusunuz.
Je vous arrête au nom de la Très Sainte Inquisition.
Orası Engizisyonun beni yakaladığı yer.
C'est là que j'ai été arrêté par l'Inquisition.
Engizisyon adına seni tutukluyorum!
Je vous arrête au nom de l'Inquisition!
Engizisyon hala bütün yollarda nöbet tutuyor.
L'Inquisition surveille les routes.
Şu aralar bizim engizisyon bile kabak tadı veriyor.
Même notre inquisition ne veut plus rien dire.
Karanlığın, sorgunun ve dönekliğin sonsuz çocuklarıyız!
Nous sommes, infiniment, éternellement, enfants des ténèbres, de l'inquisition, de la convention.
Engizisyonu tekrar kurmaya karar verdim! Yürüyün! Ama...
Il se passe que l'inquisition, moi je vais la rétablir, aller!
Bunu biliyorsun. Benimle engizisyon mahkemesine çıkacaksın ve orada karar verilecek.
Vous allez m'accompagner devant le tribunal d'inquisition qui décidera de votre sort.
İspanyol Engizisyonu beklemiyordum.
Je ne m'attendais pas à l'Inquisition espagnole.
İspanyol Engizisyonunu kimse beklemez.
Personne n'attend l'Inquisition espagnole.
Kimse beklemez İspanyol...
N'attend. Personne n'attend l'Inquisition...
Kimse beklemez İspanyol Engizisyonunu.
Personne n'attend l'Inquisition espagnole.
Bu da İspanyol Engizisyonu, kömür deposunun arkasında saklanırken.
Et ça, c'est l'Inquisition espagnole derrière la cabane à charbon.
İspanyol Engizisyonunu beklemiyordum.
Je ne m'attendais pas à l'Inquisition espagnole.
İşte İspanyol Engizisyonu.
C'était l'Inquisition espagnole.
Baktığın bu saray Engizisyon gerçeğifir.
Et peu importe si ce palais appartenait à l'Inquisition.
Orta Çağ mahkemelerinde onların şeytani oldukları kabul edilirdi.
Durant l'inquisition au Moyen-Age, on les disait satanitiques.
Engizisyon'un fermanına göre huzur bozucu fikirleri yaymak sapkınlıktır.
Par décret de l'Inquisition... diffuser des pensées subversives est déclaré hérétique.
Engizisyon'un fermanına göre suçlular alev kılıcıyla tasfiye edileceklerdir.
Par décret de l'Inquisition... les contrevenants seront soumis à la purification... par la lame ou la flamme.
Kutsal Engizisyon makamının fermanına göre... İncil'i okumak ve yorumlamak sadece Kilise'nin yetkisi altındadır.
Par décret du Saint-Office de l'Inquisition, la lecture et l'interprétation de la Bible... sont du ressort exclusif de l'Eglise.
Miguel de Cervantes Kutsal Engizisyon makamı adına tutuklusun.
Miguel de Cervantès... au nom du Saint Office de l'Inquisition, vous êtes aux arrêts.
Hepsi Engizisyon'u mu bekler?
Attendent-ils tous l'Inquisition?
Engizisyon'a çıkmak için buradayız.
Nous allons être présentés devant l'Inquisition.
Nasıl olur da bir gösterinin başı Engizisyon'la belaya girer.
Comment un divertissement peut-il causer des ennuis... avec l'Inquisition?
Bu hapishanenin şanslarından biri Engizisyon'un cesur adamları!
L'un des dangers de cette prison... les braves hommes de l'Inquisition!
Engizisyon hakimleri.
Les juges de l'Inquisition.
Fakat Engizisyon ne olacak?
Et l'Inquisition?
Kutsal Engizisyon makamının yetkisiyle Majesteleri'nin Katolik Kilise'sine karşı işlenen bazı suçlar sebebiyle ismi geçen kişi yanıtlar vermek ve gerekli görülmesi durumunda tasfiye edilmesi için çağrılmıştır...
Sous l'autorité du Saint Office de l'Inquisition... et en raison de certaines offenses... commises contre sa Majesté l'Eglise Catholique... ce pécheur est convoqué pour répondre de ses actes... et soumettre sa personne à la purification... s'il devait en être décidé ainsi...
Ariel köyünde, acımasız cadı avında sorgu başladı.
Dans le village de Arie, l'inquisition a commencé une chasse aux sorcières impitoyable. Dans le village de Arie, l'inquisition a commencé une chasse aux sorcières impitoyable.
Sahte işadamı, Giordano Bruno'yu Venedik'te tuzağa düşürerek,... engizisyon mahkemesine teslim etmişti.
C'était à Venise qu'un faux patron avait emprisonné Giordano Bruno et l ´ a remis à l'Inquisition.
Venedik'teki zafer anında, Floransa'da ve burada, Roma'da,... gizli bilgiler Galile'ye karşı enginizyonun kutsal makamı tarafından ileri sürüldü.
A l'heure actuelle du triomphe, à Venise, à Florence, et ici à Rome, l'information secrète est acheminé contre Galilée avant le Saint bureau de l ´ Inquisition.
Urban Maffeo Barberini arkadaşını,... kararlarının dönüşü olmayan kutsal engizisyona... bizzat kendi elleriyle teslim etti.
Urbain Vlll, l'a personnellement livré aux mains de l ´ Inquisition du Saint Office, dont le processus est irréversible.
Burası Maria Sopra Minerva Dominikan manastırı,... kutsal Roma ve global engizisyonun,... otoriteye bağlılığı yargıladığı yer.
Ceci est le cloître dominicain de Santa Maria Sopra Minerva, où la sainte et universelle romaine Inquisition a procédé contre ceux dont l'allégeance était en question.
Dava engizisyon üyesi bir Komiser General tarafından yönetildi.
L'épreuve avait été conduite par le Commissaire General de l ´ Inquisition.
Soruların usturuplu bir dille sorulduğu,... engizisyonun entelektüel atmosferinde geçen,... Latince ve mesafeli bir sorguydu.
Les questions lui ont été adressé poliment, dans l'atmosphère intellectuelle qui a régné dans l ´ Inquisition, En latin à la troisième personne.
Engizisyon Galile'nin, bu fikirleri öğretmesini ve yaymasını,... sadece kendisi için yasaklayan özel bir belge çıkarttı.
L ´ Inquisition réclame qu'il y a un document qui interdit Galilée, et Galilée seul, d ´ enseigner de toutes les façons.
Engizisyon gerçekten'benimsemek ya da savunmak'ile'öğretmek ya da yaymak'arasında,... herhangi bir mahkemede lafı bile edilmeyecek belgelerdeki birtakım legal laf kalabalığına tenezzül etti mi?
L ´ inquisition devait elle reellement se pencher sur l'utilisation des artifices légaux entre'"prise ou défendre", "enseignent de quelque façon", face aux documents qui ne pouvaient pas être levés dans aucune cour de loi?
Ben engizisyon mahkemesi değilim.
Ce n'est pas l'Inquisition!
Kutsal sorgu sizi yargılayacak.
- Non. La Sainte Inquisition te jugera.
Bak kardeşim, rahibeler seni sorguya almaya geliyor.
Vois, ma sœur. Les religieuses viennent t'emmener devant l'Inquisition.
Bunu bu gece Lord Birkenhead'a kesin olarak söyleyecektim, - hatta bu soruşturmadan önce.
J'allais vous le confirmer avant d'être appelé devant l'Inquisition.
Engizisyon mu?
L'Inquisition?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]