English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Invention

Invention translate French

1,316 parallel translation
el-Hasen, buluşlarını geliştirdiğini bilseydi mezarında rahat uyurdu.
Alhazen se retournerait dans sa tombe, s'il savait que tu améliores son invention!
Onun sadece bir medya uydurması olduğundan kuşkulanıyorum.
Ce n'était qu'une invention des médias.
Sonraki icatım için ihtiyaç duyduğum bir cihazı var.
Il détient un instrument dont j'ai besoin pour ma prochaine invention.
Hayır. Bu binanın içinde haikulede bir icat var.
Ce bâtiment renferme une invention merveilleuse.
Bu başka bir ülkenin icatı.
Ceci est une invention d'un pays étranger.
Bir çekiç sallamış olsa bile her demirci, bu buluş için bana teşekkür edecek.
Chaque forgeron maniant le marteau me remerciera pour cette invention.
Bu şeyi, uçağın icat edilmesinden, yüzyıl önce düşündü.
Il a imaginé l'avion plusieurs siècles avant son invention.
Bu tam bir icat!
Ça, c'est une invention!
Evlilik romantik değildir. Tanrı bu yüzden şiiri yarattı. Erkeğin yalan söyleyen dudaklarını tatlandırmak için!
Le mariage n'est pas romantique, d'où l'invention de la poésie pour adoucir les mensonges des hommes.
Onun kuyruklu yalanlarından bir diğeri mi? Bu hergelenin etrafta dolaşmasına sinir olmadın mı?
Est-ce une autre invention de M. Black?
- Fakat benim icadım üretimi hızlandıracak.
Ça va accélérer la productivité. Encore une invention?
- Bunu Noel'i korumak için onlar yaptılar.
Une invention pour protéger Noel
İnsanın yaptığı en kötü ve en iyi icadın ne olduğunu biliyor musun?
Sais-tu quelle est la plus merveilleuse et la pire invention de l'homme?
Şu küçük kız hakkındaki dokunaklı hikaye- -... senin uydurman değil mi?
L'histoire émouvante de la fillette? - Une invention de votre part?
Bence şu ana kadarki en iyi buluşum bu.
C'est mon invention la plus réussie.
Yüz sutyeni için gelmişti ben de icat ettiğim bir şey için formlar dolduruyordum.
Elle venait en déposer un. Je remplissais des papiers pour une invention à moi.
Hem bu içine ettiğimin kalp rahatsızlığı da ne?
Oui. - Une bande au coeur? - Une invention.
Övgü alamayacağın tek icadın bu, seni ilham manyağı.
Cette invention est à moi, voleur d'inspiration!
Sen ne diyorsun, Tuvok? Bütün bunları Seven mı uydurdu?
Voulez-vous dire que tout ça ne serait qu'une invention de Seven?
Bu daha çok Bram Stoker'ın bir icadıdır.
C'est plutôt une invention de Bram Stoker.
Saddam Hüseyin'in bir hükümet yalanı olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun?
Saddam est une invention du gouvernement?
Eğer Meksika bakışlı Güney Sri Lanka kurbağasının Jimbo ve Ned'in hayal ürünü olduğunu ispatlarsak yayından kaldırılabilirler, hatta öldürülebilirler!
Si on prouve que cette grenouille n'est qu'une invention, Jimbo et Ned seront interdits d'antenne, peut-être même tués.
Yeni icadım.
Mon invention.
Sadece son icadımın rötuşlarını yapıyorum. Adı kurşun geçirmez.
Je mets la touche finale à ma dernière invention... l'Impénétrable.
İşe yarayan bir icat görmek çok hoş.
Pour une fois, une invention qui marche.
Onun Navcom A.I'ının icadı, geçen yüzyıldaki uzay yolculuklarında... en önemli gelişmeyi mümkün kılmıştır.
Son invention de la Navcom A.I. Est peut-être le développement de la plus importante dans le voyage spatial... Du siècle dernier.
Ve şimdi, benim en son icadım elmasları jelibona dönüştürebiliyorum.
Et maintenant, ma dernière invention. Je peux changer des diamants en bonbons!
Siz de istediğiniz her yeri bedava arıyabiliyordunuz. Yaptığım bu şeye "Mavi Kutu" adını vermiştim.
On pouvait appeler n'importe où dans le monde sans payer grâce à mon invention, la Blue Box.
Fransız icatları.
Une invention française.
Böyle bir buluşu yapma cesaretini gösteren kimdi?
Qui a eu l'audace d'une telle invention?
Bu benim son buluşum.
C'est ma dernière invention.
Bayan Claven, Martha bunun kendi icadı olduğuna inanmanız için size özel bir sebep gösterdi mi?
Aviez-vous des raisons de croire que c'était son invention?
Bu benim buluşum.
C'est mon invention!
Yüz sutyenimin çok tutulmasını. Zengin ve ünlü olmayı.
- Cartonner avec mon invention.
Bu benim en büyük buluşum.
Mon soutien-visage est la plus belle invention.
Chris, Bu senin sürat makinen Bununla yarışı kazanıcaksın.
Voilà l'invention qui te fera gagner la course!
Bu oyunu biz icat ettik.
C'est notre invention, ce jeu!
Her üye bir buluş sunar. En iyisi Akademi ödülünü kazanır.
Les membres présentent leur invention et la meilleure reçoit un prix.
Ama bu yıl değil çünkü son icadım rakipsiz.
- Pas cette année... parce que ma dernière invention est imbattable.
Akademinin seçkin üyeleri, sizlere Ters Dalgıç Giysisi'ni sunuyorum.
Chers membres de l'Académie, voici mon invention : le scaphandre inversé.
Sadece diyelim ki siz kendini bir halt sanan ukala ufaklıklara haddinizi bildireceğim.
Une invention qui remettra un jeune présomptueux à sa place.
Ah, olamaz. Önümüzdeki 10 dakika içinde yeni bir şeyler icat etmem gerekiyor.
Je dois trouver une nouvelle invention dans les 10 mn.
Son sunumumuz en yaşlı üyemizden geliyor, Prf. Hubert Farnsworth.
Et pour finir, une invention de notre doyen, le Pr Farnsworth.
Yeni icadım sayesinde Kokuskop.
Grâce à ma nouvelle invention... Ie flairoscope.
Ama Kokuskop harikulade!
C'est une brillante invention!
İcadına hayal edilebilecek en kötü notu veriyorum : A-eksi-eksi!
Je donne à votre invention la pire note possible... un A moins moins, professeur!
Çok ilginç.
Jolie invention.
- Bu bir sosyal kontrol yoludur.
Encore une invention macho!
Çeviren : HaNCeR
La dernière invention d'Homer
Ruslar tarafından mı geliştirilmiş?
C'est une invention des Russes?
Yüz sutyenimin çok tutulmasını.
- Cartonner avec mon invention.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]