Ira translate French
28,057 parallel translation
Bana bir şey olmayacak.
Tout ira bien.
Az zamanımız olacak ama yeterli olur.
On aura peu de temps, mais ça ira.
İyilerdir.
Tout ira bien.
- Luis zodyakı alıp önümüzdeki tekneye gidecek. - Orada da bağlantısı olan...
Luis ira en zodiac à la rencontre de son contact...
Bir, belki iki içki daha alayım, sonra gidip şu yatağa bakarız.
Cool. Je vais reprendre un verre ou deux et on ira vérifier ce lit.
Kimse izlemeyeceği için mi yoksa çerez parasına çalışacağın için mi?
Parce que personne n'ira le voir ou que tu seras payé des clopinettes?
Önemli değil, her şey yoluna girecek.
Tout va bien. Tout ira bien.
- Haiti'ye gidip yetimhane açarız.
On ira en Haïti, construire des orphelinats.
Hooli / Endframe kutularınızdan biri tam bu rafa girecek.
Voilà. Une de vos boîtes Hooli / Endframe ira sur cette baie.
Ama Pied Piper en yüksek teklife satılacak. Nokta.
Mais Pied Piper ira au plus offrant, point.
Muhtemelen bir şey çıkmaz ama ara yine de.
Tout cela n'ira certainement pas loin, mais appelle-la quand même.
Ne olursa olsun iyi olacaklarını hissediyorum. Neden acaba?
Pourquoi ai-je l'impression que quoi qu'il leur arrive, tout ira bien pour eux?
Bütün boş vakitlerimizde gidip çocuklarını görebiliriz.
Et chaque minute de libre qu'on aura, on ira voir tes enfants.
Bana tıkla ve ikimiz cesurca Yogurtland'e gidelim. Ama uyarıyorum : Sarılan insanları umursamam.
Clique sur moi et on ira à yaourtland mais tu es prévenu ça ne me dérange pas quand on s'accroche à moi
- Aslında Walt, ben seninle geleyim... -... Happy de babamla gitsin.
En fait, attends, je viens avec toi et Happy ira avec mon père.
Hayal ettiğim son değil ama bu da iş görür.
Pas vraiment la fin que j'espérais, mais je suppose que ça ira.
- İdare ederim.
Ça ira.
Sana yardım edeceğim.
- Ça ira. Je vais t'aider.
Her şey iyi olacak Teddy.
Tout ira bien, Teddy.
Yoksa para da olur.
De l'argent, ça ira aussi.
O aptal işinden bıkınca bu kasabadan ayrılacağız ve birini bulacağız!
Quand il en aura marre de son job à la con, on ira chercher quelqu'un.
Sen git işine bak, biz hallederiz.
Vas-y. Ça ira.
Harika olacak. Fotoğraf albümü için.
Elle ira dans l'album, celle-là.
- İyileşeceksin.
Tout ira bien.
Supergirl'ün yakında iyileşeceğine eminim.
je suis sur que Supergirl ira bien rapidement.
İyiyim.
Tout ira bien.
Bu kafi Kardinal.
Ca ira, Cardinal.
Hayır, hayır.
On n'ira nulle part.
Sorun değil.
Ça ira.
Ve her şeyin düzeleceğini bil.
Et sache que tout ira bien.
Ama yabana gidecek.
Mais ça ira à la poubelle.
Yutarsan çocuğa bir şey olmayacak.
Prends-la et l'enfant ira bien.
Ama iyileşecek.
Elle... Elle ira mieux.
Gideceğiz.
On ira.
Yine de yaptıklarım kaçınılmaz olanı sadece ertelemeye mi yarıyor diye merak etmiyor değilim.
- Ça ira. Mais je ne fais que retarder l'échéance.
İşe koyulmamız gerek. Her şey güzel olacak.
Tout ira bien!
Ben yakıtla uğraşacağım, seninle Sly gelecek.
Sly ira avec vous pendant que je termine avec le carburant.
Sadece güzel yanlarına odaklanırsan sorun yaşamayız.
Concentrez-vous juste sur le bien et tout ira bien.
Ve Alaric, Dallas'a gittiğinde.. ... tek arkadaşın bile olabilirim.
Et quand Alaric ira à Dallas, je serai sûrement ta seule amie.
Ve söz veriyorum her şey yoluna girecek.
Et je te promets que tout ira très bien.
Öyle oldu da, bir ara tekrar gideriz herhalde.
Oui, mais j'imagine qu'on ira plus tard.
Epcot'a önümüzdeki haftasonu gideriz o zamana kadar gözlerini üstlerinden ayırma.
On ira à Epcot le weekend prochain. D'ici là, on les surveille.
Biraz boş gibi ama yarın sebze ve bir kaç eşya alırız.
Elle est un peu vide mais on ira faire des courses demain.
Her şey düzelecek.
Tout ira bien.
İyiyim ben.
Tout ira bien.
- Yakalanmayacağız.
- Ça ira.
- Baba, her şey yoluna girecek.
Tout ira bien.
Sanırım sorun yok.
Je crois que ça ira.
Her şey yoluna girecek.
Tout ira bien.
Kimse hapse falan girmeyecek CJ.
Personne n'ira en prison, CJ.
İyi olacaksın.
Tout ira bien.