Isimsiz translate French
1,728 parallel translation
Ve, tabii ki, tüm işlemler isimsiz.
Chaque transaction est anonyme.
Altı ay boyunca isimsiz borçluydu.
— Apparemment. Il se faisait soigner depuis 6 mois.
Dağıtıcı ile konuştuk ve Bagman'ın isimsiz çalıştığını söyledi.
Le distributeur dit que le type au sac, lui envoie les cassettes anonymement.
O, isimsiz mesaj gönderemeyeceğimizi söyledi.
Elles disent que je peux pas envoyer un SMS anonymement.
Bana isimsiz mesajın nasıl gönderileceğini gösterecektin.
Tu allais me montrer comment envoyer un message anonymement.
Bana isimsiz olarak yolladılar.
Dans un courrier anonyme.
Bu an... bütün... isimsiz, suratsız renkli kadınlar... şimdi bir şansınız var, çünkü bu kapı bu gece açıldı!
Ce moment est pour toute... femme de couleur, quelle qu'elle soit, qui ont à présent une chance, parce que ce soir, cette porte a été ouverte!
- Santrale gelen isimsiz bir ihbar bir ceset olduğunu söyledi.
Le standard a reçu un appel anonyme à propos d'un cadavre.
Eğer isimsiz iki genç adam olmasaydı... "
"Sans l'intervention " de deux mystérieux hommes... "
Hey, Billy kiliseye alınmadı ama kâtip, Billy'nin ölümünden hemen sonra mezar taşı siparişi için isimsiz bir bağış yapıldığını söyledi.
Billy n'a pas pris l'argent à l'église, mais écoutez ça. L'ecclésiastique a dit qu'elle a reçu un don anonyme juste après la mort de Billy avec des indications pour sa pierre tombale.
Buralarda bir yerde benim için bekliyor, kimliksiz, isimsiz.
Il m'attend là-bas, sans identité, sans nom,
Hepsi isimsiz kaynaklarca uydurulmuş yalanlardı.
Il inventait des accusations provenant de sources anonymes.
Onunla isimsiz kontak kurup, elinde bilgiler olduğunu söyledin, köprüde bir buluşma ayarladın.
Vous l'avez contacté anonymement, disant avoir des infos, et arrangé une rencontre.
Aynen, belki yalnızca isimsiz bir ihbar olduğunu filan söyleyebilirsin.
Exact, alors, tu pourrais peut-être dire que c'était un appel anonyme.
Kendimizi, bizi incitmek isteyen o isimsiz adamdan kin dolu çalışanımızdan peşimizi bırakmayan kocamızdan, korumalıyız.
Que ce soit ce parfait inconnu... un patron qui nous en veut... un mari qui nous retient.
Sözlerime son vermeden, isimsiz olarak doldurduğunuz değerlendirme kartlarından dolayı sizlere teşekkür ederim.
Avant de finir, j'aimerais vous remercier d'avoir rempli ces évaluations anonymes.
Yoksa sıradan bir isim miydi,... klimalı ofisinde kayıtsızca imzaladığın bir başka isimsiz kurban mıydı?
Ou c'était juste un nom, une victime anonyme expédiée dans l'oubli depuis ton bureau climatisé?
ATM soygunundan önce yapılan isimsiz aramayı senin yaptığını biliyoruz.
On sait que le coup de fil anonyme, c'était toi.
Bir faks geldi. Afganistan'dan isimsiz bir faks.
Au bureau, je reçois un fax anonyme envoyé d'Afghanistan.
Afganistan'daki kamptan isimsiz bir faks geldi..
Je reçois un fax anonyme d'Afghanistan.
Tanrım! Keşke bu şeyler isimsiz olmasaydı! Bunu yazan öğrenciyi yemeğe çıkarıp biftek almayı çok istiyorum şu an.
Si ces trucs étaient pas anonymes, j'inviterais l'auteur à dîner.
Eskilerin karakteristik kenti, şimdinin ise mağaza zincirleri ve varoşlarla dolu sıradan banliyösü olan bu isimsiz yerde olmak beni çok heyecanlandırıyor.
Je suis heureux d'être dans cette petite ville anonyme qui a déjà eu du panache avant d'être une banlieue remplie de chaînes commerciales et de taudis.
Varsayımlar ve isimsiz kaynaklar istemiyorum.
Pas de spéculation, pas de source non identifiée.
Birisi, aşkın ona 10'uncu esin perisi olacağı konusunda dizilere döktüğü en muazzam sonesini isimsiz olarak Examiner'e yollamış. Severn!
On lui a soumis le plus exquis des sonnets composé sur le thème de l'amour et de la Dixième Muse.
Bomba yüklü bir arabayla ilgili isimsiz ihbar aldık Nativo Otel'deymiş.
Tom, on vient de recevoir un appel anonyme à propos d'une voiture piégée à l'hôtel Nativo.
Biliyorum çok şey istiyorum, ama savcılıkta isimsiz bir kaynağım olmasını gerçekten isterdim.
- Je sais que je demande beaucoup, mais j'aimerais avoir une source anonyme chez le procureur.
Neyse ki okumama eşlik eden isimsiz Boccherini meleği gitarıyla, acımı biraz hafifletti.
Bien sûr, cela a aidé de le lire au son d'un très beau Boccherini, joué à la guitare par une petite bombe dont j'ignore encore le nom.
Annemin savunmasını yapmayı cesurca kabul eden isimsiz adam kendisine Alberto de Magalhaes diyen gizemli bir mektup arkadaşıydı. Doğumda annemin kollarından sökülüp alınan oğlunun ortaya çıkmasını engellemeye çalışmıştı.
L'inconnu qui avait courageusement pris la défense de ma mère, le mystérieux correspondant qui signait Alberto de Magalhães et qui prétendait détenir des révélations sur le fils qui lui avait été arraché à la naissance,
Yoksa isimsiz bir ihbar mı aldın?
Un appel anonyme non repérable?
Şimdilik isimsiz ve henüz bitmedi.
Le morceau n'a pas encore de titre, il n'est pas fini.
Bu seni rahatsız ediyorsa isimsiz sekse son veririm. Çünkü bence biz, bir çiftin ulaşabileceği en büyük sonuca ulaşmak üzereyiz.
Si ça t'ennuie, j'essaierai d'arrêter le sexe anonyme parce qu'on se dirige vers l'apothéose de la vie du couple.
İsimsiz bir satıştı. Burada olmaman gerek.
Vous ne pouviez pas remonter à moi.
İsimsiz girişi ayarladım bile, tamamen sistemin dışında.
J'ai obtenu une admission anonyme en isolement complet.
İsimsiz ihbardı. Güvenlik ve ihbarcıyı korumak için.
Le rapport est anonyme pour la sécurité de l'informateur.
İsimsiz bağışta, kanlı parayla yapılmış gibi görünüyor.
Il semblerait que cette donation anonyme provienne de l'argent du crime.
İsimsiz bir arama.
Appel anonyme.
İsimsiz bir ihbar almıştık.
On pensait avoir eu de la chance.
İsimsiz arama olmalı.
Ça doit être anonyme.
İsimsiz bir yabancı istihbarat ajansına bir buçuk ay sonrasına bir toplantı ayarlamak için gönderilmiş.
Adressé à une agence étrangère de renseignements, pour un rendez-vous le mois à venir.
- İsimsiz Alkolikler toplantısındaydım.
J'étais aux AA.
İsimsiz mi?
Anonymes?
İsimsiz bir telefonla, cesetler silahla birlikte bulunacak.
Un coup de fil anonyme, et on retrouvera ce qui reste des macchabs avec le calibre.
İsimsiz bir telefon aldık.
Un appel anonyme.
Max, Perşembe günlerinden nefret ederdi. Perşembe, haftalık "İsimsiz Çok Yiyenler" toplantısının günüydü.
Max détestait le jeudi, jour de sa réunion aux Hyperphages Anonymes.
Sayın Mary Daisy Dinkle "İsimsiz Çok Yiyenler" dersimden sonra, saat 21.17'de açıp okuduğum mektubunuz için teşekkürler.
Chère Mary Daisy Dinkle, merci pour la lettre. Je l'ai ouverte et lue à 21h17, après mon cours aux Hyperphages Anonymes.
İsimsiz Çok Yiyenler toplantılarım pek işe yarayacağa benzemiyor ve beni sadece geriyor.
Les Hyperphages Anonymes ne sont pas efficaces. Ils ne font que me stresser.
Şimdi "İsimsiz Çok Yiyenler" toplantısına gitme zamanı.
C'est l'heure de ma réunion des Hyperphages Anonymes.
İsimsiz bir ihbar geldi ve gazeteciler üşüştü.
Il y a eu un appel anonyme et les journalistes sont arrivés avant nous.
İsimsiz bir ihbar.
Non, monsieur le directeur.
İsimsiz olması gerekiyor.
Je dois rester anonyme.
İsimsiz seks mi?
Le sexe anonyme?