English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Isis

Isis translate French

442 parallel translation
İsis'in Osiris'i ölüler arasından çıkarmak için kullandığı büyülü sözler yazılı. Ah!
Ici sont écrits les mots magiques avec lesquels Isis ramena Osiris à la vie. "
İsis'in gizli rahibeleriydi.
C'étaient les vierges sacrées d'Isis.
İnanıyorum ki kulübenizde, Thot'un Parşömeni duruyor, üzerinde de İsis'in Osiris'i dirilttiği o büyük büyü var.
Et je crois que vous avez dans votre cabane le parchemin de Thot... qui contient la grande incantation avec laquelle Isis ramena Osiris à la vie.
İsis. Mısırlıların yaşam simgesi.
Isis, le symbole égyptien de la vie.
Benim, İsis'in bir rahibesinin kirli bir şeyi görmem, ona dokunmam yasaktır.
Il est interdit qu'une prêtresse d'Isis comme moi... voie ou touche une chose impure.
Sonra da İsis'in Osiris'i mezarından geri getirmek için okuduğu o büyük büyüyü okuyacağım.
Ensuite, je lirai la grande formule magique... avec laquelle Isis a ramené Osiris à la vie.
Ben İsis'in rahibesiyim.
Je suis une prêtresse d'Isis!
Ah İsis, Kutsal bakire.
Ô, Isis, Vierge sacrée!
Bu küre, Firavunlar döneminde İsis ve Osiris rahiplerinin kullandığı gerçek, otantik sihirli kristal kürenin ta kendisidir.
Voici le globe magique utilisé par les prétres d'Isis et d'Hosanna au temps des pharaons.
Tanrıça Isis, dinlemenizi emrediyor.
Amen...! La déesse Isis vous ordonne d'écouter...
İsis ve Serapis davanızı zafere ulaştırsınlar.
Qu'Isis et Sérapis fassent triompher votre cause.
- İsis ve Serapis kim?
- Qui sont Isis et Sérapis?
Tanrıların İsis ve Serapis bizi kollamış olmalı.
Vos dieux Isis et Sérapis ont été bons pour nous.
Selam sana, Kleopatra, Horus ve Ra'nın akrabası ayın ve güneşin sevgilisi, İsis'in kızı ve Aşağı ve Yukarı Mısır'ın Kraliçesi.
Gloire à Cléopâtre, fille d'Horus et de Râ... bien-aimée des astres, fille d'Isis... reine de la Haute et Basse Egypte.
İsis'ti, değil mi?
Isis, n'est-ce pas?
Ben İsis'im.
Je suis Isis.
İsis'in kızı, yemeğini tadıyorum içinde zararlı bir şey varsa, o zarar bana gelsin.
Je goûte, fille d'Isis. S'il y a du mal, qu'il tombe sur moi.
Ben de Kleopatra, kraliçeyim ve İsis'in kızıyım!
Je suis Cléopâtre, fille d'Isis!
İsis'in kızı, içeceğini tadıyorum eğer zararlı bir şey varsa, o zarar bana gelsin.
Je goûte, fille d'Isis. S'il y a du mal, qu'il tombe sur moi.
Senin kadar güzel olmak için, İsis bile göklerdeki yerinden vazgeçerdi.
Isis céderait sa place au ciel pour avoir votre beauté.
İsis bana böyle söyledi.
Isis me l'a dit.
İsis üzerine yemin ederim.
Par Isis, je le jure.
İsis'e bir oğlan doğacak!
Isis enfantera un fils! Isis enfantera un fils!
Evet onu duydum Isis.
Oui, je sais, Isis.
Dikkat et, Isis.
Attention, Isis.
Biliyorum, onlar gelene kadar gitmiş oluruz.
Je sais, Isis. Quand ils seront là, on sera déjà partis.
Haklısın, Isis.
Tu as raison, Isis.
Teşekkürler, Isis.
Merci, Isis.
- Dikkat et, Isis. Üzerine basmasınlar.
Fais attention qu'on ne te marche pas dessus.
Kıskandın mı Isis?
Tu es jalouse, Isis?
- Benim için Isis'e dua et.
Prie Isis pour moi.
Tanrıçayı.
La déesse Isis.
Isis rahibeleri, bu gece benim evimde toplanacaklar.
Les prêtresses d'Isis se retrouvent chez moi ce soir.
Ama Isis bundan hiç hoşlanmayacak.
Isis n'aimera pas.
Büyük tanrıça Isis'i görebiliyor musun?
Vois-tu la déesse Isis?
Büyük Isis! Kurtar onu!
Isis, sauve-la.
Yalancı kardeşin Isis'le konuşacak mısın?
Veux-tu bien déclamer, soeur Isis?
Benzer olarak Kleopatra'nın sonundaki işaretler,... "İsis'in kızı" anlamına gelmektedir.
Et la fin de celui de Cléopâtre signifie... "fille d'Isis".
Seni, beni Isis'in evine götüresin diye tuttum, bir gezintiye çıkarasın diye değil.
Je vous ai engagé pour m'amener à la maison d'Isis, pas pour me balader.
Gel buraya, Isis.
Viens ici, Isis.
Isis?
Isis?
Isis!
lsis!
Isis.
Isis.
Isis.
lsis.
Isis beni ısırdı. Onun hatası değil.
lsis m'a mordue mais ce n'est pas de sa faute.
Isis kurtarılmalı.
Il faut sauver lsis.
Isis, iyisin.
Isis, tu vas bien.
Bu sefer olmaz Isis, korkarım gittiğim yerde evcil hayvanlara izin vermiyorlar.
Pas cette fois, Isis. Là où je vais, les animaux ne sont pas les bienvenus.
Birilerine göre bu zafer Büyük İskenderin Granicus ve Issus`da kazandığı zaferle eşdeğer.
On repense à la victoire d'Alexandre de Mesodon à Granicus et Isis.
Biliyor musun, Isis?
Tu sais quoi, Isis?
Anlaşılan av yeniden başladı, Isis.
La saison de la chasse est ouverte, on dirait.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]