Istemek mi translate French
168 parallel translation
- Seni istemek mi?
- De vous?
Seni istemek mi?
Vou loir de vaus?
Onu istemek mi?
Si je le veux?
- Onu istemek mi?
On creusera!
Bu çok sey istemek mi olur?
Est-ce trop demander?
- İşi istemek mi?
- Si je tiens à mon boulot? - Réfléchis!
İşi istemek mi?
- Si je tiens à mon boulot?
Geri almayı istemek mi?
La redemander?
Geri almayı istemek mi? Nazikçe, Kaptan.
Qu'elle recherche ce qui peut bien immobiliser deux navires.
Yani yapmamız gereken tek şey bir Nausicaan yağmacı grubu bulup onlardan yardım istemek mi?
Il nous faut juste un commando de Nausicaans.
Yardım etmeyi istemek mi?
Quoi? De vouloir aider?
Tek yapmam gereken bir şeyler istemek mi?
Il suffit que je le désire?
İstemek mi?
Si j'aimerais?
"İstemek mi"?
"Demander"?
- İstemek mi?
- Si j'accepte?
Hayat kurtarmayı istemek delilik mi? Johannes!
Est-ce fou de vouloir sauver une vie?
"Ha evet. Yardım istemek için arabaya binen adam değil mi o?"
"Oui, c'est ce type qui voulait venir à notre secours."
Sence bu çok şey istemek değil mi?
Tu trouves que ce n'est pas grand-chose?
Bir tank ve zırhlı birlik istemek için mi?
Pour demander un tank et des divisions blindées?
Ondan istemek garip mi geliyor?
Tu ne veux pas de son argent?
Ovayı güvenlik altına almak istemek sağduyulu bir davranış değil mi?
Le dompter, n'est-ce pas faire preuve de bon sens?
Efendim, siz birşey istemek için mi gelmiştiniz?
Vous aviez besoin de quelque chose, Votre Honneur?
Ne için? Yakalamam gereken birisine yardım için altı adam istemek için mi?
Et demander une demi-douzaine d'adjoints pour un homme que je devrais arrêter?
İstemek mi?
"Chercher"?
Hep beraber kalmamızı istemek bencilce mi?
Est-ce égoïste de vouloir qu'on reste ensemble?
Ve yemin ederim bir daha asla bu hayvanat bahçesine ayak basmayacağım! Bu durumda, bayım, gitmenizi istemek zorundayım! İstemek mi?
Ca faisait partie de son travail, pour donner vie à ces personnages, car il devait bien connaître ce qu'il dessinait.
İstemek mi?
Te le demander?
Günahlarınızın bağışlanmasını istemek için mi geldiniz, Yüzbaşı?
Vous êtes venu vous faire absoudre, capitaine?
İstemek mi?
De combien je la veux?
Sabahın sekizinde, zam istemek için, beni evimde rahatsız etme yüzsüzlüğünde mi bulunuyorsunuz?
Vous avez le culot de me reveiller.. .. a 8h pour ca?
İstemek mi?
- EMMENÉE?
"Wollen..." İstemek mi?
"Wollen"... Voulez?
Dünyayı yok edecek bir- - kıyımı durdurmak için bir adamın... hayatını istemek... çok şey mi?
Ce n'est rien que de réclamer... la mort d'un seul homme pour enrayer un holocauste qui pourrait détruire le globe.
İstemek mi?
Si on veut de vous?
Sorarım sana Sally, 2 yıl birlikte olduğun birinden bunu istemek çok şey mi sence?
Est-ce vraiment trop demander à quelqu'un avec qui on est depuis deux ans?
Değiştirmek mi istemek?
Vous voulez changer?
- İstemek mi?
- Ce que je veux?
Her 1000 milde bir mola vermek doktordan çok şey istemek olmaz herhâlde, değil mi?
C'est pas trop en faire... que de lui accorder un arrêt tous les 1600 km, pas vrai?
Hoşunuza gitmeyeceğini biliyorum ama şunu istemek zorundayım.... Konu hakkında daha fazla şey öğrenene kadar, herkes bina içinde kalabilir mi?
Maintenant, je sais que ce ne sera pas très populaire, mais je vais vous demander... que tout le monde s'il vous plaît rester dans le bâtiment jusqu'à ce que nous en savons plus à ce sujet.
Yardım istemek için benim adımı telaffuz etti mi?
Il m'a demandé personnellement?
- İstemek mi?
- Quoi?
- Şoför yardım istemek için buraya geldi mi?
- Le chauffeur est-il venu jusqu'ici?
Para istemek için mi aradın?
T'appelles pour de l'argent?
Para iadesi istemek için mi?
Pour que je vous rembourse?
- Sen nasıl istersin? - İstemek mi?
- C'est quoi, ton genre?
İstemek mi? Ne isteyebilirim ki?
Que pourrais-je bien vouloir?
İznini istemek için mi? - Hayır.
Ça vous ennuie?
İstemek mi?
Ce que je veux?
İstemek mi? Ben sadece gönüllü oldum.
Je ne voulais pas, je me suis proposé.
- İstemek mi?
- Si je voulais?
- İstemek mi?
Nous?