English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Italya

Italya translate French

2,804 parallel translation
CIA beni italya'ya gönderecek.
Ils m'envoient en Italie.
İtalya'ya hoş geldin. Teşekkür ederim.
- Bienvenue en Italie.
İtalya'da yaptığın en güzel şey nedir?
Ou plutôt, la plus belle chose que vous avez vue en Italie jusqu'ici?
Ve geçen yaz çocukları İtalya'ya götürdüm. Kızları İtalya'ya götürdüm niyeyse. Niye olduğunu hatırlamıyorum.
Par un coup de tête, j'ai emmené mes gosses en Italie, l'été dernier.
İtalya'ya seyahate gideriz.
On ira en Italie.
Ben de çok isterdim ama İtalya'ya dönmem gerekiyor.
J'aimerais vraiment, mais il faut que je rentre en Italie.
İtalya'ya bir rehber kitabı hazırlamaya geldiniz ama tarihimizi hiç merâk etmediniz mi?
Vous venez en Italie écrire un guide et vous ne vous souciez pas de l'histoire?
Neden İtalya'da kalıyor?
Que veux-tu qu'il fasse, ici?
Ne zaman isterse İtalya'dan geri dönebilir.
Il reviendra en temps voulu.
Evlenip İtalya'ya döneceğini mi söylüyorsun?
Tu te maries et retournes en Italie?
İtalya'dan buraya gelirken her şeyi geride bırakmıştım, anladın mı?
Quand j'ai quitté l'Italie pour venir ici... j'ai tout laissé.
Tamam, tamam, zaman ilerliyor. Bütün İtalya kargolarını Paris'e yönlendirmeliyiz.
Nous devons dérouter tous les envois en Italie sur Paris.
İtalya ABD Büyükelçisi.
L'ambassadeur américain en Italie.
- Sence İtalya'da mıyız? - Nerede olduğumuzu bilmiyorum.
- On est en Italie, selon toi?
Fransa, İtalya, Akdeniz çevresi.
France, Italie, Méditerranée.
ABD İtalya Büyükelçisi'nin kızı da öyle.
Tout comme la fille de l'ambassadeur Fairchild.
İtalya'daki kısıma kafası takılmış, biz de şeyi konuştuk..
Il est accro à une fille en Italie et on a parlé de...
- İtalya'yı seviyor musun? - Evet, severim.
- Tu te plais en Italie?
İtalya'ya gitmiştik. Döneli bir kaç hafta oldu. Çok iyi vakit geçirdik.
On est allés en Italie, puis on est revenus il y a environ 2 semaines.
Yanımda sadece euro var. İtalya'dan kalan.
Désolé, je n'ai que des euros d'Italie.
İtalya'da satıcılar yok, bunu biliyorsun. - Yok mu?
En Italie, il n'y a pas de trafic de drogue, vous savez.
Hem buraya, hem İtalya'ya dönerken hep aklımdaydı.
C'est coincé en moi depuis le retour ici en Italie.
Pekala. Eşlerimize İtalya'ya gideceğimizi söylemişler bile. 4 ile 7 Ağustos arasında İtalya'da olacağız.
D'accord, ce qui a été dit à nos femmes est que nous seront se retour en Italie, pas notre pays, de retour en Italie les 4 et 7 août.
Kardeşim İtalya'ya çıktı. Tankçı Taburu'na.
Mon frère est en Italie, bataillon blindé.
Beni İtalya'ya götürmek istiyor.
Elle veut m'emmener en Italie.
Kardeşimi İtalya'ya götürmek istiyor.
Elle veut l'emmener en Italie.
Kardeşimi İtalya'ya götürmek istiyor.
Elle veut l'emmener en Italie. Mon petit frère.
Marius'u İtalya'ya götürmeyeceğine dair yemin etmeni istiyorum.
Tu jures de ne pas emmener Marius.
İtalya'ya gittim.
Ah oui. Je suis allée en Italie.
İtalya mı? Evet.
En Italie?
1980 İtalya Avrupa Kupası'nda hepsi savunma oyuncusuydu.
Dans le championnat italien 1980 ils étaient tous les défenseurs!
Ya İtalya'dakine ne diyorsun sen banka hesabını boşalttıktan sonra dava açan adam?
Qu'en est-il... de l'Italien... qui a porté plainte contre vous pour avoir vidé son compte?
Bu konuyla ilgili İtalya'da öğrendiğim güzel bir numara var :
J'ai appris un truc quand je suis allée en Italie.
İtalya'ya mı gittin?
Tu y es allée?
İtalya'dan, tek bir tekstil ithalatçısına gönderilmiş.
C'est importé d'Italie par un seul distributeur de New York,
Soruyorum çünkü, ailem beni noel için İtalya'ya götürüyor.
Je demande, car mes parents m'emmènent en Italie pour Noël.
İtalya.
Italie!
Öyle olsun. İtalya'da çocukların yemekte bir miktar şarap içmesine izin var.
En Italie, les enfants prennent un peu de vin au dîner.
Carl bir gün İtalya veya Fransa'ya giderse orada şarap içebilir.
Quand Carl sera en ltalie ou en France, il aura le droit d'en prendre.
Geçen hafta İtalya'ya gitmiştim.
Tu sais, j'étais en Italie la semaine dernière.
- Ve bu da Murano şamdanı. Televizyon haklarını sattıktan sonra sana istersen İtalya'yı alayım.
Je vends ces droits télé et je t'achèterai l'Italie.
Hannibal ; Alpleri aşıp İtalya'ya bu şekilde girdi. Lawrence ;
Ça a marché pour Hannibal franchissant les Alpes vers l'Italie... et pour Lawrence d'Arabie à travers le désert de Nafud vers Aqaba.
öyle gözüküyor 16.yüzyıl İtalya'sın dan kalma Ölüler Kitabı
Ca ressemble au... Livre des Morts, écrit au 16e sicèle en Italie.
Eylül 2009'da, Christine Lagarde ile İsveç, Hollanda, Lüksemburg İtalya, İspanya ve Almanya maliye bakanları A.B.D. dahil G20 ülkelerine banka ikramiyelerine sıkı kurallar getirilmesi çağrısında bulundular.
En septembre 2009, Christine Lagarde et les ministres des finances suédois, néerlandais, luxembourgeois, italien, espagnol et allemand engagent les nations du G20, y compris les États-Unis, à réglementer strictement les rémunérations bancaires.
O senin kocan, senin de takım arkadaşın olacak bu yüzden bunu unutun ve İtalya'ya gidin.
Il sera votre mari et votre partenaire. Reprenez-vous et direction l'Italie.
Güvenlik şefi eskiden İtalya Gizli Servisi'nde çalışmış biri sistem ise bir sanat şaheseri.
Le chef de la sécurité est un ex-agent italien et le système, une oeuvre d'art.
Neal'ın önerisi ile size İtalya'ya uçan güvenli bir uçakta yer ayırttık.
Sur le conseil de Neal, on vous a réservé un vol sécurisé vers l'Italie.
Zengin, onun için deli olan bir adamla İtalya'ya gidiyor.
Elle part en Italie avec un type riche, fou d'elle,
Sen ve ben, Declan'la İtalya'ya gitmeden ve Barcelona'nın büyüsüne kapılıp, boğaların önünde koşmadan önce...
De toi et moi. Avant ton départ pour Barcelone, en Italie.
İtalya nerede, biliyorsun, değil mi, Shawn?
- Tu ignores où se trouve l'Italie.
Sosu İtalya'dan konserve kutusunda geliyor.
C'est italien. La sauce est en boîte!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]