English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Itibaren

Itibaren translate French

6,928 parallel translation
Gelecek vardiyadan itibaren bunu kendi başına yapman gerekecek.
Tu vas devoir faire ça sans moi, dès la prochaine garde.
Bu dakikadan itibaren her an FBI, buraya yağabilir.
Dans quelque minutes, le FBI va envahir cet immeuble.
Şu andan itibaren, deli bir sürtükten kurtulmak için beni kullanacaksan en azından önceden haber ver.
Attendez! - J'espère que vous êtes heureux. - Je ne suis pas.
Şu andan itibaren temiz bir sayfa açacağız.
Nouveau départ, ici et maintenant.
Şu andan itibaren öğrenmiş bulunuyorsun.
Tu devrais le savoir depuis le temps.
Yarından itibaren narkotikte çalışacaksın.
À partir de demain, tu bosses aux stups.
Ben, James Alexander Malcolm Mackenzie Fraser bugünden itibaren Claire Elizabeth Beauchamp'ı iyi günde ve kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek karım olarak kabul ediyorum.
Moi, James Alexander Malcolm Mackenzie Fraser te prends, toi, Claire Elizabeth Beauchamp, comme légitime épouse, pour t'avoir et te garder dès ce jour et pour l'avenir, pour le meilleur et pour le pire, dans la santé et dans la maladie... jusqu'à ce que la mort nous sépare.
Ben, Claire Elizabeth Beauchamp James Alexander Malcolm Mackenzie Fraser'ı bugünden itibaren hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek kocam olarak kabul ediyorum.
Moi, Claire Elizabeth Beauchamp te prends, toi, James Alexander Malcolm Mackenzie Fraser comme mon légitime époux. Pour t'avoir et te garder dès ce jour... dans la santé et dans la maladie... jusqu'à ce que la mort nous sépare.
Şu andan itibaren her iş gezisi için gönüllü olacağım ve harika şeyleri keşfedeceğim.
À partir de maintenant, je vais me porter volontaire pour tous les voyages, et découvrir plein de choses.
Bugün o odadayken benimle tanıştığın andan itibaren sınırları bir bir nasıl aştığını dinledim ve - - Mike -
Je me suis assis là aujourd'hui et je t'ai écouté me dire que depuis le jour où nous nous sommes rencontrés, tu avais franchit une ligne après l'autre, et Mike...
- Boyu kısa şakaları şu andan itibaren...
Ne réponds pas. Donc, plus de blagues à partir de maint...
Şu andan itibaren plütonyuma "ürün" diyeceğiz.
À partir de maintenant, on doit appeler le plutonium "produit".
Bugünden itibaren saygınlığını koruyacak bir bilim insanı değilim.
À partir d'aujourd'hui, je ne suis plus une scientifique. Avec une réputation à protéger.
- Bugün, saat 12'den itibaren.
A partir d'aujourd'hui, minuit.
Evet, asılarak. Böyle olması doğduğu günden itibaren onun kaderinde var.
Eh bien, le bout d'une corde c'est le destin de cet homme depuis la nuit où il est né.
Şu andan itibaren, baban yine vurursa bu numarayı ara.
À partir de maintenant, si ton père te frappe à nouveau. Appelle ce numéro.
Küçük yaştan itibaren vücuduna özen göstermen gerek.
Tu dois prendre soin de ton corps pendant que tu es jeune.
Chris, şu andan itibaren hiçbir siyah insanla konuşmanı istemiyorum.
Chris, je ne veux plus que tu parles à un seul Noir.
Yarından itibaren.
Les choses vont changer.
Demek istediğim şu andan itibaren iyiye gidecek.
Ce que j'ai voulu dire est que ça sera mieux à partir de maintenant.
Şu andan itibaren annen adına ben konuşacağım.
À partir de maintenant, je vais parler au nom de ta mère.
O görünüyor itibaren, sizin akşam daha fazla huzurlu.
Plus reposante que ta soirée, d'après ce que je vois.
Şu andan itibaren, Tamamen seninim.
A partir de maintenant, je suis toute à toi.
Yarından itibaren Angad'ın konumundasın.
Dès demain, vous allez surveiller Angad.
Yaşamın narin doğasını annem anlamamı isterdi yedi yaşımdan itibaren tüm akrabalarımın cenazesine götürdü.
Ma mère a toujours voulu que je comprenne que la vie est fragile alors elle m'a traîné à tous les enterrements de la famille depuis que j'ai 7 ans.
Şu andan itibaren onu değil, beni dinleyeceksin.
A partir de maintenant, c'est moi que tu écoutes.
Pazartesiden itibaren alacağım yıllık maaşım hakkında böylece bir fikrin olacaktır.
Ça te donnera une idée de mon salaire annuel à partir de lundi.
Pazartesiden itibaren Haber Gecesi'nin idari yapımcısı sen olacaksın.
A compter de lundi tu deviens producteur exécutif de News Night.
Şu andan itibaren, ailelerimizin birbirinle hiçbir ilişkisi olmasını istemiyorum.
Je ne veux plus que nos familles se côtoient.
Şu andan itibaren, kendi boşluğunu kendin doldur.
A partir de maintenant, reprends tes activités.
Şuandan itibaren mutfağın başında sen varsın.
Ce sera le Brigadier Cuisine à partir de maintenant.
Şuandan itibaren Bay Shelby, çingene ağzınızı kapatacak,... ve talimatları dinleyeceksiniz.
À partir de maintenant, Mr Shelby, fermez votre bouche de gitan et écoutez vos instructions.
Şunu bilmelisin, bu geceden itibaren Tommy Shelby bitmiştir.
Vous devriez le savoir, tout comme cette nuit, Tommy Shelby est finit.
Ve onun annesi olmaya ve onu koruyup kollamaya söz verdiğim andan itibaren bu benim hayatım olmuştu.
Et ça n'a jamais cessé d'être ma vie depuis que j'ai fait la promesse de devenir sa mère... Pour protéger sa vie.
Bu gece saat 8'den itibaren sokağa çıkma yasağı var.
Il y a un couvre-feu ce soir, qui commence à 8h00.
Seni gördüğüm ilk andan itibaren sana aşığım.
Je suis amoureuse de toi depuis le premier moment où je t'ai vu.
O andan itibaren yanımda olduğun sürece her şeyle başa çıkabilirdim.
Et à cet instant, j'ai eu l'impression de pouvoir tout affronter avec toi à mes côtés.
Şu andan itibaren eğlenmeye başlamanızı emrediyorum.
J'exige que vous commenciez à vous amuser immédiatement.
Şu andan itibaren çeneni kapalı tutmalısın ama.
Mais à partir de maintenant, tu te tais.
Şu andan itibaren, tamamen profesyonel bir ilişkimizin olmasını istiyorum.
A partir de maintenant, je veux que l'on ait juste une relation strictement professionnelle.
Şuradan itibaren okur musunuz, Bayan Florrick?
Voudriez-vous lire à partir de là?
Ancak askere yazildigi andan itibaren, artik secim hakki kalmamistir Nezaman yemek yiyecegini, uyuyacagini, sevisecegini yada savasacagini.
Mais quand le contrat est signé, il ne peut plus choisir où il veut manger, dormir, baiser, se battre.
Şu andan itibaren sana karşı açık sözlü ve dürüst olacağım konusunda söz veriyorum.
Et je te promets qu'à partir de maintenant je serai complètement ouverte et honnête avec toi.
Şu andan itibaren, sadece tereyağındaki ekmek kırıntılarının ne kadar sinir bozucu olduğundan filan bahset ve düşünmeyi bana bırak!
Dorénavant, limite ta conversation à combien tu hais les miettes des toasts dans le beurre et laisse la partie réflexion pour moi.
Şu andan itibaren fikrimi beyan etmem.
Dorénavant je ne m'exprimerai plus.
Şu andan itibaren her gün 17 : 00-18 : 00 arası benden ihtiyacınız olan her türlü şeyi tüm dikkatimle dinlemek için mutfaktaki masada oturacağım.
Ça veut dire qu'à partir de maintenant, chaque jour entre 5 heure et 6 heure, je serais assise à la table de la cuisine avec toute mon attention attendant d'entendre toutes les merdes que vous les enfants avez besoin.
Eğer gitmesine izin verseydim şu andan itibaren altı gece boyunca şarabını alır ve derdi ki...
Si je l'avais laissé partir, il se serait mis à boire et aurait dit :
Analarının rahminden çıktıkları andan itibaren her şeyin nasıl işleyeceğini biliyorlarmış gibi görünürler hani.
À peine sortis de l'utérus on dirait qu'ils savent déjà comment tout marche, comme si c'était pas nouveau pour eux.
Vaktiyle John Alden hakkindaki tüm hissiyatim kalbimi George'a açtigimdan itibaren sona erdi.
Ces sentiments se sont éteints lorsque j'ai donné mon cœur à George.
'Size söyleyebileceğim, bu sabah saat ona çeyrek kaladan itibaren'polis güvenlik çemberi oluşturuyor...
Je peux vous dire que dès 10 h 15 ce matin, - la police a bouclé...
- Şu andan itibaren.
- Maintenant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]