Izledim translate French
3,778 parallel translation
- Sizi izledim. - Abartıyorsun.
- Comme elle te regardait.
İlk 90 saniyesini izledim.
J'ai vu les 90 premières secondes.
Seni işten buraya kadar izledim, kapı da kilitli değildi.
Je vous ai suivis de travail, et la porte n'été pas fermé à clé.
Dokuz tane Dvd izledim. Hepsinde de Flora eğleniyordu.
J'ai regardé neuf DVD, et Flora semblait s'amuser dans tous.
Diğer adamların gelip gidişini izledim.
J'ai vu d'autres hommes venir et repartir.
Öyleyse sadece ben izledim.
Alors, c'est juste moi.
Bay Anne'yi dört kere izledim ben.
J'ai vu Mister Mom 4 fois.
- Trafik kasetini izledim.
J'ai revu la vidéo de la circulation.
Esnemeni izledim, sonra küçük, şirin burun kaşıma hareketini izledim, sonra bir de şu senin her zamanki gıdaklıyormuş gibi çıkan sesini dinledim.
Tu as fait ce petit bâillement et ensuite tu as fait ce truc trop mignon avec ton nez, et ensuite... tu as fait... Tu sais, ce gloussement que tu fais.
Bir keresinde, odamın camından, Ben... Ben onlardan birinin gece kapıcısıyla sevişmesini izledim.
Une fois, depuis ma fenêtre, j'en... j'en ai vu une faire l'amour avec le portier de nuit.
Ve sen Jerry'nin albümünü yaparken uyuyakaldıktan sonra devamlılık hatalarını bulmak için Fringe'in 1. sezonunu tekrar izledim.
Après que tu te sois endormie sur l'album de Jerry, je me suis repassé la saison 1 de Fringe pour chercher des faiblesses dans l'intrigue.
Çünkü o kameralardan seni her gün ve her gece izledim, ve sen hiç durmadın... çünkü senin Başkan'ın kız arkadaşı olduğunu bilmiyordum.
Parce que je t'ai observée sur ces caméras de jour comme de nuit, et tu n'as jamais cessé... Parce que je ne savais pas que tu étais la copine du Président.
"Toddlers and Tiaras" ın her bölümünü izledim.
J'ai vu tous les épisodes de "Tout-petits et diadèmes",
Diyelim başka bir tedavi yöntemi izledim.
Disons que j'ai suivi un autre protocole de soins.
Onu izledim.
Je l'ai surveillé.
"Elimden hiçbir şey gelmeden, bağımlıIığı yüzünden yok oluşunu izledim."
Je l'ai regardé impuissant tomber dans la dépendance. "
"The Italian Job" filmini iki kere izledim, tüm versiyonlarını.
J'ai vu The Italian Job deux fois, les deux versions.
Çünkü Yentl filmini izledim.
Parce que j'ai vu Yentl.
Bütün filmlerini izledim.
J'ai vu tous vos films. [Rires]
Grayson röportajını televizyondan izledim.
J'ai regardé l'interview des Grayson à la télé.
Oynadığı üç filmin üçünü de izledim.
J'ai vu ses trois films. Pas important.
Onun gözümün önünde dövülüp vurulmasını izledim.
Je l'ai vu se faire battre et tirer dessus.
Hızlı çekimde izledim.
Je l'ai regardée en avance rapide.
Tamam, taksinin plakasını kullanarak Janvier'in kızı gibi davranan kadını, Hollywood'da bir apartmana kadar izledim.
Okay, en utilisant la plaque du taxi, j'ai traqué cette femme prétendant être la fille de Janvier dans un appartement dans Hollywood.
Seni izledim.
Je vous ai observé.
O kızın videosunu izledim.
J'ai vu la vidéo de la fille.
Geçen gün iki köpeğin el tutuştuğu harika bir video izledim.
L'autre jour, j'ai vu cette vidéo géniale sur Youtube avec deux chiens qui semblent se tenir par la main.
Hayatım boyunca baban gibi sinirli, aksi, ihtiyar bir ayyaş olmayı reddetmeni izledim.
Toute ma vie, je t'ai regardé refuser de devenir comme ton père... Un vieux coléreux bourré.
Çıkmadan önce "Uygunsuz Dans" ı izledim.
J'ai regardé "Dirty Dancing" avant de partir.
Adamımız güvenli evden çıktığı zaman onu Capitol Hill'deki Pete's Diner'a kadar izledim.
Après que notre homme ait quitté la résidence surveillée, je l'ai suivi au Pete's Diner, à Capitol Hill.
- Haberleri izledim.
J'ai vu les infos.
- Ha. - Geçen akşam haberleri izledim.
- J'ai vu les infos hier soir.
- Şimdi tekrar hoş geldin reklamını izledim.
- J'ai vu ta promo de retour.
Tehlikeli insanları öldürdüm. Sevdiğim insanların kollarımda ölüşünü izledim.
J'ai tué des hommes dangereux, et j'ai regardé des personnes que j'aimais mourir dans mes bras.
3 gün önce onun öldüğünü izledim.
Il y a trois jours, je l'ai vue mourir.
Seni ifade verirken izledim.
J'ai vu ton témoignage.
Hayır, geç saate kadar film izledim.
Non, je me suis juste couché tard pour regarder un film.
Onu yeni evine taşıdım, boyasını yaptım uyumlu kıyafetler giyerek düğüne gittik, ailesiyle tanıştım ve buketi yakalamasını izledim.
Je l'ai aidé à déménager dans son nouvel appartement, je l'ai peint, suis allé à un mariage où j'ai rencontré ses parents où je l'ai vu attraper le bouquet.
Grand ve Essex'e kadar arabayı izledim ama Kanal'ın güneyindeki trafik kameraları bozuk.
J'ai la voiture jusqu'à Grand et Essex, mais les caméras de circulation étaient en panne au sud du Canal.
Önerdiğin Good Will Hunting filmini izledim.
J'ai regardé ce film Will Hunting que tu m'avais conseillé.
Oğlumun, sürekli hayal kırıklıklarıyla dolu bir gençliğe hapsoluşunu izledim.
J'ai vu mon fils piégé dans une adolescence sans fin de cœurs brisés.
Federal savcıya Blake Rickford'un öldüğü gece hakkında yeminli ifade verirken seni izledim.
Je vous ai vue déposer sous serment devant le procureur général à propos de la nuit de la mort de Blake Rickford.
Hayatım boyunca o adamı izledim ben.
J'ai regardé ce mec toute ma vie.
Görüntüleri ben de izledim.
J'ai vu le film. Je ne sais pas.
- Ben emirleri izledim.
- J'ai suivi les ordres.
Yol boyunca Johnny'yi izledim çünkü hangi dalların kırıldığını filan görebiliyordu ve geyik izlerini tanıyordu dışkıları takip etmeyi biliyordu ve hatta oraya yapalı ne kadar olduğunu bile söyleyebiliyordu.
J'étais juste en train de suivre Johnny sur presque tout le chemin. Parcequ'il voyait exactement quelles branches étaient cassées, et il savait suivre les traces laissés par un cerf et suivre les excréments, et il pouvait même dire depuis combien de temps c'étaient là.
Sizin Lancelot'unuzu çok sevmiştim. Camelot'un tekrar canlandırmasını üç kere izledim... Eğer arkadaşım Kurt'un kopyasını da sayarsanız dört kere, yani...
J'ai regardé la nouvelle version de Kaamelot trois fois... quatre, si vous comptez la vidéo pirate que mon ami Kurt a, donc...
Red Dawn'ı daha yeni izledim tamam mı?
Je viens juste de voir L'Aube Rouge, okay? Ca pourrait arriver.
Şeytanın ailemi parçaladığını izledim ve sürekli bunun bir kutlama olduğundan bahsediyordu.
J'ai regardé un démon découper mes parents, et tout ce temps, ils parlaient de réjouissances.
- Dün gece sizi izledim.
Je vous ai suivie hier soir.
- Şey, seni Sesh programında izledim.
Je t'ai vu à la télé.