Jaffa translate French
752 parallel translation
Cape, California, Jaffa. Meyvenin geldiği yer. Buraya bağımlı olmasaydım oraya gitmeyi isterdim.
C'est ce que je ferais... si j'étais pas cloué ici.
Hedefler Akra, Hayfa, Tel Aviv-Yafa.
Objectifs visés : Acre, Haifa, tel Aviv, Jaffa.
Edinilen bilgilere göre dünyada en çok korkulan ve aranan terörist El-Sayed Jaffa dün ele geçirildi gizlice gittiği kızının düğünü sırasında.
Selon de bonnes sources... El Saïd Jaffa, l'un des terroristes les plus recherchés... a été enlevé hier... en assistant incognito au mariage de sa fille.
Bu durum çözülene dek, Jaffa ABD'de kalacak 15 yıllık utanç verici terörist eylemlerinin sonu geldi.
En attendant, Jaffa reste aux mains des Etats-Unis. Une fin peu glorieuse à 15 années de terrorisme aveugle.
Bu uçağı ve yolcuları rehin alıyorum Abu Jaffa serbest bırakılıncaya dek.
Les passagers resteront entre mes mains... jusqu'à ce que Abu Jaffa... soit libéré.
Jaffa Gatwick Havaalanına götürülüp orada onu bekleyen bir jetle gidecek.
El Jaffa sera conduit à l'aéroport de Gatwick. Un jet privé sera autorisé à atterrir, puis à l'emmener.
Jaffa benimle saat 18 : 00'de ilişkiye geçmeli yoksa başka bir patlamaya mazur kalacak bugünkü bombalama yanında sönük kalacak.
Abu Jaffa devra avoir décollé et me contacter à 6 heures... ou les Londoniens subiront un nouveau châtiment... qui éclipsera l'attentat d'aujourd'hui.
Ses analizlerine göre Nagi Hassan Jaffa'nın baş yardımcısı.
Son empreinte vocale est celle de Nagi Hassan... l'adjoint de Jaffa.
Araştırmalarımıza göre bir iç hesaplaşmadan dolayı Nagi Hassan kendisi Jaffa'nın yakalanmasını planladı.
Nos recherches m'amènent à penser que... pour des causes internes, c'est Nagi Hassan... qui a orchestré l'enlèvement de Jaffa.
... Jaffa'nın grubuna patlayıcı veren kaynakları biliyorum.
Un pourvoyeur notoire de Jaffa en armes et explosifs.
O zamandan beri Jaffa grubunda.
C'est Ià qu'il rallie Jaffa.
Basına Başkan'ın Jaffa'yı serbest bırakacağını söyle.
Notifiez la presse de la libération de Jaffa.
Özgürlüğün beni mutlu etti, Abu Jaffa.
Je me réjouis de ta liberté retrouvée.
Jaffa artık özgür.
Jaffa est libre.
Jaffa özgür!
Il est libre!
Abu Jaffa özgür, uçağın rotasını Cezayir'e çevireyim mi?
Dois-je donner l'ordre de rentrer au pays?
- Jaffa serbest bırakılmış.
- Jaffa est libre.
Bilmek istiyor neden Cezayir'e dönmediklerini Jaffa serbest bırakıldığı halde.
Il veut savoir... pourquoi ils ne rentrent pas... Jaffa étant libre.
Jaffa'nın özgürlüğünden daha önemli bir iş için seçildik.
Nous avons à remplir une tâche bien plus noble que cette libération.
Amaç Abu Jaffa'rın özgürlüğü.
Nous avons libéré Abu Jaffa.
- Ben Jaffa'yım. - Hizmet etmek için yetiştiriliriz ki yaşayabilsinler.
Je suis un Jaffa- - élevé pour servir afin qu'ils puissent vivre.
Çocukluğumdan beri taşıyorum. Bütün Jaffalar bir tane taşır.
J'en porte un depuis que je suis enfant... comme tous les Jaffa en portent un.
Dinle, uh, cephaneliğe gidip senin jaffa silahını almalıyız.
On doit passer par l'armurerie reprendre votre bâton.
Jaffa silahımı geçit odasında ateşlemem için izin aldınız, değil mi?
Vous avez demandé l'autorisation d'utiliser mon arme?
Evet, ben de o karmaşıklığı jaffa silahlarının yaptığını söylerdim.
Oui, mais il leur a fallu un énorme armement.
Jaffa.
Jaffa.
Jaffa, karnında bir Goa'uld çocuğu var mı?
Le Jaffa, il a un enfant goa'uld dans son ventre?
Ben bir jaffayım.
Je suis Jaffa.
Jaffa içinde bir efsanedir... esas Goa'uld larvası kraliçe Goa'uld'lardan gelir.
C'est la légende chez les Jaffas... que la larve goa'uld originale vient des reines goa'ulds.
Sağlıklı olmanın ve uzun hayatın... tadını çıkaracaksın... Hathor'un ilk yeni jaffası.
Vous chérirez la santé... et la longévité du fait d'être... le premier nouveau Jaffa de Hathor.
Bizim yeni jaffamıza zarar vereceksiniz.
Vous blesserez notre nouveau Jaffa.
Ben bir jaffa'yım.
Je suis un Jaffa.
Denir ki, Goa'uld ilkellerden topladı, bazıları Goa'uld konukçusu oldu, diğerleri jaffa, geri kalan da köle oldu, yıldızların arasına kendilerine hizmet etmeleri ve çoğalmaları için yerleştirildiler.
On dit que les Goa'ulds ont récolté des primitifs. Certains sont devenus des h " tes de Goa'ulds. D'autres des Jaffa.
Bir jaffa taşıdığı Goa'uld ile iletişim kurmaz.
Un Jaffa ne communique pas avec le Goa'uld qu'il transporte.
2 belki 3 Jaffa bekçisi.
Deux, peut-être trois gardes personnels Jaffa.
Jaffa silahım da yanımda.
J'ai mon bâton.
Jaffa... Bana katılmak için son bir şans daha teklif ediyorum.
Jaffa... je vous offre cette dernière chance de vous joindre à moi.
Bekçilerinden biri ona jaffa silahı attığında ne olduğunu gördün mü?
Vous avez vu ce qui s'est passé quand un de ses gardes lui a lancé un bâton?
Bir Jaffa için iyi bir değerlendirme.
C'est une déclaration intéressante, venant d'un Jaffa.
Ve Goa'uld ve Jaffa hakkında ne biliyorsunuz?
Que savez-vous sur les Goa'ulds et les Jaffas?
Sanırım "boynuzlanmış" ın Jaffa karşılığı.
Ce qui doit vouloir dire "cocu" en Jaffa.
Teal'c'in kellesini getirecek Jaffa'ya 1 milyon shesh'ta vereceğim, onunla beraber olanların kelleri için de 1 milyon fazladan.
J'offre un million de shesh'ta au Jaffa qui capturera Teal'c vivant et un autre million pour la capture de ses complices.
Benim oğlum bir Jaffa.
Mon fils est un Jaffa.
Ama onun yaşındaki jaffalar konusunda uzman değilim.
Non pas que je sois experte en matière d'enfants Jaffa.
tamam, Abu.
Des oranges de Jaffa. Vas-y, Abu!
Biraz çay ve biraz Jaffa keki.
Du thé et des Pim's. Non merci.
Jaffa!
On nous tire dessus!
- Goa'uld yavrusunu olgunlaşana kadar taşımanın karşılığında Jaffa çok sağlıklı, uzun bir hayat yaşar. - Çıkart at.
- Sortez-le de là!
Eğer çıkartırsam, nihayetinde ölürüm.
- En échange de porter... un bébé Goa'uld jusqu'à maturité... un Jaffa reçoit une parfaite santé et une longue vie. Si je l'enlevais, j'en mourrais tôt ou tard.
Jaffa.
- Un Jaffa.
Jaffa!
Jaffa.