Japonlar translate French
1,380 parallel translation
Bunu bir kenara... Japonları, Nazileri yendik.
Et on s'en est servi, pour matraquer les Japonais et les nazis.
Ayrıca bu Japonların Trask'ı devralma plânlarını da bozar çünkü FCC yabancıların hem radyo hem TV sahibi olmasına izin vermiyor.
De plus, ça empêcherait toute OPA inamicale des Japonais : la loi interdit toute acquisition étrangère de radios ou de télés.
Bu, Trask'a yayıncılık alanında sağlam bir yer sağlayacak ve FCC'nin yabancıların radyo sahibi olmasına izin vermemesi sayesinde Japonlar tarafından devralınma tehlikesini ortadan kaldıracak.
s'implanter solidement dans la communication, et par l'interdiction faite aux sociétés étrangères de posséder des radios, contrecarrer toute tentative d'OPA.
Birkaç yıl önceydi. Japonlar, Mançurya'yı işgal etmeyi akıllarına koymuştu.
Ça remonte à l'époque où les Japonais avaient décidé d'envahir la Mandchourie.
Japonlar sıkıysa bunun da daha iyisini yapsın.
Les Japonais sont incapables d'en faire des comme ça.
Dong-haklı birlik Japonlar tarafından mağlup edilmiş ve Ugumchi Tepesi düşmüş.
L'armée de paysans de Dong-hak a été défaite par les japonais... et ils n'ont pu résister sur la colline Ugumchi.
Japonlar gözlerinin yapısı, siyah saçları ve karakteristik isimleriyle diğer insanlardan ayırt edilebilir.
Les japonnais se distinguent des autres êtres humains... par la forme de leurs yeux, leurs cheveux noirs, et leurs noms caractéristiques.
Balina, tavuk ve Japonların aksine domates bir sebzedir.
La tomate, contrairement à la baleine, la poule et le japonais, est un végétal.
Yahudiler dışında, Japonlar, Katolikler ve diğer tüm insanlar tarafından yiyecek olarak yenir.
Il est utilisé comme nourriture par les japonnais, les catholiques, et tous les autres êtres humain, à l'exception des juifs.
Japonlar tarafından fidye için alıkoyuluyorlar.
Ils sont retenus en otages par les japonais.
Japonlar her ay canımıza okuyor- -
Les Japonais nous battent mois après mois, car ils font des voitures...
Ve ne görüyorsun? Japonlar, Batı Almanlar, Slabovic,... her şey, bizim insanlarımız hariç.
Des Japonais, des Allemands, tu vois des gens d'un peu partout, sauf notre peuple.
Her şeyin en iyisini Japonlar yapar.
Les meilleurs appareils sont faits au Japon.
JAPoNLAR TESLİ M oLDU
LES JAPS ABANDONNENT
Kusura bakma, Japonlar telsiz işinde harika olsalar da dakiklik konusunda zerre kadar bilgileri yok.
Les Japonais font de super radios, mais n'y connaissent rien en précision.
Hem Japonlar'da mevcut pozisyonumuzu öğrendi zaten!
Les Japonais sont dans le même état.
Özellikle Amerikalı Japonlar bu konuda hassaslar.
Particuliérement les Américains d'origine japonaise.
Japonlar da mı?
Et les Japonais?
Japonlar Noel'i kutluyorlar mı?
Les Japonais fêtent Noël?
Şu Japonlar müthiş insanlar.
Incroyables, ces Japonais.
Japonların Mitsushimi Şirketi hava yastığı üretimi için New England Tel ve Kablo'yla uzun vadeli bir anlaşma yapmaya hazır.
La Mitsushimi Co. of Japan est prête à signer un contrat à long terme avec NEW C pour la production d'impacteurs à air.
Bu yaz Los Angeles'a gidiyoruz Japonları görmeye. Sadece rahatlamak için.
Cet été nous irons voir les Japonais, à Los Angeles... pour nous reposer.
Evliliğimizden birkaç ay sonra Japonlar Pearl Harbor'a saldırdı. Ben de Ordu Kadın Teşkilatına katıldım.
Quelques mois après notre mariage, les japonais attaquaient Pearl Harbor, et j'ai rejoins le corps d'armée féminin.
Japonlar ve Ruslar.
Les Japonais, les Russes
Halloway'ın gidip ne getireceğini düşün. Almanlar, Japonlar, Sudiler.
On va vendre Halloway aux Allemands, aux Japs, aux Arabes...
Başkan Roosevelt, Japonların Hawaii'de Pearl Harbor'a hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.
Le président Roosevelt vient d'annoncer que les japonais ont attaqué Pearl Harbour.
Kirigakure, japonların takas nedir....... bildiğini sanmıyorum!
Mo Yan Lu Chong, vous oubliez aussi les vibrations.
Japonların ellerinde oynuyorsunuz!
Vous savez que vous jouez pour les Japonais?
Çabuk! Japonların köpeklerini esirlerle beslediklerini duydum.
Les chiens des Japonais mangent les cœurs des prisonniers!
Cheng Dieyi, Japonlar için gösteri yaparak vatana ihanet etti.
Son association avec l'accusé est illustrée dans ces photos. Les preuves sont formelles.
Düşmanı cesaretlendirdin ve halkını utandırdın. Aoki, Japonlar tarafından sarılmasına rağmen direnmeye devam etmişti. Onu bulduğumuzda vurmamızın sebebi buydu.
Yuan Shiqing, Duan Xiaolou, et Na Kun.
Cheng Dieyi, Japonlar tarafından kelepçelenerek götürüldü.
Les Japonais ont battu mon frère de scène, comme il l'a dit. Na Kun?
Çinliler, Japonlar, Fransızlar.
Chinois, Japonais, Français :
Japonlar geldiğinde annenle beni, uçaklara pist yapmaya Danang'a götürdüler.
A l'arrivée des Japonais... ta mère et moi, on nous a emmenés à Da Nang... pour construire un aérodrome.
Fransızlar, Japonlar, şimdi de Amerikalılar tepemizde!
Les Français, les Japonais, puis les Américains!
Japonların savaş sırasında binlerce insanımızı tıbbi deneylerde kullandıklarını biliyor musunuz?
Savez-vous que les Japonais nous ont utilisés comme cobayes, pendant la guerre?
Japonlar, Cézanne olması dışında bir şeyini sevmiyorlar.
Les Japonais ne l'aiment que parce que c'est un Cézanne.
- Japonlar da 10 verecek. - 10 mu?
- Les Japonais iront jusqu'à dix.
- Japonlar gibi.
Les Japonais.
Cézanne arayan Japonlar tanıyorum.
J'ai des Japonais qui veulent un Cézanne.
Geoffrey! Japonlar, Cézanne'i cidden istiyorlar.
Les Japonais veulent le Cézanne.
Görünüşe göre Japonlar için casusluk yapan adamı öldürdüler.
Il dit que l'homme qui a été tué était un espion japonais infiltré dans leur ambassade.
Ve sonra çok ileri gidip bozulacağız ve tembelleşeceğiz... ve de Japonlar bizi çiğ çiğ yiyecekler!
On ira trop loin et on deviendra corrompus et paresseux. Et les Japonais nous dévoreront tout crus.
Japonlar mı?
Les Japonais?
Bu okulda sadece Japonlar okuyabilir!
Notre école n'est pas pour les Chinois.
Hem Japonlar hem de Almanlar Çin'de istilacı konumundalar.
Japonais et Allemands nous envahissent.
Hepinizin Japonların denetlemesinden haberi vardır sanırım?
L'inspection japonaise, vous connaissez?
- Japonlar burada ne arıyor?
Que font ces Japonais?
Japonlar bile bu tür şeyler yapmadılar.
- Non!
Yarın mahkemede Japonların kafana silah doğrulttuğunu söyle.
C'est de Xiaolou.
- Japonlar mı?
- Des Japonais?