Jes translate French
46 parallel translation
Bu Jes. Claire ile ayni yurtda kaliyorlar.
Et voici Jess, elle vit dans la même sororité que Claire.
- Teşekkür ederim rahibe...
Eh bien, merci soeur Jes...
Hadi gel, Jes!
Viens, Jesse!
Bilirsiniz, vedalar berbattır.
C'est terribJe, Jes adieux.
Birlikte kaçıp yıldızların altında sevişmek... ve bebekler yapmak istediğimi söyledim.
Je Jui ai dit vouJoir m'enfuir avec eJJe, faire J'amour sous Jes étoiJes. Faire des bébés.
Yetkililere haber vermişler. Kentin yeni yetme sübyancısını durdurmak için harekete geçtiler.
IJs ont contacté Jes autorités JocaJes qui sont rapidement intervenues pour arrêter Je pédophiJe en herbe.
Sapık oğlunun bir daha küçük kızlarla ilişki kurmayacağına dair... babama söz verdirttiler.
IJs ont fait promettre à mon pére que son pervers de fiJs, cesserait tout contact avec Jes petites fiJJes.
Bir kere kadınlar inek değildir.
Déjà, Jes femmes ne sont pas des vaches.
Kadınlar içinse bu geçerli değildir.
Ce n'est pas vrai pour Jes femmes.
Belki burada yalnız olduğum için, belki de bir karar vermeni istediğim için. Yeni bir bakış açısı kazandım.
C'est peut-être ici toute seuJe ou en te demandant de te décider que j'ai vu Jes choses différemment.
Sanırım gerekiyorsa tüm seçenekleri değerlendirmek önemli.
C'est important qu'on étudie toutes Jes possibiJités.
Dinlenmemiş mesajlar için üçe basın.
Pour Jes écouter, appuyez sur 3.
Mesajları silmek için ikiye basın.
Pour Jes effacer, appuyez sur 2.
Siyah saçlarım, siyah gözlerim var, meme ucumda da bir anahtar takılı.
J'ai Jes cheveux noirs, Jes yeux noirs et un piercing au sein.
Büyük sürprizlerden hoşlanan birini arıyorum.
Et je désire queJqu'un qui aime Jes grosses surprises.
Birleşik Eşcinseller Karargahı sunar...
Jes HomosexueJs Réunis présentent
Kabul et arkadaş.
Regarde Jes choses en face.
Ve bu belli bir kişiyle ilgili değil, genelde insanlarla ilgiliydi.
Ce n'était pas sur queJqu'un en particuJier, mais sur Jes gens en généraJ.
Ama gerçekte... suratınıza tokatı indirip diğerlerinin arasından... belli birini seçmenizi söyleyen bir yıldırım yoktur.
Mais, en réaJité, iJ n'y a pas de coup de foudre pour te botter Je cuJ et te dire de choisir cette personne parmi Jes autres.
Bu iki insan yaptıklarıyla... kör edici bir kavrayışa... boyun eğmişlerdi.
Ça m'a frappé que ces deux personnes s'abandonnent tous Jes deux à... une iJJumination.
Pek çoğunuz beni tanımıyor... ama diğerleri de tanıdıklarını sanıyor.
Vous voyez, beaucoup d'entre vous ne me connaissent pas et Jes autres pensent que si.
Şimdi yeni evlileri alkışlayalım.
Et appJaudissons Jes nouveaux mariés.
Tebrikler çocuklar.
FéJicitations, Jes gars.
Beni gerçekten kırdın, Jes!
Tu m'as fais très mal, Jess!
Ben - Seni tehdit etmiyorum.
Jes-Jessica!
Pastaları seviyorum.
Jajore jes cookies.
- Jes, gerçekte akraba sayılmazlar.
Jess, ils ne sont pas vraiment de la même famille.
Hey, Jes haydi gidelim buradan.
Hey, génie! Sortez d'ici, man Come on!
Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır!
Oh, Jes... Non,..., non!
Biliyorum, biliyorum.
Jes sais, je sais.
Ah, yüce İsa...
Oh Jes..
- Efet, ve efet.
- "Jes" et "jes".
Bizi buradan canlı bir şekilde çıkarmaya uğraşacağım Kevin.
Jes vais essayer de nous sortir d'ici vivants, Kevin.
Her şey yolunda mı Jes?
Tout va bien, Jess?
Hayır, Jess.
- Non, Jes...
Hassiktir!
Jes sanglant...
- Selam?
Jes...
Jes tehlieli bir durumda olmalı.
Jess devrait être sur une fine couche de glace.
Kim olabilir ki?
Vous ne savez rien de rien? Jés...
Jes!
Tu vois, Jess?
- Tamam Jes, hazır mısın?
Prêt?
İsa iyidir.
Jés...
Yüce İsa!
- Ah! - Jés...
Yüce İ...!
Jés...!
- Bilmiyorum!
- Je ne sais pas. - Oh, jés- -
- Hayır, öldür...
Non, je n'ai pas tué Jes...