English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ J ] / Judo

Judo translate French

187 parallel translation
Karateci Chin'i bilmiyor musun?
Tu ne le connais pas? Le Yano qui fait du judo au Shudokan.
Karate nedir?
Du judo! ? C'est quoi?
Karate konusunda ikimizin arasında dağlar kadar fark var.
Cependant, Sugata... ton judo et le mien sont aussi éloignés... que le ciel et la terre.
Başkaları ile geçinemeyen birine bir şeyler öğretmek delinin eline bıçak vermek demektir.
Enseigner le judo à quiconque ignore la Voie de l'Homme, c'est comme si on donnait un couteau à un fou.
Bu gerçek tabii ki karate için de geçerli.
Il en va de même pour le judo.
Ben sadece Chin'in öğrencileri ile dövüşeceğim.
Je désire pratiquer avec des disciples de Yano, maître de judo.
Karate ve karate sanatı bir gün karşılaştırılmalı.
Le jour viendra où jiu-jitsu et judo devront s'affronter à mort.
Bu da demektir ki... birçok rakibimiz olacak.
Mais comprenez ce que cela signifie. Notre judo... va être attaqué de toutes parts.
Güney Okulu'ndan Chee.
École Shudokan de judo, Sieur Sugata Sanshiro.
Eski bir askersin. Judo biliyorsun.
Ex-G.l., tu connais le judo.
Bizim felsefemizi okumadınız mı, askeri bilim, judo güreşimizi?
lgnorez-vous notre philosophie et notre principe en guerre comme au judo?
O judodan bahsederken.
Quand il parlait de judo.
"Sen bizim felsefemizi okumadın mı, askeri bilimimizi, judo güreşimizi?"
lgnorez-vous notre philosophie et notre principe en guerre et au judo?
Judo. Evet. Bu çok...
Oh, quel bon judo.
Çok sık yaptığımız şeylerden biri de judo. - Hiç duydunuz mu?
En faisant du judo, notamment.
Bayanla mı judo yapıyorsunuz?
Du judo avec madame?
Judo ve kılıç konusunda mucizevi şekilde usta biriydi.
Il est habile au sabre depuis son enfance
Ben judo klübünden Hashiyada maymunu!
Je suis un singe nommé Hashiyada. Je pratique le judo.
Karate ve judo belgeleri, Kamasutra siyah kuşak.
Prix de karaté et de judo, ceinture noire de Kama sutra.
Bu, Bay Zaemon, 5. Dan judo uzmanı.
Et M. Saemon, 5e dan de judo.
Judo, aikido ve karate biliyorum.
Je pratique les arts martiaux : judo, aïkido, karaté.
O güreş şampiyonudur!
C'est un champion de judo.
Güreşe falan mı gittin?
Tu fais du judo?
Güreş şampiyonuydu.
Il était champion de judo.
Kilo kaybettiğin halde bu ağırlıkla güreşlere katılabilirsin.
Avec tout le poids que tu as perdu, tu ferais des malheurs au judo.
Gençlere judo öğretirdi.
De judo. Il donnait des cours.
Bu belge onun judo ustalık sertifikası.
Ce rouleau certifie qu'il était bien un maître de judo.
Öğrencilerine judo öğretiyordu.
Il enseignait encore le judo à ses disciples.
İyi ama babam neden hiç judo yapmıyor?
Pourquoi est-ce que papa ne fait pas de judo?
Judo, aikido, tekvando, hapkido, karate dallarındaki teknikleri sergileyecek uzmanlarımız var.
Nos experts exécuteront pour vous des prises Salut, Callahan.
7'ci dan tekvando, 8'ci dan aykido 9'cu dan karate, 10'cu judo ve iki defa Güneydoğu Asya'nın güreş şampiyonudur.
Il est 7e dan de Taekwondo, 8e dan de Hopkido, 9e dan de Karaté, 10e dan de Judo, et double champion de lutte dans l'Asie du Sud-est, n'est-ce pas?
Uzmanlığım Fransızca değil, lanet olası judo.
Ma spécialité, c'est pas le français, c'est le judo.
Hevesinizi kırmak istemem Bay Lee ama dünyanın hamburgerlere ihtiyacı var.
Je ne veux pas vous décevoir. Mais le monde a besoin de hamburgers, pas de judo!
Judo darbesi!
Hatémi!
Judo darbesi!
Hatémi.
Bir iki defa judo ders aldım.
Quelques leçons de judo...
Evet, öyle ama çocuk bakıcısı bulmak çok zor ve bu gece Judo antrenmanım var.
Oui, bien entendu, mais c'est dur de trouver une baby-sitter. Et j'ai judo, ce soir.
- Bay Pateny'ye karŞı... yaptığın Judo'muydu?
C'était une prise de judo?
Judo yaparım.
Je fais du judo
Olimpiyatlarda Amerikan judo takımında olman konusunda yalan söyledin mi?
Oui. Tu faisais partie de l'équipe de judo aux Olympiques? - Quoi?
Bir turnuva olacağını söyledi.
Il m'a proposé de faire participer notre dojo de judo au Tournoi d'arts martiaux de la police,
Sana kim judo öğretti?
- Qui vous a appris le judo?
- Büyük Bert'in judo tekniği senin işini bitirir. - Domuz!
- Porc!
Judo veya başka birşeyle bizi düzelt!
Faites quelque chose!
Tek judo ile seni öldürebilir. Böyle çeteler var mı?
T'avais des bandes, là-bas?
- Hiç, judo dersinde oldu.
- Rien. J'ai pratiqué au judo.
Judo mu?
Au judo?
- Judo'ya değil. - Kung Fu.
Kung-fu.
Judo darbesi!
Atémi!
Judo çelmesi.
Sukiyaki.
- Judo'nun bir çeŞidi.
C'était un genre de judo

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]