Jürisi translate French
81 parallel translation
Öyleyse bir Amerikan jürisi seçiyorum.
Alors je choisis un jury d'Américains.
Amerikan toplumunun her seviyesinden seçilmiş Amerikan jürisi, bayım.
Reflétant tous les aspects de l'histoire américaine.
Bu mahkeme sanık, J. Huberman'ın... Birleşik Devletlere ihanetten Florida Miami'deki Güney Bölge... Mahkememizin jürisi tarafından suçlu bulunduğu ve...
La Cour ordonne que l'accusé, John Huberman, reconnu coupable du crime de trahison envers les États-Unis par le jury de cette cour du district sud de Floride à Miami, soit confié à la garde du ministre de la Justice
Başka bir duruşmanın jürisi bu.
Ce sont les jurés d'un autre procès, là-bas.
- Hoşçakalın. Korkarım ki açık satışa bekleniyorsunuz, Sör Henry gelip en güzel ve anne ve bebek yarışması jürisi olacaksınız.
J'ai bien peur qu'on vous demande d'ouvrir la kermesse, et de désigner la plus jolie maman et le plus joli bébé.
Batı Berlin Uluslararası Film Festivali jüri özel ödülü, "Gümüş Ayı" ya Uluslararası Film Eleştirmenleri Ödülü'ne ( FIPRESCI ) Uluslararası Katolik İşitsel-Görsel İletişim Araçları ve Sinema Örgütü Jüri Ödülü'ne ( OCIC ) Uluslararası Evanjelik Jürisi Otto Dibelius Film Ödülü'ne ( Interfilm ) layık görüldü.
Le Prix de la FIPRESSI, Fédération lnternationale des critiques de cinéma Le Prix du Jury de l'OCIC, Organisation catholique internationale du cinéma et des moyens audiovisuels le Prix Otto Dibelius du Jury évangélique international ( Interfilm )
Uluslararası Yelken Jürisi tarafından, bu ödülü size vermekle görevlendirdim.
Le jury international de la voile vous remet sa plus haute récompense :
- Albayım, bir İngiliz jürisi kaç üyeden oluşur?
De combien de membres se compose un jury? Douze.
Kaygılanmayın, dans yarışmasının jürisi ben değilim.
Réjouissez-vous : Ce n'est pas moi qui juge le concours.
Cinayet Davası Jürisi Tartışmaların Ardından Dinlenmeye Çekildi
Le jury délibère sur le meurtre puis se retire pour la soirée
Kendi arkadaşlarının jürisi seni suçlu buldu.
Un jury vous a jugé coupable.
- Sen kahrolası mahkeme jürisi değilsin.
- T'es pas le comité de mise en liberté.
1954 Ağustos'unda, delilik mazereti Christchurch Yüksek Mahkemedeki dava jürisi tarafından reddedildi, ve Pauline Parker ile Juliet Hulme cinayetten suçlu bulundular.
En août 1954, le tribunal rejeta la thèse de la folie. Juliet Hulme et Pauline Parker furent condamnées pour homicide.
Batman bu süper suçluları yaratmakla kalmayıp kendini onların jürisi ve yargıcı olarak görüp hukuk sistemini hiçe sayamaz.
Non seulement Batman engendre ces super-criminels, mais en plus il prétend pouvoir les juger, faisant fi de notre système légal.
Kayıp tahliye raporunun ortaya çıkması Yüksek Mahkeme büyük jürisi yargıç Stern'ün ve Brooklyn Demokratik Lideri Frank Anselmo'nun suçluluğunu doğruladı. Mafya babası Paul Zapatti ile olan ilişkisi, kesinlikle araştırılacaktır.
La disparition d'un rapport de probation... risque d'entraîner la comparution... devant un grand jury du juge Stern... et du leader démocrate Frank Anselmo... dont les liens... avec le mafioso Paul Zapatti seront examinés.
Federasyon Büyük Jürisi mi? - Abi, yine ne yaptın?
Qu'as-tu encore fait?
Abbott dedi ki, bir insanın gerçek jürisi... kendi kasabasının insanlarıdır.
Abbott a dit que... les seules personnes capables d'en juger une autre... sont les habitants de sa ville.
Dr. Plicky konuşma jürisi olarak yardımcı olabileceğimi düşündü.
M. Plicky a décidé que je les aiderais encore plus... en étant juge de l'épreuve du discours.
Bu sabah seçkin bir ceza jürisi oluşturuldu ve beklendiği gibi karar hemen verildi.
Un jury de peine a été constitué ce matin et le verdict a été rendu sans attendre.
Tabii, tavacı olmak Alumni Bikini Yarışması'nın jürisi olmaktan çok daha iyi.
J'espère que je jugerai le concours de bikinis!
"Baltimore büyük jürisi."
"Jury d'accusation de la Cour fédérale de Baltimore."
L.A. Yüksek Jürisi şu suçlamalarda bulunacak :
Le Grand Jury de L.A. a rendu les actes d'accusation suivants :
- Ben burada ünlülerin jürisi olarak bulunuyorum.
Je suis ici en tant que juge célébrité.
Bakın, problem şu ki polisin bizim emsallerimizin bir jürisi olmadığıdır.
Le problème, c'est que la police n'en est pas un.
Siz de kendi kendinizin hâkimi, jürisi ve diğer bütün mahkeme görevlileri... olmasanız iyi edersiniz.
Je vous ai dit ce que Bill pensait de lui, mais je ne m'attends pas à ce que ça change ce que vous pensez de lui. Peut-être, Mlle Stubbs, que vous ne devriez pas être juge et jury de votre propre cas.
Felix Gaeta Koloniler başkanının yetkilendirdiği Topluluk jürisi tarafından insanlık suçu işlediğin için yargılandın ve suçlu bulundun.
Felix Gaeta... Vous avez été jugé et condamné pour crimes contre l'humanité par un cercle de vos pairs, dûment habilité par le Président des Colonies.
Kır Jürisi, sahne A3, birinci çekim.
Le juré rural, la 3ème pomme, prise une. Mark!
Kır Jürisi 18 Aralık'ta seçkin sinemalarda gösterimde.
"Le juré rural" sort dans des cinémas sélectionnés le 18 Décembre.
Jack Donaghy Kır Jürisi'nde oynadığımı biliyor mu?
Jack Donaghy sait que je joue dans "Le juré rural"?
Anlaşılan halk kahramanları adamın hem yargıcı hem jürisi olmuş.
On dirait que les membres du groupe d'autodéfense ont pris sur eux pour être le juge et le jury.
Gitmemiz lazım. Teddy'nin jürisi döndü.
Faut qu'on y aille, le jury de Teddy vient de revenir.
Kendi ülkemin jürisi tarafından yargılanmalıyım.
Je devrai être jugé par des gens de mon pays.
Kendi kanunlarımı yaratma, kendi kendimin yargıcı ve jürisi olma vakti geldi.
L'heure est venue pour moi de créer ma propre loi, mon propre juge et mon propre jury.
Yarışma jürisi yarın geliyor.
Les juges arrivent demain.
Ve elimdeki raporda da, olayın Çocuk Jürisi'ne gönderileceği belirtiliyor.
Et, suite au procès verbal, elle sera examinée par le tribunal des mineurs.
Kır Jürisi haftaya sınırlı sayıda salonda gösterime giriyor.
"Le Juré rural" sort dans quelques salles.
Kır Jürisi! Süper!
Ah, "Le Juré rural"!
- Evet! Kır Jürisi.
Oui, c'est "Le Juré rural".
Şimdi The Girlie Show'un yıldızı Jenna Maroney'le.. ... yeni filmi Kır Jürisi hakkında konuşacağız.
Je reçois maintenant la vedette du "Girlie Show" Jenna Maroney pour parler de son dernier film "Le Juré rural".
Kır Jürisi, akıl hastalığı feci bir cinayete yol açan Rory Jerner'in gerçek hikayesini...
"Le Juré rural" raconte l'histoire de Rory Jerner, qui s'acharna à élucider un horrible meurtre.
- Filmim. Kır Jürisi.
De mon film, "Le Juré rural".
Kır Jürisi'ni filme mi uyarladılar?
Une adaptation du roman?
Bıçak kabzana kazandıklarını çentik mi atıyorsun? Ulusal güvenlik jürisi davalıya geçer.
Les procès annulés reviennent à la défense.
Ama duruşma jürisi can sıkıcı ve pahalı olur.
Mais un procès est coûteux et moche.
Jürisi olmayan bir mahkemede. - Yargıcı olmayan bir mahkemede. - Elimden geleni yaparım.
En l'absence d'un juge et d'un jury.
Japon jürisi çok zorludur.
La juge japonaise est très sévère.
David Marks, Malvern Bump cinâyetinden dolayı, Texas jürisi tarafından nefsi müdafaa yapmış kabul edildi. Suçsuz bulundu.
Le témoignage de David Marks à son procès pour le meurtre de Malvern Bump a convaincu le jury du Texas qu'il avait agi en état de légitime défense.
Jürisi veya infaz memuru değil.
Pas juré et bourreau.
Ve sonunda, bu yarışmanın artık yüksek mahkemeden bile daha fazla jürisi olduğu için, Simon, sen ne diyorsun?
Et vu que ce jury a plus de membres que la Cour suprême, un avis, Simon?
James'in jürisi olsaydım eğer, ona ikinci bir şans vermeye meyilli olurdum.
Si j'étais dans le jury de James, je lui donnerais une 2e chance.
- Kır Jürisi mi?
Oui, Le jur...