English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kalabilir

Kalabilir translate French

4,010 parallel translation
- O sende kalabilir.
Oui.
Seninle kalabilir miyim?
Je peux rester avec toi?
Gerisi sende kalabilir.
Tu gardes le reste.
Burda kalabilir miyim?
Je peux rester, s'il te plaît?
Biraz yalnız kalabilir miyiz?
Nous aimerions un peu d'intimité.
Bugünkü konuşma sırasında üzerindeki kapüşonlu kalabilir.
Tu peux porter ton sweat à capuche pour le discours d'aujourd'hui.
Şarkıyı bizi şaşırtacak bir şekilde değiştirirsen iyi şeyler hissetmemizi sağlarsan, o zaman kalabilir.
Et si nous voulons passer un accord? Imaginons que tu changes la chanson en quelque chose qui nous impressionne, quelque chose qui nous fait nous sentir bien. Tu pourrais la garder.
Olduğum gibi kalabilir miyim? Ya da biraz değişir miyim?
will I remain the same or will I change a little bit?
Kırılır mıyım? Yoksa tek parça kalabilir miyim?
Will I feel broken or totally complete?
Acaba... acaba kalabilir misin?
Est-ce que tu pourrais rester, en fait?
Angie sanırım tek başına kalabilir. Bu gece eve gidebilirsin.
Angie peut se débrouiller seule, prends ta soirée.
Sıkışıp kalabilir.
Il pourrait rester coincé.
Demek istediğim beş dolar sende kalabilir.
Ce qui signifie que vous gardez les 5 $.
Aramızı hoş tutmaya gayret edeceğine söz verirsen, kutu sende kalabilir, oldu mu?
Je te laisse garder la boîte si tu promets d'essayer d'arranger les choses entre toi et moi.
Ateşin bacayı sarması neden iyi olsun? Yangın çıkabilir, küçük çocuklar mahsur kalabilir.
Et s'il y avait des enfants dans cette Maison?
Bakanlık bütçesine yeterince para bırakırsak, Womack'in üssü liste dışı kalabilir.
On laisse assez d'argent dans le budget du ministère pour que la base de Womack ne soit pas sur la liste.
Burada ne kadar kalabilir?
Combien de temps peut-elle rester ici?
Bizimle kalabilir.
Elle devrait rester avec nous.
Gerçi evde Anne Frank gibi dolaşmak benim için çok uygun görünmüyor, yani... bir ya da iki gün seninle kalabilir miyim?
Bien que, ça n'est pas l'air vraiment pratique pour moi de rentrer à la maison à la manière d'Anne Frank, donc... est-ce que je pourrais rester avec toi un jour ou deux?
Ben bu kadar dirayetli kalabilir miydim bilmiyorum.
Je ne sais pas si j'aurais eu cette force.
Daha ne kadar bu şekilde hayatta kalabilir?
Combien de temps peut-elle survivre ainsi?
Daha ne kadar bu şekilde hayatta kalabilir?
Encore combien de temps peut-elle survivre comme ça?
Bu gece bizde kalabilir misin acaba?
Y a-t-il une possibilité pour vous de rester ce soir?
O burada kalabilir.
Elle peut rester ici.
Bu aksam sizde kalabilir miyim?
Je peux dormir ici ce soir?
Ne kadar ihtiyacı olursa bizde kalabilir.
Nous pouvons la garder pendant le temps qu'il te faut.
Olanlar aramızda kalabilir mi? Öyle mi?
Gardons tout ça entre nous, hein?
- Uyum sağlamadığını düşüyorsan, bir süre bizimle kalabilir.
Si ça ne marche vraiment pas bien, il peut rester avec nous quelque temps.
- Hepsi sende kalabilir.
Tu peux tout garder.
Sadece şöyle diyelim, eğer kötü emelli kişilerin eline geçerse bu adam çok zor durumda kalabilir.
Disons que ça pourrait lui rendre la vie difficile si ça tombait en d'autres mains que les siennes.
Bende kalabilir mi?
Je peux... le prendre?
Lütfen, burada kalabilir misin?
- S'il te plaît, tu peux rester?
Jesse, Ratner'da kalabilir.
Et Jesse est chez les Ratner.
Birkaç gün burada kalabilir miyim?
Je peux rester ici quelques jours?
Kalabilir mi?
je peux le garder?
Onların bu kadar küçük numaralı ayakkabı yollamaları düşmanca bir tavır. O yüzden sende kalabilir.
Et bien, ce n'était pas sympa de leur part de nous envoyer une si petite taille, donc tu peux les garder.
Hayır, o kalabilir.
Non, il peut rester.
- O kalabilir.
- Il peut rester.
Bence o da kalabilir.
Je pense qu'elle devrait probablement rester aussi.
Bir süre daha öyle kalabilir.
Ça risque de devoir rester comme ça un moment.
Nasıl hayatda kalabilir eğer onu yiyecekse?
On ne survit pas à ça.
Aramızda kalabilir mi?
Est-ce que je peux avoir un cône de silence?
Biraz yalnız kalabilir miyim?
Puis-je avoir un peu de calme?
Karim kalabilir.
Karim peut rester.
Birkaç gün seninle kalabilir miyim? Annemden bıkıp usandım!
Je peux rester quelques jours?
Onda kalabilir.
Elle peut la garder.
Evet. Michael gidip benimle artık tek kelime konuşmayan annemde kalabilir.
Ouai, Michael peut aller vivre chez ma mère, qui ne me parle plus du tout.
- Para sende kalabilir Lizzie.
Tu peux garder l'argent, Lizzie.
Kalabilir.
On le garde.
Peki, mermiler kalabilir mi?
Donc, ce que je peux garder toutes ces balles?
Bu sende kalabilir.
Ça, je te le laisse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]