Kalbim çarpıyor translate French
146 parallel translation
Kalbim çarpıyor! Anlıyor musun?
Mon coeur cogne, tu comprends?
Kalbim çarpıyor.
Qu'est-ce que ça peut être?
Kalbim çarpıyor.
Mon cœur s'affole...
Birden kendimi bir endişe krizinin ortasında buldum kalbim çarpıyor ve soğuk ter dökmeye başlıyorum.
Je suis pris d'une crise d'angoisse, mon cœur s'emballe etje sue comme un porc.
Kalbim çarpıyor.
J'ai le cœur qui bat!
Demek istediğim... kalbim çarpıyor ve ellerim titriyor.
Mon coeur battait à tout rompre et mes mains tremblaient.
- Onu düşündüğümde, kalbim çarpıyor.
- Je pense à lui, mon cœur fait boum.
Kalbim çarpıyor. Ellerim terliyor.
J'ai le coeur qui bat, les mains moites...
Öpücüğün yaraya dönüşmemesi umuduyla kalbim çarpıyor.
Mon cœur s'emballe... à l'idée qu'il n'en reste qu'une cicatrice.
Nefes alamıyorum, kalbim çarpıyor.
Je respire mal, mon cœur bat fort.
Her duyduğumda kalbim çarpıyor.
Elle me brise le cœur à chaque fois.
Kalbim. Liseli bir genç gibi çarpıyor.
C'est mon cœur qui bat.
Kalbim deli gibi çarpıyor.
Mon pauvre cœur bat la chamade!
Hisset bak. Kalbim senin için nasıl hızlı çarpıyor.
Mon cœur bat aussi vite que le tien, écoute.
Kalbim nasıl çarpıyor bir bilsen. Titriyorum.
Si tu savais comme mon cœur bat.
Kalbim şu an bir süvari saldırısı gibi çarpıyor.
Mon cœur s'emballe comme une charge de cavalerie.
- Kalbim hala çarpıyor, yüzbaşı.
- Mon coeur bat toujours.
Kalbim çarpıyor.
Mon cœur bat!
Kalbim bu unutulmuş yoksul insanlar için çarpıyor.
Je compatis à la douleur de ces pauvres gens oubliés.
Kalbim bir turnanın uçma özlemi gibi senin özleminle çarpıyor benim çok sevgili Katerina Matveyevnam.
Mon coeur ne s'aurait vous attendre ma bien-aim e Katerina Matveyevna, comme un hame on pr t m'accrocher.
Bak kalbim nasıl çarpıyor.
Regarde comme mon coeur bat.
Biliyor musunuz, Doktor, son zamanlarda benim de sızılarım oluyor, tam sızı da değil, ama kalbim adeta içinde balyoz varmış gibi çarpıyor.
J'ai moi-même des douleurs, c'est pas douloureux mais ça fait des coups de marteau dans le cœur.
Kalbim nasıl çarpıyor.
Sentez comme mon coeur bat.
Benim kalbim de hızla çarpıyor.
Mon cœur aussi bat très vite.
Kalbim hâlâ çarpıyor.
J'en ai encore le cœur qui bat.
Kalbim hızla çarpıyor.
Mon cœur bat fort.
Kalbim deli gibi çarpıyor.
Mon cœur bat trop fort.
Norma Jennings, yirmi yıldır kalbim her gün senin için çarpıyor. Ve her gece seni düşlüyorum.
Norma Jennings je t'ai aimée tous les jours de ces 20 dernières années et j'ai rêvé de toi toutes les nuits.
Kalbim çok hızlı çarpıyor. Kalp krizi geçirmek üzereyim.
Je suis au bord de la crise cardiaque.
Smithers, kalbim havalı matkap gibi çarpıyor.
Smithers, mon coeur bat comme un marteau-piqueur.
- Kalbim deli gibi çarpıyor.
J'en palpite encore!
Ama benim kalbim hızlı çarpıyor!
Mon cœur bat si fort!
Kalbim senin için çarpıyor.
Je brûle d'envie pour toi...
Kalbim hala çok hızlı çarpıyor.
Mon cœur bat encore la chamade.
Haklısın. Kalbim daha hızlı çarpıyor.
- J'ai le cœur qui bat la chamade.
Böyle olsa bile, kalbim güm güm çarpıyor.
Malgré tout, mon cœur bat à tout rompre.
Evet, sanırım kalbim hala çarpıyor.
Je crois que mon cœur bat encore.
Kalbim balyoz gibi çarpıyor.
Mon coeur bat comme une masse.
Kalbim deli gibi çarpıyor.
Mon cœur s'emballe.
Kalbim çarpıyor ve gözüm Yollarda
Mon coeur n'est pas de repos.
Kalbim o kadar hızlı çarpıyor ki göğüs kafesimden fırlayacak.
Sans blague, j'ai le cœur en fête, prêt à exploser de joie.
Kalbim fazla hızlı çarpıyor, midem de berbat hâlde. Ayrıca bu akşam şu adamla görüşmem gerek.
Je n'ai pas plus de temps à te consacrer.
Kalbim nasıl da çarpıyor!
Mon cœur bat tellement fort.
Dinle, kalbim güm güm çarpıyor.
Écoute, mon cœur martèle.
Anne, bu işkence giderek vahşileşiyor ; Çocuğum için kalbim deli gibi çarpıyor.
Ah, ma mère, mon cœur se fend
Kalbim iyilikle çarpıyor.
Ma foi, j'ai le coeur philanthrope.
- Kalbim hâlâ çarpıyor.
- J'en ai encore des palpitations.
Kalbim hala çarpıyor.
Mon cœur bat la chamade.
- Kalbim deli gibi çarpıyor.
Mon coeur bat si vite, il doit ralentir!
Kalbim çarpıyor.
J'ai le cœur qui bat.
Kalbim, Thor'un çekicini Dr. Doom'un titanyum alaşımlı maskesine vurması gibi çarpıyor.
Mon cœur bat comme le marteau de Thor sur le visage en titane du Dr Doom.