Kalp krizi mi translate French
292 parallel translation
- Kalp krizi mi?
- Est-ce grave?
- Kalp krizi mi?
- une crise cardiaque?
- Kalp krizi mi?
Un infarctus?
Kalp krizi mi?
Crise cardiaque?
- Kalp krizi mi?
- Un infarctus?
Kalp krizi mi geçirdi?
A-t-il eu une crise cardiaque?
- Kalp krizi mi geçiriyorsun?
- Tu as une attaque cardiaque?
Acil Servis'te kalp krizi mi geçirmiş?
Une crise cardiaque aux urgences?
- Kalp krizi mi?
Un arrêt cardiaque?
Kalp krizi mi? Beni güldürmeyin.
Crise cardiaque?
Sevgilim kalp krizi mi geçiriyormuş?
Tonton fait sa crise cardiaque?
Niyetin ne? Bana kalp krizi mi geçirttireceksin?
Tu veux que j'aie une crise cardiaque?
- Dorothy, acaba kalp krizi mi geçiriyorum? - Kalp krizi geçirmiyorsun.
Si c'était une crise cardiaque?
Kalp krizi mi?
C'est le coeur qui a flanché?
- Kalp krizi mi geçirmiş?
- Une crise cardiaque?
Kalp krizi mi geçiriyorsunuz?
C'est une crise cardiaque?
Bana bir de kalp krizi mi geçirtmek istiyorsun?
Vous voulez me provoquer une crise cardiaque?
Şey, ambulans görevlileri kalp krizi olduğunu düşünüyor. Kalp krizi mi?
Les ambulanciers parlent d'un infarctus.
Kalp krizi mi?
Une crise cardiaque!
Kalp krizi mi geçirecekmiş?
Il va avoir une crise cardiaque?
Kalp krizi mi?
C'est une crise cardiaque?
Kalp krizi mi? !
Un infarctus?
Kalp krizi mi?
- Pas sûr.
- Kalp krizi mi? !
- Arrêt cardiaque!
- Kalp krizi mi?
- C'est une crise cardiaque?
Kalp krizi mi geçiriyorum?
C'est une crise cardiaque?
Kalp krizi mi geçiriyorum?
Une crise cardiaque?
Kalp krizi mi?
Crise cardiaque, c'est ça?
- Kalp krizi mi?
- Une crise cardiaque?
- Kalp krizi mi geçiriyorum?
- Je fais une crise cardiaque?
Kalp krizi mi geçiriyor?
Il a une crise cardiaque?
Kalp krizi mi geçiriyor?
Il fait une crise cardiaque?
- Kalp krizi mi geçiriyormuş?
- Elle faisait une crise cardiaque?
Seni aptal, bana kalp krizi mi geçirtmek istiyorsun?
Tu veux me provoquer une crise cardiaque?
- Siyanür zehirlenmesine "kalp krizi" diyen adam değil mi o?
- Oui, Watson. - Est-ce ce type qui a qualifié de "crise cardiaque" une intoxication au cyanure?
"Siz geldiğinizde eşi kalp krizi geçirdi, değil mi?" dediklerinde?
"dont la femme est décédée d'une crise cardiaque " à l'époque de votre arrivée? "
Dans edecek misin Frank, yoksa burada oturup kalp krizi geçirmeyi mi bekleyeceksin?
Alors, tu vas danser Frank ou tu reste assis et tu risques l'infarctus?
İşin, yaşlı bir adamı kışkırtıp kalp krizi geçirtmek mi?
C'est votre boulot de provoquer un infarctus chez un vieillard?
- Kalp krizi mi?
Il meurt.
Ama kalp krizi geçirmiyor, buna kesinlikle eminsiniz, değil mi?
C'était pas un infarctus, vous êtes sûr?
Kalp krizi geçiriyorken yanında yemek yemesi biraz kaba bir davranış değil mi?
Pas très poli de manger alors qu'elle a un infarctus!
- Brossard'da kalp krizi mi geçirdin?
Tu as eu une crise cardiaque à Brossard?
Bana kalp krizi geçirtmeye mi çalışıyorsun?
Vous essayez de me donner une crise cardiaque?
Bana kalp krizi geçirtmeye mi çalışıyorsun? Bir kalbin var.
Tu n'as jamais eu d'ami...
Patricia, yeniden kalp krizi geçirmemi mi istiyorsun?
Patricia, tu veux que j'aie une autre attaque?
Neden 40 yaşında kalp krizi geçirdiğini mi düşünüyorum?
Pourquoi a-t-il eu une attaque à 40 ans?
- Kalp krizi geçiren adam değil mi?
- Le jogging, le cour... - C'est moi.
Kalp krizi ciddidir, değil mi?
C'est grave, un infarctus.
- Sence bir film insanı öldürebilir mi? - Ne? Seyrettiği film insana kalp krizi geçirtir mi?
Je veux dire un infarctus provoqué par les images.
- Daha önce kalp krizi geçirdi mi?
- Il a déjà fait un infarctus?
Kalp krizi mi geçiriyorsun?
Tu as une attaque?
kalp krizi 74
kalp krizi geçirdi 20
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88
kalp krizi geçirdi 20
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88