Kapıdan translate French
6,317 parallel translation
Kent'in kapıdan çıktığı anda evli olduğumuzu unuttuğuna eminim.
Ken a sûrement oublié qu'il était marrié quand il a franchi la porte.
O kapıdan uzaklaşın.
Écartez-vous de cette porte.
Diğer kapıdan çıkmış.
Elle est sortie par l'autre porte.
Arka kapıdan gir.
Fais semblant.
Kapıdan mal almam.Üzgünüm.
Je n'achète rien aux démarcheurs. Désolée.
Kapıdan girecek 39 çocuğumuz var...
On a 39 gamins qui vont franchir la porte...
Kapıdan kimse girmeyecek.
Personne ne passera cette porte.
- Bir şekilde kapıdan geçiyorsun.
- Tu arrives à passer cette porte.
- Her şey o kapıdan uçuyordu.
Les objets volaient hors de la porte.
Neden ön kapıdan girmiyorsun ki?
Pourquoi ne pas passer par la porte d'entrée?
O kapıdan çıktığımdan beri beni gözetliyorsun.
T'as pas cessé de me reluquer depuis que je suis sortie de ma cellule
Özel güvenliğin seni ön kapıdan almasına şaşırdım.
Je suis choquée que les agents de sécurité t'aient laissé entrer.
Arka kapıdan girmek isteyebilirsin.
Vous devriez faire demi-tour.
- Doktor, kapıdan uzaklaşın.
- Éloignez-vous de cette porte.
- Bu, bir cinayetteki baş şüphelimizin kapıdan çıkıp gidişiydi ve bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Notre meilleur suspect pour un meurtre qui sort par la porte, et nous ne sommes pas fichus de faire quoi que ce soit.
Şu kapıdan yaşıyor olarak çıkabilme fırsatı.
Sortir d'ici en vie.
- O kapıdan korkunç bir şey geldi.
Quelque chose de terrible est passé à travers cette porte.
Eğer o isen, şu kapıdan çıkmama izin verirsin.
Donc si c'est toi, tu vas me laisser passer cette porte.
Şimdi, kapıdan çıkmama izin ver.
Maintenant, laisse-moi passer.
İstismarı arka kapıdan sokmamızı sağlayacak bir Truva atına ihtiyacımız var.
On a besoin d'un cheval de troie pour introduire les maltraitances, une porte de service.
Ondan sonra Misznay-schardin veya EFP kullanırsınız. Banka kasalarının olduğu yerdesiniz. Alırsınız ve kapıdan tüyersiniz.
Après ça, c'est une Misznay-Schardin ou une EFP, t'atteint les coffres-forts, et ça explose la porte.
Şu kapıdan girmesini bekleyip duruyorum.
Je continue à m'attendre le voir passer la porte.
Kapıdan uzak dur, Matt.
Éloigne-toi de la porte, Matt.
Seninle bu kapıdan çıkıp gitmeyeceğim.
Je ne vais pas partir avec toi.
Kapıdan uzak dur!
Reste loin de la porte!
Lütfen kapıdan uzak durun.
Restez loin de la porte.
Gün içinde ön kapıdan gireriz.
Arriver devant les portes en plein jour.
Ön ya da arka kapıdan çıkarabilirler.
Il pourrait sortir par la porte de devant ou celle de derrière.
Şimdi kapıdan çıkıp gideceğim ve eğer beni durdurmaya kalkan olursa Tanrı şahidim olsun ki sizi...
Je me tire tout de suite! Si vous essayez de m'arrêter, je jure que je vais...
- Şimdi söylemene gerek yok çünkü çözümün az önce o kapıdan geçti gitti.
Tu n'as plus à le faire maintenant Parce que ta solution vient de franchir la porte.
- Arka kapıdan çıkarım...
Je sors par derrière.
Lütfen kapıdan uzak durun!
Éloignez-vous de la porte.
Katil de büyük ihtimal arka kapıdan çıkıp gitmiş.
Le tueur est probablement sorti par l'arrière.
Charlie! Sakın o kapıdan çıkma!
Charlie, ne partez pas!
Ne olursa olsun Şeyh kapıdan geçtiğinde gülümse.
Assure-toi simplement... de sourire quand il passera la porte.
Hemen bu kapıdan Şeyh Rashid.
C'est cette porte, Sheik Rashid.
Bilim için yeterli değildim... ama avukatlık beni kapıdan içeri soktu.
Il s'est avéré que la science n'était pas mon fort, mais un diplôme en droit m'a permis d'entrer.
Onu en son gördüğümde başka bir kapıdan çıktı.
Dernière fois qu'on l'a vu, il s'enfuyait.
Büyük kapıdan sonra uzun bir koridor var,
Un long couloir se termine par une porte blindée.
Bu kapıdan kim girse eğittin.
Tu entrainerais n'importe qui passera cette porte.
- Çünkü kapıdan girmeye çalışırsak alarm olabilir.
Si nous passons par la porte il pourrait y avoir une alarme.
Kapıya doğru mu yoksa kapıdan çıkınca mı?
Près de la porte, ou loin de la porte?
- Hangi kapıdan bahsediyorsun?
De quelle porte tu parles?
Kapıdan geç, kapıdan geç!
Va à la porte, va à la porte!
Fusco, Andre'yi al ve hemen arka kapıdan çık.
Fusco, sortez Andre par la porte de derrière.
Şansına, Diaz'a kelepçeli halde kapıdan içeri girdi.
Heureusement, il entra par la porte du commissariat menotté par Diaz.
Brett bu akşam poker var ama 300 Spartalı'dan biri kapına gelip şöyle diyor : "Elimi savaşta kaybettim." "Karın kaslarımı yıkamama yardım etmelisin."
Brett, c'est le soir de jeu, mais un des gars de "300" rentre chez toi et dit "hey, j'ai perdu mes mains dans la bataille, et j'ai besoin de ton aide pour me laver les abdos."
Bu tadımlıkları al ve ön kapıdan çık git.
Et sors par la porte de devant.
- Arka kapıdan çıkacağım.
C'est pour le bien de Rusty.
"Selam güzelim?", "Nasıl gidiyor?" ya da "Gelip benim mimari açıdan değerli olan evimi görmek ister misin?" diye. Sonra kapıda sıra olurlar. - Pekala.
ou "Ça vous dit de voir ma maison d'architecte?" Puis, ding-dong, nous voilà.
Walter! - Paige kapıdan geç!
Page, va à la porte!