English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Karşılıgında

Karşılıgında translate French

6,955 parallel translation
Ayrıntılı itirafın karşılığında Kral, Majestelerini boşayıp Veliaht'ı evlatlıktan reddedecek ve ikisinin sürgünde yaşamasına izin verecek.
En échange de vos aveux complets, le roi divorcera, reniera le Dauphin, et les autorisera tous deux à vivre en exil.
Karşılığında ne var?
- En échange de quoi?
Karşılığında ne gerekirse yaparım.
Je ferai tout ce qu'il faut.
Muhtemelen hapiste bir paket sigara karşılığında satılıyor olurdun.
Probablement en prison, négocié pour un paquet de cigarettes.
Ödül bana yardım edebilecek yararlı bilgiler karşılığında verilecek.
La récompense est valable pour toute information utile.
- Karşılığında?
- Et en retour?
- Karşılığında sen de onun gücünü paylaşacaksın.
- En retour... Il partagera son pouvoir.
- Peki ya karşılığında?
Contre quoi?
- Elmasların karşılığında mı?
En échange des diamants?
Karşılığında?
- Et j'y gagne quoi?
Stalin iktidarı ele geçirmeye çalıştığında da karşı koyduk.
Et quand Staline a voulu prendre le pouvoir, on l'a combattu aussi.
Sorunumuz şu : Başpiskopos cinayeti karşılığında birisi ölmeli.
Problème : quelqu'un doit mourir pour son meurtre.
- Ben de karşılığında bir iyilik yaptım.
- Je vous ai aussi rendu service.
Karşılığında bana ne vereceksin?
Que me donnerez-vous en échange?
Ben de bana bilgi vermen karşılığında sana ödeme yapacağım.
Et je suis prêt à payer pour qu'on m'apprenne.
Ekstra gazoz ve şeker karşılığında.
En échange de boissons et bonbons supplémentaires.
Karşılığında sana ne borçluyum peki?
Et que te dois-je en retour?
Senin kellen karşılığında Falcone'a verdiğim Arkham'daki çöplük.
Tu sais, cette déchetterie à Arkham que j'ai donné à Falcone contre ta tête.
Karşılığında bana bir sırrını söyleyeceksin.
Tu dois me dire un secret en retour.
Birkaç puro karşılığında sana öyle değerli bir nitelik kazandıracağım yani ha?
Donc, je suis supposé te donner un atout précieux comme ça, et toi tu sortiras quelques bons vieux cigares?
Altmış kasa su, otuz battaniye ve 20 kiloluk meyve ve birkaç magazin dergisi karşılığında.
60 tonneaux d'eau, 30 couvertures, 20 kg de fruits frais, et quelques magazines.
Ama karşılığında onu incitiyorsunuz.
Et en retour, vous l'avez blessé.
Karşılığında sana verebilecek hiçbir şeyim yok.
Je n'ai rien à te donner en retour.
İzin isteyebilirim ama karşılığında tavsiye vereceklerdir.
Je peux demander la permission, mais ils seront contre cela.
Biz de karşılığında ilginizi çekebilecek birini vermek istiyoruz.
On aimerez vous rendre quelqu'un qui vous intéresse.
Karşılığında benim de bir hediyem var.
J'ai un cadeau en retour...
Biz de karşılığında ilginizi çekebilecek birini vermek istiyoruz.
Nous souhaiterions vous remettre une personne qui vous intéresse.
Karşılığında ne vereceksin?
Qu'est-ce que tu vas faire pour moi?
Girişmlerimdeki desteğim karşılığında bana şehirden bir blok vaad edilmişti.
On m'a promis un quartier en échange de mon aide dans vos affaires.
Ama yardımım karşılığında çözmeme yardım edebileceğiniz bir sorunumuz var.
Il y a cependant un problème que vous pourriez m'aider à résoudre en échange.
Hukuksal bir anlaşma, iyi bir para karşılığında imzaladığın bir anlaşma.
Un contrat que vous avez signé en échange d'une somme d'argent raisonnable.
- Neyin karşılığında?
- En échange de?
Para aldım. Fisk için bir şeyler yapmak karşılığında.
J'ai pris beaucoup d'argent pour faire des trucs...
Ve karşılığında... Daha iyi bir hayat yaşayacağım.
Et en échange... je mènerais une vie meilleure.
Kim bilir karşılığında ne teklif etti.
Qu'a-t-elle pu lui proposer?
Ve ufak bir ücret karşılığında, onun adını ve adresini vermekten mutluluk duyarım.
Et contre un petit prix, Je serai heureux de te donner son nom et son adresse.
Ağzını kapalı tutmanın karşılığında, sevgilinin alkol ruhsatı işine yardım edebilirim.
Peut-être qu'en échange de votre silence, j'aiderai votre petit-ami à obtenir son permis d'alcool.
PAZARLIK - ve karşılığında, kızımızı Katolik okuluna göndereceğim.
Le marchandage - et en échange, J'enverrais notre fille dans une école catholique 5.
Ve karşılığında, ailemin güvenliğini sağlamanı ve bana müsamaha göstermeni istiyorum.
Et en échange, je veux ma famille en sécurité et de la clémence envers moi.
CIA birilerini öldürüp cezasızca kurtulabilir, ne karşılığında?
Vous savez, la CIA peut tuer et mentir en toute impunité, en échange de quoi?
Wexler karşılığında ambulans helikopter istiyoruz.
On leur donne Wexler, ils nous envoient un hélicoptère médical.
Dünyaya gerçeği gösterdim karşılığında hain olarak görüldüm.
Je révèle la vérité au monde, et pour ça, on me met l'étiquette de traitre.
Doktorları seni bilgi karşılığında iyileştirecek.
Leurs médecins vont vous traiter en échange d'informations.
İlk sayımızda Alison'un ismi için bu reklamı koyacağız, ve karşılığında onlar da bunu yazarkasa ile karşılayacak.
Donc on s'occupe de cette pub pour les dossiers d'Alison dans notre premier numéro, et en échange, ils les mettrons à côté des caisses.
â ™ ª Şimdi ben sana â ™ ª â ™ ª Geride bıraktığın yıkıntıları hatırlatmak için duruyorum karşında â ™ ª â ™ ª Beni yok sayman hiç adil değil â ™ ª â ™ ª Bana verdiğin haçın karşısında â ™ ª
♪ And l'm here ♪ ♪ To remind you ♪ ♪ Of the mess you left ♪
Karşılığında ben de senin için oraya geleyim.
Laisse-moi être là pour toi.
Eğer yardım edeceksem karşılığında bir şey istiyorum.
Mais si je t'aide... j'aurai besoin de quelque chose en retour.
Kız kardeşinize kocanıza tuzak kurması karşılığında yardım ettiniz.
À la condition qu'elle vous aide à piéger votre mari.
Bana tüm bölgelerimi geri alabileceğimi söyledi ve karşılığında ben de ona Carmine'ın kellesini vereceğim.
Je peux récupérer tous mes territoires, et tout ce que j'ai à faire en retour... c'est lui apporter la tête de Carmine.
Sen dedi ben kurban yaparsanız, Karşılığında, Sonsuza kadar yaşamak istiyorum
Tu as dit que si je faisais un sacrifice, en retour, je vivrai éternellement.
Tecavüzcü ve katillerin tutuklanıp mahkum edilmesini sağlayacak bilgiler karşılığında. - Ki, şu ana kadar, bunu vermeyi başaramadı.
En échange d'informations menant à l'arrestation et à la condamnation de violeurs et de meurtriers, ce qu'il n'a pas fait jusqu'à présent.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]