Kaswell translate French
38 parallel translation
Yeni çocuğun bu davada yardımcı avukat olmasına ne dersin?
Est ce que ça te dérange si le nouveau m'assiste dans cette affaire? Bonne idée, Kaswell.
İyi fikir, Kaswell. ondan faydalanabiliriz, ve ona ipler kimin elinde gösterirsin.
Nous pourrons facturer sa participation, et tu pourras lui montrer les rouages.
Merhaba, Kim Kaswell, baş avukatım.
Salut, Kim Kaswell, avocate principale.
Ms. Kaswell, iki saniye gibi bir süre içinde bu kapıdan içeri yürüyeceğiz ve yargıç bizim lehimize bir karar verecek.
Nous pensions que vous accepteriez peut-être un arrangement. Kaswell, dans environ 2 secondes, nous allons passer cette porte, et le Juge annoncera un verdict en notre faveur.
Yani Dr. Kaswell'in Anok'un ayaklanmasına ve laboratuarından dışarı çıkmasına izin vermesi neredeyse imkansız.
Il y a peu de chances que le Dr Kaswell laisse sortir Anok seul de son labo.
Dinle. Dr. Kaswell'ı en son ne zaman gördünüz?
Quand avez-vous vu le Dr Kaswell pour la dernière fois?
Dr. Kaswell?
Dr Kaswell?
Dr. Kaswell!
- Dr Kaswell?
Dr. Kaswell!
Dr Kaswell!
Dr. Kaswell'ın öldüğüne inanamıyorum.
Je n'arrive pas à croire que le Dr Kaswell soit morte.
Mumyanın üzerine püsküren kan Dr. Kaswell'in kanıyla eşleşti.
Le sang du Dr Kaswell correspond à celui trouvé sur la momie.
Belki de katil Anok'un göğsünü açmak için Dr. Kaswell'i öldürdüğü silahı kullandı.
L'arme qui a tué le Dr Kaswell pourrait avoir ouvert la poitrine d'Anok.
Dr. Kaswell bu mumya üzerinde haftalardır çalışıyordu.
Le Dr Kaswell étudiait cette momie depuis des semaines.
Dr. Kaswell ve Mısır Ulusal Müzesi arasındaki işleri koordine ediyordum.
J'étais l'intermédiaire coordonnant les choses... entre le Dr Kaswell et bien sûr, le Musée national égyptien.
Dr. Kaswell'in notları kayıp.
Les notes du Dr Kaswell manquent.
Fonu Kaswell aldı diye ona kızmış olan birileri oldu mu?
Quelqu'un en voulait à Kaswell d'avoir eu les fonds?
Dr. Kaswell'la hiç atışmışlar mıydı?
Il ne s'est jamais disputé avec le Dr Kaswell?
Dr. Kaswell'in göz analizinden bu çıktı.
Du tampon de l'oeil du Dr Kaswell.
Dr. Kaswell'e saplanan alet geride demir ve karbon izleri bırakmış.
L'outil tuant le Dr Kaswell a laissé des traces de fer et de carbone.
İnanın bana, Ajan Booth. Dr. Kaswell'la hiç kavga etmedim. Öyle mi?
Croyez-moi, Agent Booth, je n'avais rien contre le Dr Kaswell.
Dr. Kaswell'e bağırdım.
- D'accord. J'ai hurlé sur le Dr Kaswell.
Dr. Kaswell'ı kim öldürmüşse mumyanın içinden bir şey çalmış.
Celui qui a tué Dr Kaswell a volé quelque chose à l'intérieur de la momie.
Birkaç gün önce Dr. Kaswell'ın tomografi yapma isteğine onay vermiştim.
Il y a quelques jours, j'ai accepté la requête du Dr Kaswell... d'exécuter des tomodensitogrammes sur Anok.
Filmler Dr. Kaswell'ın dosyalarında olmalı.
Les films devraient être dans les dossiers du Dr Kaswell.
Dr. Kaswell'ın laboratuarı arandı.
Le labo du Dr Kaswell a été fouillé.
O zaman Dr. Kaswell için çalışan gence sorun.
Demandez au jeune homme travaillant pour le Dr Kaswell.
"Jeffersonian Enstitüsünde Dr. Kaswell için çalışıyorum. " Anok'un mezardan çıkarılma işlemini finanse eden adam hakkında bilgi almak istiyorum. "
"Je travaille pour le Dr Kaswell au Jeffersonian... et j'écris pour demander des informations biographiques... sur l'homme qui a financé l'exhumation du tombeau d'Anok."
Dr. Kaswell için hiç çalışmamışsınız.
Vous n'avez jamais travaillé pour le Dr Kaswell.
Ama Dr. Kaswell Georgetown'daki Eski Çağlar mastır programında danışmanım olmayı kabul etmişti.
Techniquement, je ne travaillais pas pour elle... mais le Dr Kaswell a accepté d'être mon conseiller pour le doctorat... du programme d'antiquités de Georgetown.
Washington'a gelir gelmez Dr. Kaswell bana artık zaman ayıramayacağını söyledi. Anok sergisini hazırlamakla çok meşgulmüş.
Quand je suis arrivé à DC... le Dr Kaswell a dit qu'elle n'avait plus de temps pour moi... qu'elle était trop occupée à préparer l'exposition d'Anok.
Bu Dr. Kaswell'ın beyni.
C'est le cerveau du Dr Kaswell.
Kuryenin biri Dr. Kaswell'in Anok'u görüntülemek için kullandığı tomografi cihazına ait hafıza kartını düşürmüş.
Un messager vient de livrer la puce mémoire... de la machine de tomodensitogramme que le Dr Kaswell a utilisée pour Anok.
Dr. Kaswell'ın mastır öğrencisi...
L'étudiant du Dr Kaswell.
Üç gece önce Dr. Kaswell öldürüldüğünde neredeydiniz?
Où étiez-vous il y a trois nuits quand le Dr Kaswell a été tué?
Kaswell'in katilini yakalamamızda bu ne işimize yarayacak?
- Bien sûr. - En quoi ça aidera à attraper le tueur?
Bones, Dr. Kaswell'in katili dışarıda bir yerlerde.
Bones, le tueur du Dr Kaswell est libre.
Dr. Kaswell'ı ben öldürmedim.
Je n'ai pas tué le Dr Kaswell.
Grayson, Kim Kaswell.
Grayson, Kim Kaswell.