English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kaya

Kaya translate French

2,247 parallel translation
Lanet bir kaya konseri duyacak değil. Dan.
Elle entendrait pas du hard rock!
Aslında kaya tırmanışı yapmak için arabaya ihtiyacımız var.
En fait, on veut une voiture pour aller faire de l'escalade.
Don hayatındaki büyük değişikliklerin üstesinden gelmekte ve şu sıralar tutunduğu kaya sen olabilirsin.
Don vit de gros changements en ce moment, et tu es peut-être la seule chose à laquelle il peut s'accrocher.
Dominikliler ona kaya makinelerini gösterdiler.
Ils lui ont montré la machine à refaire des plaquettes
Mücevherciden çıkıyorum, bana kaya diyorlar.
# I come up out the jeweler They callin'me Rocky
Daha çok kaya.
Encore des rochers, plus près.
Yüreğim kaya gibi!
Mon instinct assure!
[TELSİZ ] Kaya Kaya 1, Kaya Kaya 1. [ TELSİZ-1] Kaya dinlemede.
Rocher, rocher 1, rocher, rocher 1.
Sorun var mı? Hayır Komutanım.
Compris Kaya, y-a-t-il un problème?
Zamanın varken konuş Kaya.
Parle-lui tant que tu en as l'occasion Rocher.
Her taraf kaya, irtibat hendeği kazamadık.
Il y a des rochers de partout.
Kaya, Kaya 1.
Rocher, Rocher 1.
İstediğiniz ortam hazır Kaya.
Le terrain est prêt Rocher
Kaya 1, sen kredi için bankaya başvurdun mu hiç?
Rocher 1, as-tu déjà fait une demande de crédit auprès d'une banque?
Hayır Kaya.
Non Rocher
Emredersiniz Kaya.
A vos ordres mon Commandant.
Kaya 1, Kaya.
Rocher 1, Rocher.
- Kaya 1, Karabal.
Karabal.
- Senden yoldaşımın hesabını soracağım Kaya.
Rocher, tu me dois des comptes concernant mon ami.
Bak. Teker teker yıkıyorum tüm kalelerini Kaya.
Tu vois Rocher, je détruis une à une les tours
İstiridye, kaya balığı, bamya, yengeç bacağı, siyah gözlü...
J'aime les huîtres, le sébaste noirci, Gumbo, pattes de crabes, les yeux noirs...
Eğer yanlış seçersek ve sen yanlış kapını arkasına ışınlanırsan, eminim ki som kaya bulacaksın.
Si on se trompe, et que tu te téléportes derrière la mauvaise porte, je suis persuadé que tu trouveras... de la roche.
Deniz kıyısındaki bir kaya gibi direnir sertçe.
Comme un rocher sur le rivage il resta ferme.
Deniz kıyısındaki bir kaya gibi direnir sertçe.
Comme un rocher sur le rivage, il resta ferme.
O şanslı : Karısı kaya gibi sert.
Heureusement qu'elle est solide.
Bu da benim efsanevi kaya stilim.
Et voici mon fabuleux style roc.
- Bu kaya var. Belki beni biraz ısıtır.
Peut-être qu'il me réchauffera.
Kaya tuzu artık çok eğlenceli değil değil mi?
Le sel gemme n'est plus aussi amusant?
Kaya tuzunda yardım ettiğin için teşekkürler.
Merci pour votre aide avec le sel gemme.
Kaya tuzu ile doldurun.
Remplissez-les de sel gemme.
Gerçek kaya tuzu.
Du vrai gros sel.
"Kaya".
"Canard".
Alınma, Trip ama kaya matkabı gibi sikişiyorsun.
Mais te vexe pas, Trip. T'as baisé comme un marteau-piqueur.
Ancak rüzgar veya akarsu tarafından alınıp götürüldüğünde, geriye çıplak kaya kaldığında onunla pek bir şey yapamayacağımız anlıyoruz.
Sauf que quand tout a été emporté par le vent et le ruissellement, et vous que n'avez plus que le caillou, alors vous réalisez que vous ne pouvez pas faire grand-chose avec le caillou.
Fazla yük olan iri kaya tarlasının su tabakası yok. Dolayısıyla bitki örtüsü de.
Les "morts terrains" sont les gravières qui n'auront plus de nappe phréatique, et donc n'auront plus de végétation.
Bütün toprakların bu kadar derin olmadığı çok açık, diyelim ki burada bir kaya yatağı var, toprak inceldikçe, çok yıllık köklerin toprağı koruması daha da önem kazanıyor.
Bon, tous les sols ne sont évidemment pas aussi profonds. Cependant, plus le sol est fin, disons que la roche-mère est juste ici, plus le sol est fin, et plus c'est important d'avoir des racines permanentes pour protéger ce sol.
Kaya tırmanışı öğrenme zamanı.
Il est temps d'apprendre l'escalade.
Ben kaya tırmanışı yapmak istiyorum.
Je veux faire de l'escalade.
- Kaya tırmanışı nasıldı?
- Alors, l'escalade?
Tuhaf görünüşlü bir kaya?
Pierres inhabituelles?
Onları milyonlarca ton kaya parçalarının altına hapsettik.
Et nous les emprisonnonss sous des millions de tonnes de roche.
Ve anagram söylüyor ki, "Özel kaya mücevheri..."
Alors, l'anagramme dit : " Guêtrer, la gemme est...
Çözüm, "Özel kaya mücevheri Lisa" dı.
"Guêtrer, la gemme est Lisa".
Neden artık ancak görebildiğim eski bir kaya, eski bir tepe, ya da çiçeğin resmini yapayım ki?
"Pourquoi peindre un vieux rocher, une vieille colline, " ou une fleur que je peux à peine voir à présent?
Sanki birisi su birikintisine kaya fırlatmış gibi.
C'est comme si on avait jeté un rocher dans une mare.
- Hatırladığım kadarıyla, Kaya'nın buz gibi bir kalbi vardı, Gerda'nın değil.
Autant que je m'en souvienne, c'est Kay le garçon qui avait un coeur de glace et non pas Gerda.
Kaya tırmanışı mı?
De l'escalade?
Tamam. Anlaşıldı, Kaya.
Mon Commandant, Nous avons atteint la colline de Karabal.
Kaya dinlemede.
Rocher vos écoute...
Şemsiyeyi kaya sanıp ona hata yaptırabilir ve yanınızdan geçip gidebilir.
Les sangliers ont une mauvaise vue...
Örtü kaya mı?
- Le rocher aux phoques.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]