English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kağıtlar

Kağıtlar translate French

2,740 parallel translation
Kevin'e o boşanma kağıtlarını iletmeden önce Peggy'i uyarmalıyım.
Je dois avertir Peggy Avant qu'elle ne remplisse les papiers de divorce avec Kevin.
Paketleme köpükleri, teslimat kağıtları...
Les billes en mousse, les bons de livraison...
Bir avukat için kağıtlar hakkında çok şey biliyorsun.
Vous en connaissez un rayon sur le papier, pour un avocat.
Umarım o kağıtları avukatıma verdin.
J'espère que vous avez tout donné à mon avocat.
Tekniktekilere göre yağ artığı ve is lekeleri dosya kağıtlarının alındığını gösteriyor.
Ils disent que les marques indiquent qu'on a pris des papiers.
Pekala, çalınan kağıtlar bu not defterinin üstündeydi ve lifleri içine yerleştiğini göremediğimiz mürekkep izleri bırakmış.
Les papiers volés étaient posés sur le bloc, et ont laissé des traces d'encre qu'on peut voir dans les fibres.
Kağıtları dağıtanı suçla.
Rejeter la faute sur celui qui distribue.
Kağıtları tümevarımsal kanıt hatalarıyla dolu. Ama matematiği çok yaratıcı, orjinal.
Dans ces travaux, il y a des tas d'arguments fallacieux, mais ses maths sont très créatives et originales.
Sadece bir avuç eski mektup ve kağıtlar.
Il y a juste plein de vieilles lettres et de papiers, sans importance.
Kağıtlarımızda gizli bir katman mevcut varsa tabii.
S'il y a une couche cachée sur nos feuilles...
Eğer kağıtlar kimyasal bir süreçten geçmişse ısı bunu etkileyebilir.
La chaleur peut servir si le papier a été traité chimiquement.
Kağıtlarımıza zarar vermemizi mi istiyorsun?
Tu veux qu'on abîme nos feuilles?
Neden kabartmalı kartların yanına sevimli cevap kağıtları koyup birde şirin mendille koyuyorlarki?
Qu'est-il arrivé aux belles invitations avec une carte de réponse et du papier de soie?
Hazır olunca, kağıtları bana gönder.
Envoie-moi les papiers quand ils sont prêts.
O benim bütün kağıtlarıma bakabiliyordu.
Par exemple elle avait le droit de regarder mon jeu..
Kağıtların geri kalanını özel olarak halledebiliriz, değil mi?
On fera le reste de la paperasserie en privé.
Kağıtları katlayarak hayvan yapmak da sanat ama kimse bunu yaparak geçinmeyi düşünmez.
Comme faire des animaux en papier, mais on ne s'attend pas à en vivre.
Transfer kağıtlarını aldım.
J'ai les papiers de transfert.
Pekala, lanet olası kağıtları imzalayacağım.
D'accord, je vais signer.
Hem de tüm ambalaj kağıtlarını kızından satın aldıktan sonra.
{ \ pos ( 192,230 ) } Après tous les paquets d'emballage que j'ai acheté à sa fille.
Yani çocuklar cevap kağıtlarınızı bırakın. Ve şu 2 numaralı kalemi de.
Donc, les enfants, posez votre QCM et lâchez ce numéro 2.
Dava kağıtları iletişimde olmak için harika bir yol olacak.
Le tribunal sera le meilleur moyen de rester en contact.
Sadece kağıtları imzala.
Signe les papiers.
Serbest bırakılma kağıtların.
Les papiers pour votre sortie.
Yani, Hurley'in şirketini kirli kağıtlarını.. ... aklamak için kullanıyor olsalar gerek.
Ils doivent utiliser la société d'Hurley pour le blanchiment.
Tuvalet kağıtlarına boğulurlar birazdan.
Elle a pris le jouet des mains de Jake.
Nasıl bir kadın Sevgililer Günü'nde boşanma kağıtları yollar?
Quel genre de femme vous donne des papiers de divorce le jour de la St Valentin?
- Askere çağrı kağıtları.
- Des ordres de mobilisation.
Kağıtların insanlardan çok sabrı var.
Le papier est plus patient que les gens.
Yani o kağıtları Sten almış olabilir, ya da Gustaf kendisi almış olabilir.
Donc Sten ou Gustaf auraient pu emporter les dossiers.
Peki ya kızının kıymetli tuvalet kağıtlarını satmana yardımcı olsaydım?
Et si je t'aidais à vendre le précieux papier toilette de ta fille?
Ama kağıtları aldığımda gerçekten bittiğini anladım.
Mais quand je regarde les papiers, c'est... ça semble si définitif.
- Malcolm, taburcu kağıtları hazır mı?
Malcolm, son formulaire de sortie est prêt? Oui.
Lionel Luthor neden nereden geldiği belli olmayan bir çocuğa evlat edinme kağıtları ayarlasın ki?
Pourquoi sinon aurait-il facilité l'adoption d'un gamin venu de nulle part?
Çünkü o büyük sabah geldiğinde, uçağı uçurmak için gerekli kağıtları daha imzalatamamıştık,
Parce que quand le jour est arrivé, on n'avait toujours pas signé les papiers nécessaires pour faire décoller l'avion.
Beni yönetmeninle aldatıp Malibu'ya yerleşmen ve boşanma kağıtlarını yollamanı saymazsak gerçekten bir şansımız olabilirdi bence.
Si on oublie ton aventure avec le réalisateur, ton départ pour Malibu et l'envoi des papiers du divorce. On a vraiment eu notre chance.
Hangi kağıtlar?
Quels papiers?
Kaza alanındaki kağıtlar.
Les papiers de la scene de l'accident.
Hatırlarsanız, size kazanın olduğu yerde gökyüzünden kağıtlar yağdığını söylemiştim.
Rappelez vous ce que je vous ai dit J'ai vu des pages tomber du ciel La nuit de l'accident?
Ama eğer Maye yapıldığı kağıtları okuyabilseydi, ev almak için iyi bir zaman olmadığını bilirdi.
Mais si Maye avait lu le journal dont elle est faite, elle saurait que ce n'est pas le moment d'acheter.
Burada Aerodytech'te masamdan geçen tüm kağıtlar var. Bu benim gördüğüm ve yorum yaptığım bir kopya ama.. .. orijinalini nasıl bulamam?
S'il c'est tout ce qui est passé sur mon bureau quand j'étais à Aerodytech, et que ceci est une copie d'un mémo que j'ai vu et commenté, pourquoi je ne trouve pas l'original, ma copie?
Bu kağıtları nasıl hazırladığını bilmediğim için tek taraflı ya da çift taraflı ikisini de yaptım. Delik var mıydı yoksa yok muydu?
Je ne savais pas si tu voulais tes copies en simple ou double face, puis j'ai pensé, "avec ou sans trous?".
Orada hiçbir şey öğrenemiyorz ki. "Catch-22" konulu kağıtlarımızı geri dağıttı, hepimiz "D" ve "F" almışız.
Elle nous a rendu nos devoirs sur Catch 22 et on n'a eu que des mauvaises notes.
Avukatının kimlik kağıtları sahteymiş.
L'avocat usait d'une fausse identité.
Baktığın kağıtlar, yeni Bilgisayar'ın planları.
Les cartes que tu regardes sont les plans du nouvel Intersect.
Haydi, gidip kağıtları imzalayalım.
Allons signer ces papiers.
Ağızdan sıvı alıyorsun, laboratuar sonuçların iyi görünüyor. Ben devam edeceğim ve taburcu kağıtlarını hazırlatayım, tamam mı?
Bien, vous tolérez les liquides et vos tests sont excellents, donc, je vais aller m'occuper de vos papiers de sortie.
İmzalaman için rastgele seçtiğim kağıtlar da neymiş böyle?
De tous les bouts de papier que j'aurais pu te tendre pour un autographe...
13 Nisan2002 bu tarihte kağıt tedarikçini değiştirmek istedin Duyulmamış bir fen bilgisi kitabı basacaktın.. ... ama birinci hamur kâğıtların fiyatı artınca yüz üstü bırakılmıştın.
Le 13 avril 2002, vous avez voulu changer de fournisseur pour un sombre recueil de sociologie, mais vous l'avez regretté quand le prix du papier brillant a augmenté.
Bazı kağıtlar getirmişti.
Il m'a apporté des papiers...
İmzalamam gereken kağıtlar.
Des choses que je devais signer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]