Kenny translate French
4,230 parallel translation
Bu da oğlum, Kenny.
Et mon fils, Kenny.
Kapa çeneni sen de, Kenny.
Ta gueule, Kenny.
Tamam, anladım. Yani David'le Kenny seni bulduğunda bir kanepeden diğerine geçiş halinde falandın.
T'étais entre deux canapés quand David et Kenny t'ont trouvée.
Pekala Kenny, başlıyoruz.
- À toi de jouer.
Kenny, hadi ahbap, çiz bir şeyler.
Vas-y, dessine.
Kenny'nin çizim yapamaması benim suçum değil.
J'y peux rien si Kenny dessine mal.
Suçu Kenny'e atma.
T'en prends pas à Kenny.
Ne cehennemde Kenny?
Où est passé Kenny?
Kenny, benimkileri de kap. Teşekkürler.
Kenny, prends mes trucs.
Kenny, direksiyonu bana ver!
Passe le volant!
Kenny, beni dinle.
Écoute-moi.
Tanrım, bir bakayım şuna. Kenny, aç da bir bakayım.
Fais-moi voir.
Kenny, erkek gibi indirecek misin şu donunu?
Sois un homme, baisse ton froc.
Güven bana. Kenny'nin bir şeyi yok.
Crois-moi, Kenny va bien.
- Lanet olsun, Kenny! - Evet, gayet iyi durumda.
Oui, tout à fait bien.
Çünkü Kenny denecek çocuğun lanet taşağını koca bir örümcek ısırdı.
Kenny s'est fait piquer aux couilles par une araignée géante.
Bak, aslında Kenny'i burada bırakırsak, o kadar da...
Si on laisse Kenny ici...
Kenny'nin işi bitince, basar gideriz.
Quand Kenny sera prêt, on file.
Kenny'nin salaklıkları yüzünden yarım milyonu kaybedeceğimi düşünüyorsanız... -... kafayı yemişsiniz siz.
Si vous croyez que je vais perdre 1 / 2 million à cause des bobos de Kenny, vous délirez.
Kenny, gidelim.
Kenny, viens.
Kenny, hadi. Gidelim, adamım.
Allez, mec!
Sonra Rose ; "Amına koyayım." Kenny de ; "Kimseye koymak istemiyorum."
Et Rose : "Va te faire foutre." Kenny :
Kenny şöyle olacak ; "Pof!".
Kenny, tu devrais faire ça.
Kenny'yi kız kardeşi ve annesiyle öpüşürken gördüm. Babası da izliyordu.
Hier soir, j'ai vu Kenny embrasser sa sœur et sa mère devant son père.
Kenny! Bu harikaydı!
C'était incroyable!
Bu, oğlum Kenny.
Mon fils, Kenny.
Orada Kenny, Chet, Curtis, Mike, Bix ve Gator var.
Kenny, Chet, Curtis, Mike, Bix et Gator sont là.
Bu Kenny.
C'est Kenny.
Oraya geri dönemem. Kenny beni gördü...
Je ne peux pas y retourner, Kenny m'a vu...
Bunlar yıldız gemisi Atılganın kalkanları değil Kenny.
Ce ne sont pas les boucliers du vaisseau spatial, Kenny.
Kenny...
kenny...
Kenny, eğer seni dönüştürürsem... bir daha asla babanı göremezsin.
Kenny, si je te transforme... Tu ne pourras plus jamais voir ton père
O Kenny.
Oh, c'est Kenny.
Günaydın Kenny.
Bonjour Kenny.
Kenny, bu donör için tüm hayatın boyunca bekledin.
Kenny, tu as attendu des années pour ce donneur.
Kenny'i hatırlıyorsunuz, değil mi?
Vous vous rappelez de Kenny, non?
Selam Kenny.
Salut Kenny.
Bunun bir sürpriz olduğunu biliyorum. Ama Kenny hızlanmak istedi.
Je sais que c'est surprenant, mais Kenny a avancé la date limite.
Lütfen Kenny'i bu yüzden cezalandırma.
Ne punis pas Kenny pour ça s'il-te-plaît.
Aidan'a çok yumuşak davrandığımı düşündüğünü biliyorum. Ama Kenny ölüyor.
Tu penses sûrement que j'ai été gentille avec Aidan, mais Kenny est en train de mourir.
- Ölmeden yapılacaklar listemi acayip iyi tamamlıyorum.
Je suis en train d'achever ma liste de dernières volontés. Allez, Kenny.
Ben Kenny. Aidan'ın... Kuzeninin karısının oğlu.
Je suis Kenny, le, euh... cousin par mariage.
Hey, Kenny!
Hey, Kenny!
- Kenny ve Henry tamamen farklı.
Kenny et Henry sont totalement différents.
Ama bu Kenny meselesi bir moda değil.
Mais toute cette histoire avec kenny, c'est pas une habitude.
- Kenny...
Kenny...
Kenny babası olarak sana sahip olduğu için şanslı.
Kenny a de la chance de t'avoir comme papa.
- Kenny, eşyaları al istersen.
Kenny, tu prends notre bordel?
Hadi başla, Kenny.
- Vas-y, Kenny.
- Kenny, bana ver şunu. - Veremem, durmam lazım.
- Laisse-moi faire.
Kenny
Mon coude!