Kez translate French
54,682 parallel translation
Bir kez daha deneyelim.
On recommence. - Une dernière fois.
Büyük ihtimalle Reader cesaretini yitirdi. Ve ikinci kez içeri girme riskini almak istemedi.
Il semblerait que Reader se soit dégonflé et ne voulait pas prendre le risque de revenir une deuxième fois.
O soyunma odasında kendime ve Woojin'e dair onunla yüzlerce kez dövüşsem öğrenemeyeceğim şeyler öğrendim.
J'en ai plus appris sur moi-même et sur Woojin dans ces vestiaires que si je l'avais combattu 100 fois.
Tamam, her şey iyiyse ayağımı bir kez vuracağım.
Si tout va bien, je taperai un coup.
Başım derde girerse iki kez vuracağım, anladın mı?
Si j'ai des ennuis, je taperai deux coups. Pigé?
İki kez.
Deux coups.
Bunu yüz kez dinledim ve ne yapacağımı hâlâ bilmiyorum.
Je l'ai écouté une centaine de fois, et je ne sais toujours pas quoi faire.
- Bir kez daha zinde dersen...
- Tais-toi, ça m'énerve!
Köprü elimizde. Trol Meydanı bir kez daha güvende.
On a le pont, et le marché des Trolls est en sécurité.
Altını kaç kez değiştiriyorum dersiniz?
Je le change sans arrêt.
Kılıcın onunla birçok kez savaştı ama onu hiç öldüremedi.
Ton épée l'a affronté plusieurs fois, mais elle ne l'a jamais tué.
Yüzeyi birçok kez görmüştüm ama bu şekilde değil.
J'ai déjà vu la surface tant de fois, mais jamais de cette façon.
Pekâlâ, Jim bu kez ne yaptı?
Qu'est-ce que Jim a encore fait?
Belki de bu kez ben seni eğitebilirim.
C'est peut-être à mon tour de t'aider à t'entraîner.
Sonra milyon kez özür dilerim ama şunu durdurabilir misin? Tabii.
Je m'excuserai plus tard, mais vous pouvez arrêter ça?
Usta Jim, bütün yolu koşarak geldim. Birkaç kez tuvalet için durdum.
Maître Jim, j'ai dû courir jusqu'ici, en faisant un ou deux arrêts W.-C.
- Binlerce kez özür dilerim.
- Mille excuses.
Bir kez daha Ocak'ta yarışmak benim için onurdur.
Ce serait un honneur pour moi de retourner dans la Forge.
Bir kez olsun öğreniyorsun.
Pour une fois, tu apprends.
Evet, çocuk vahim hatalar yaptı ama yapabileceğine inandığımdan daha fazla kez bizim için birçok işin üstesinden geldi.
Oui, le garçon a commis de graves erreurs. Mais il nous a aidés plus de fois que je ne lui en ai été reconnaissant.
Bir kez daha neden kahraman olduğunu kanıtladın ve ben de...
Encore une fois, tu as prouvé pourquoi tu étais le héros, alors que moi...
Trol Meydanı bir kez daha korundu!
Le Marché des Trolls est de nouveau en sécurité!
Bir İngiliz leydisi, aptal unvanının hakkını vermek için günde iki kez bayılmalı.
Une lady anglaise doit s'évanouir au moins deux fois pour justifier son titre.
Ben birden çok kez doğdum.
Je suis né plus d'une fois.
İHA'lar, hava savunma önlemleri ve dünya çevresini yere hiç inmeden üç kez turlamaya yetecek büyüklükte yakıt depoları.
Drones intégrés, contre-mesures antiaériennes et des réservoirs à carburant assez gros pour pouvoir survoler la planète trois fois sans avoir besoin d'atterrir.
* UZAYLILAR TARAFINDAN 2 KEZ KAÇIRILDIĞINA İNANIYOR
AFFIRME AVOIR ÉTÉ ENLEVÉ PAR DES ALIENS, 2 FOIS
İşte bana bir kez daha borçlusun.
Tu m'en dois une autre, X.
Ne yazık ki terörist, biz onu durdurmadan önce Pandora'nın Kutusu'nu bir kez daha aktive etmiş.
Malheureusement, le terroriste a activé la Boîte de Pandore une dernière fois avant qu'on puisse l'arrêter.
Sifonu iki kez çekmek gerekecek.
Je vais devoir tirer la chasse deux fois.
Aynı kasetle bana iki kez şantaj yapacak kadar küstahsın.
T'as du culot de me faire du chantage deux fois avec la même vidéo.
Dinle, bir kez daha bize yardım etmek adına bunca zahmete katlandığın için - ne kadar minnettarım anlatamam.
Vous n'imaginez pas comme je vous suis reconnaissant de vous donner la peine de nous aider à nouveau.
"Bir kez can aldığında ikincisi hep daha kolaydır."
"une fois qu'on a ôté la vie, c'est plus facile la deuxième fois."
Babanla ilk kez bir arkadaşın düğününde fingirdeşmiştik.
Avec ton père, on est devenus intimes au mariage d'un ami.
Bu kez hemen pişman olacağım bir şey yapmayacağım.
Non. Je ne vais rien faire que je vais regretter.
Izzy, daha kaç kez söylemem lazım.
Izzy, combien de fois je dois te le dire?
- Hayır sana bin kez demiştim. Ve yine diyorum. O eziğe ihtiyacın yok.
Non, Je te l'ai déjà dit un millier de fois, et je vais le redire, tu n'as pas besoin de ce loser.
İlk kez yapacağın zaman gergin miydin?
T'étais nerveuse la première fois?
Ally, bir kez daha "Matt" dersen seni uykunda öldürürüm.
Ally, tu dis "Matt" encore une fois et je te tue dans ton sommeil.
Uyandığımda ilk kez korkmadım ya da kafam karışık değildi ya da sinirli değildim.
Pour la première fois, en me réveillant, Je n'étais ni effrayée, ni confuse, ni en colère.
Çünkü ilk kez ne yapılması gerektiğini gerçekten anlamıştım.
Parce que, pour la première fois, je comprends vraiment ce qui devait arriver.
Bunu ilk kez görüyorum bak.
C'était une première, ça.
Kaç oldu bu, üçüncü kez mi görüyoruz birbirimizi?
Trois fois... qu'on se rencontre tous les deux?
Son kez söylüyorum.
Pour la dernière fois, Dis-leur d'arrêter cette musique!
Sana son kez soruyorum.
Pour la dernière fois!
Evet, bir kaç kez.
Une ou deux fois, oui.
Böylece Constantine bir kez daha çağırır.
Constantine est encore dans le besoin.
İki kez vurulmak.
Prendre deux balles.
Kaitlyn, bu gece son kez seçim yapacaksın.
Kaitlyn, c'est la dernière rose, ce soir.
Bu işi iki kez yapmam.
Je ferai pas ça deux fois.
İşe gireli 1 ay oldu ve banka iki kez soyuldu.
Depuis un mois que je suis là, la banque a été attaquée deux fois.
- Bir kez daha.
- Un autre.