Kiran translate French
410 parallel translation
Kiranı azaltacağım ama.
Mais je vais réduire ton loyer.
Ama daha o sabah 30 ruble buldunuz ve kiranızı ödediniz.
Mais vous aviez 30 roubles pour votre loyer.
Eşyaların bende kalacak, çünkü kiranı ödemedin!
Je garde votre malle en paiement du loyer!
Kiranın, tüm borçların falan ödenmesi harika bir şey, değil mi?
C'est merveilleux d'avoir le loyer payé, n'est-ce pas, et les factures?
Param olunca kiranı vereceğim!
Je vous paierai des que je le pourrai!
Kiranın yarısını ödüyor, değil mi?
Elle paye son loyer, non?
Kalan kiranı ödesene sen!
En attendant, payez votre loyer en retard.
Kiranı cumaları saat 5'te öde 11'den sonra radyo çalma, o zaman çok iyi anlaşırız.
Payez le loyer le vendredi... pas de radio le soir et ça ira bien.
Kiranızı kim ödüyor?
Qui paie le loyer?
Bu yüzden kiranı arttırdım.
Alors j'ai augmenté le loyer.
Yatma zamanı için üç hasırlık yer ve ortak odayı da kaplıyorsun. Kiranı on kuruş arttırıyorum.
Si tu utilises le rez-de-chaussée, je veux au moins 10 sous de plus.
Birkaç müşteri çıktı ama, kiranın çok yüksek olduğunu söylüyorlar.
Ton prix est trop élevé.
Bu ne biçim iş. Bir ay kiranı ödemiyorsun- -
Pour une petite mensualité de retard...
Kiranı, borçlarını ödedim.
Tes prêts, tes spéculations, tes dettes.
Sonrası çok basit. Bir ay sonra falan kiranı ödememeye başlayacaksın.
Tu payes au début, puis tu payes plus.
Hayır, yatak odamdayım ve kiranızın büyük kısmını ben ödüyorum.
C'est ma chambre, et je vous paie assez de loyer!
- Bakın, şayet kiranızı ödemeyecekseniz...
- Si vous essayez...
- Kiranız ne kadar?
De combien est votre loyer?
Kira kontratını imzaladıysan kiranı ödemek zorundasın.
Qui signe le bail doit payer le loyer.
Kiranın makul olacağı bir yerde mesela, eee, Valley Stream.
... dans un quartier pas trop cher...
- Kiranı öde.
Payez votre note.
Umarım kiranı ödemişsindir hemşerim.
J'espère que tu as payé ton loyer.
Sabah uyandığında kiranın ödenmiş olması harika.
C'est bon de se réveiller en sachant son loyer payé.
Kiranın yarısını ve harcamaları ödersin, soru var mı?
Tu paies la moitié du loyer et des dépenses. Tu as des questions?
Bayan Eva kiranızı ödedi ve bugün geleceğinizi söyledi, ama çok daha erken.
Mlle Eva a payé votre loyer. Vous deviez venir, mais plus tôt...
- Kiranı kim ödeyecek?
- Merci. - Qui paiera ton loyer?
Kiranı kim ödeyecek?
Qui paiera ton loyer?
Konut birimi yönetimi ise iki aydır kiranı ödemediğini söyledi.
L'administrateur de ton unité de logement dit que tu lui dois deux mois de loyer.
Haftada üç geceyi kalacaksa kiranın yarısını ödesin.
Si il dort plus de trois nuits par semaine il peut payer un demi-loyer.
Kiranın yarısını istersem, bana taşınmasını istemiş gibi olurum.
Mais si je lui demande cela, c'est presque lui demander qu'on vive ensemble.
- Kiranı ben ödüyorum. - Defol!
Je paie Ie loyer ici!
Kiranı mı ödüyorlar?
La bouffe sur la table? Ils payent ton loyer, le toit qui t " abrite?
Sen kiranı bile zor ödüyorsun, bana ne yapacağımı mı söyleyeceksin? Hadi oradan!
Tu payes à peine ton loyer et tu me files des leçons?
- Kiranın yarısını ödüyorum!
- Je paie mon loyer!
Birlikte yatıyoruz ama kiranın ne kadar olduğunu söylemeyecek misin?
On se voit nus... On se touche, tu me fais l'amour. Et tu refuses de me dire le montant de ton loyer?
Daire, bir süredir kiralıkmış. Kiranın bu kadar düşük olduğuna göre bu, çok garip.
L'annonce datait mais personne ne l'a pris.
- Bu senin kiran mı yoksa?
- C'est ton loyer?
Kiranı öde ya da defol.
Payez votre loyer ou partez.
Size kiranızın her Çarşamba saat 1'de... ödenmiş olması gerektiğini açık açık anlattığıma eminim.
Je vous ai clairement dit que la totalité du loyer devait m'être payée au plus tard le mercredi, à 13 heures.
Sizi temin ederim ki, kiranızı, hem de küçük bir ikramiyeyle birlikte alacaksınız.
Je vous assure que votre loyer, vous l'aurez avec un supplément.
Bana kiranın çok yüksek olduğunu söyledi. Ne kadar istiyorsunuz?
Le loyer est trop cher de combien?
Bunun karşılığında... kiranın yarısını ödüyorum.
Pour ça... je ne paie qu'un demi-Ioyer.
Kiranı vermedin.
Mon loyer!
Adamın kuşunu bulduğum an kiranızı vereceğim.
Dès que j'ai l'oiseau... je vous paie.
Eminim babam kiranın 50 dolarını keser.
Mon père baisserait le loyer de 50 dollars.
Kiranı yarın vereceğim.
Tu auras ton loyer demain.
- Kiranı zamanında ödüyor musun?
Tu paies le loyer?
Çünkü bu kiranı ödemeyi sana sormayız veya bakım onarım için bize tazminatı ya da istasyonun güç kaynağından çalmayı.
Parce que nous ne demandons ni loyer ni remboursements.
Kiranın yarısını benden çıkar ve yıkıl karşımdan.
Facture-moi la moitié du loyer et disparais.
Çalışıp para kazanman ve kiranı ödemen lazım.
Pour payer ton loyer.
Her zaman kiranı geciktiriyorsun, müsrifin tekisin.
Vous êtes toujours en retard pour le loyer et vous gaspillez trop d'eau.