Kisin translate French
39 parallel translation
Kisin mi?
En hiver?
Kisin sana bakan var.
Tu as ce qu'il te faut pour l'hiver.
İnsaat kisin yavasliyor, sana soylemistim.
Il y a moins de construction pendant l'hiver. Je te l'ai déjà dit.
Rockie Daglarinin yamaclari ne kadar ciplak da olsa, kisin bazi hayvanlar icin siginak gorevi gorur.
Les flancs des Rocheuses, même si dénudés, offrent un refuge hivernal à quelques animaux.
Muzigi kisin.
Baisse la musique.
Sen de kisin?
Putain! C'est qui?
- Sen de kisin?
Qui êtes-vous?
Demektir ki onlarla dovusmemiz gerek,... Kisin atlari yorgun ve bitkin duser.
Il faut passer à l'attaque sans plus tarder. L'hiver a affaibli leurs chevaux.
Kisin soguk nefesi denizleri donduracak... simdi olmaz.
Le souffle glacé de l'hiver va geler les mers... Pas maintenant.
Onlar için yem koymayi unutmamaliyim, özellikle de kisin.
Je dois penser à leur mettre à manger, surtout en hiver.
Chicago'da kisin ortasinda nerede bir ter kulubesi buldugunu gecelim Tanri askina, ne dusunuyordun?
À part savoir comment vous avez déniché ça, j'aimerais savoir ce qui vous a pris.
Kisin da geldigini düsünürsek istenen rakamin yarisi.
Avec hiver prochain... moitié ce qu'ils demandent.
BOHEMIAN OTELI KIŞIN KAPALIDIR.
FERMÉ POUR L'HIVER
Dövüş dünyasına hükmettiğimde öldüreceğim ilk kişin sen olacağını anlayacaktın.
Toi... Pourquoi?
~ KIŞIN GRABOW ~
GRABOW en hiver
Kîşîn da sîcak.
Nous tiendra chaud, l'hiver.
Aman Tanrım! Kişin içinde!
Il est dans une quiche!
Beni bu kadar iyi şeyler hakkında eğiten kişin yüzünü görmek büyük bir mutluluk.
Il est bon de voir le visage de celle qui m'a tant appris.
Sen kendin bile demiştin. O senin tek ve eşsiz kişin!
T "as même dit que c" était ta seule et unique!
Senin seçilmiş kişin olamadığım için üzgünüm Naman.
Je ne suis pas la femme qui t'est destinée, Naman.
Senin 36 kişin başka bir gurup değil mi?
Tes trente-six, c'est un autre club, n'est-ce pas?
Acil durumlarda aranacak kişin ben olurum.
Parfait, je vous rappelle. Tu peux utiliser mon numéro, en cas d'urgence.
Yani hiç şüphe yok ki aldığı ilaç, o göğsü açık elbiseyi giyen kişin verdiği sütle karıştırılıyordu.
Donc c'est sûr que l'acide a été administré par la même gentille chose qui lui a donné son lait maternel depuis cette... robe à nichons apparents.
Ölen iki kişin otopsi raporu.
Les rapports d'autopsie des 2 corps.
Kaç kişin vurulduğunu gördün mü?
As-tu vu combien ils étaient?
Demek acil durumda aranacak kişin benim.
Alors, c'est moi la personne à contacter, hein?
Artık garanti kişin olamam.
Je ne peux plus être ton filet de sécurité.
Ben senin özel kişin değilsem, o zaman daha ciddi sorunlarımız var demektir.
Et si je ne le suis pas pour toi, je crois qu'on a un gros problème.
Tek bir hamlenin olduğu ve tek bir kişin hayatta kaldığı bir oyun.
C'est un jeu d'échecs avec un coup et un survivant.
Babam öldükten sonra neden tek kişin ben olmadım?
Après la mort de papa, pourquoi tu m'as pas choisi?
Sen yani, şey, biz, senin ortalama kişin sen psikotik biri tarafından tedavi görüyor olabilirsin.
Tu peux, enfin, nous, n'importe qui pourrait être traité par un psychotique.
Şuraya, kişin hemen yanına.
Euh, là-bas près de la quiche.
Şimdilik onlar senin doğru kişin olabilirler.
et pour le moment, il et le seul.
Henüz insanken en son öldürdüğüm kişinın anısına başlayalım o zaman.
Commençons avec un hommage à mon dernier meurtre, en temps qu'humain.
Ben hep öldüreceği kişin peşinden cehennem köpekleri salar diye düşünmüştüm.
Je pensais qu'il se contenterait de lâcher les chiens de l'enfer.
Yani oyunu kontrol eden kişin burada, bu binanın içinde olduğuna yüzde yüz eminsin?
Donc, t'es absolument certain que celui qui contrôle le jeu est ici, dans ce bâtiment?
Senin o özel kişin nerede?
Bon. où est l'heureux élu?
O senin acil durumda aranacak kişin.
[RITA] C'est ton contact d'urgence.
Ajan Ritter, irtibat kişin olacak.
L'agent Ritter sera votre liaison.