Kokum translate French
59 parallel translation
Keşke kocam burada olsaydı. Kokum hakkında çok titizdir.
Si seulement mon mari était ici!
- Kokum.
- Mon parfum!
Kokum. Adı Beklenti. Bir onsu iki pound 10 şilin.
Il s'appelle "Anticipation", à 2,10 livres l'once.
Onları caydıran : Üniforma. Bir de nefes kokum.
C'est l'uniforme qui les repousse, et ma mauvaise haleine.
- Kokum mu?
- Mon odeur?
Her birinizi, kendi kokum gibi tanıyorum.
Je vous connais comme je connais l'odeur de ma propre sueur!
Farkında olmadığım bir kokum mu var?
Quoi d'autre? Que je dégage une odeur particulière?
Bak, Bence - şey, Benim şişmanlığım ve gazım yüzünden... ve tabiî ki kötü ağız kokum onu benden uzaklaştırıyor.
Ecoute, je pense bien que, c'est mon poids, mes flatulences... et ma mauvaise haleine qui l'empêchent de s'approcher de moi.
- Bunun üzerinde kokum var.
Ils sentiront mon odeur.
Bu benim.Benim kokum.
C'est le mien! C'est mon parfum!
Bu, benim kokum değil.
C'est pas mon odeur.
Benim kokum yok.
Je ne dégage pas d'odeur!
Kendi ten kokum.
Juste moi.
Benim kendi kokum.
C'est...
Kendi kokum.
la mienne.
Şey, genetik yapım değişince kokum da değişti.
Eh bien, changer mes gènes modifie mes odeurs.
Kendi doğal kokum.
C'est mon odeur naturelle.
Benim kokum mu?
Mon odeur?
Ve benim iğrenç, tıbbi, hastane kokan kokum ve ihtiyaçlarım...
De mes odeurs d'hôpital et de médicaments et de mes besoins.
- Kokum.
- Ma puanteur!
Kokum neye benziyor?
Et comment est mon odeur?
O benim oda kokum.
C'est mon ventilateur.
Basamaktaki pis kokum mu?
Mes horreurs?
Nefes kokum senin çekiyor mu?
Est-ce que j'ai une haleine fétide?
Ama parfüm yada deodorant falan değil,... sadece benim kokum.
Ce n'est pas de l'eau de Cologne ou du déodorant.
Sadece doğal kokum.
C'est mon odeur naturelle.
Tıraş kokum.
Ton eau de toilette. Très masculine!
Belki de kokum yüzünden uyuyamıyorumdur.
Ca doit être ma mauvaise odeur qui me tient éveillée.
Bendeki her şey, seni bana çekiyor. Sesim, yüzüm... Hatta kokum.
Tout en moi t'attire, ma voix, mon visage, même mon odeur.
Tabii son zamanlarda ben kullandığım için daha çok benim kokum sindi.
Mais plus je le fais, plus ça prend la mienne.
Benim kokum.
Je pue? Un canapé ne se lave pas.
Bu benim doğal kokum.
C'est mon odeur naturelle.
Kokum senin için ne ifade ediyor?
Que représente mon odeur pour toi?
- Kokum sizi rahatsız mı eyledi?
- Mon parfum aurait-t-il offensé votre grâce?
- Kokum'un esansı parmaklarının ucunda.
Le parfun de kokum est sur tes doigts.
Kendi kokum her zaman erkekleri cezp eder.
C'est mon odeur naturel. C'est ce qui rends les hommes complètement gaga.
Biliyor musun çok keskin bir kokum var.
C'est piquant, pas vrai?
O benim kokum. Ben alıştım.
C'est juste mon musc personnel.
Yani ne bileyim, kokum hakkında endişeleniyorsun ama idrarımı içiyorsun?
Je dis seulement vous vous préoccupez de mon odeur et vous buvez mon urine?
Bir cesedin üzerinde benim kokum olması, onu öldürdüğüm anlamına gelmez.
Un corps avec mon parfum dessus ne fait pas de moi une meurtrière.
Bu benim kokum.
C'est celle de mon corps.
Kokum boynunda.
Mon parfum, dans votre cou.
Benim kokum.
Mon odeur.
Hayır, o benim kokum.
Non, c'est moi.
Yeni yıkandı ve üstünde benim kokum var.
Fraîchement nettoyé. Elle n'a que mon odeur.
Ondan ne zaman ayrılmalıyım? Bir de, t-shirtlerimden birini versem mi yanına? Veya kokum olan bir giysiyi falan?
Au moment de le laisser, c'est bien de lui laisser un tee-shirt, qu'il sente mon odeur?
Bu, eski kokum.
Voici mon ancien parfum.
Ben de bir zamanlar mahcup ve alıngandım benim kişisel kokum tarafından.
Moi aussi, avant, j'étais gênée et dégoûtée par ma propre... eau de parfum.
Vücut kokum var.
J'ai une odeur corporelle.
Bu benim doğal kokum.
C'est juste mon musc naturel.
O sene korkunç bir ter kokum vardı ve annem deodorant sürmeme izin vermiyordu. Bunun hakkında bir şiir yazmıştım.
J'y ai consacré un poème.