Koman translate French
36 parallel translation
Bu arada, kesinlikle büyük bir komanın içindeydim. Ancak birkaç saat sonra uyanabildim.
J'étais tombée dans un coma profond dont je suis sortie quelques heures plus tard.
Bu komanın ardından, onlar bu şüphelerini asla benimle paylaşmadılar. Ama gözleri hep Claus'un üstündeydi.
A dater de ce jour, sans me faire part de leurs soupçons, ils ont surveillé Claus de près.
Fakat şunu anlamalısın, şunu anlamalısın ki ilk komanın ardından... O büyük bir öfkeye büründü.
Pour comprendre, sachez qu'après le premier coma, elle s'est mise en rage.
İşte, komanın güzel yanı da bu.
C'est ça qui est bien.
Hâlâ alışılmadık sinirsel okumalar alıyorum, ama komanın bir sonucu da olabilirler.
J'ai relevé une fusion cérébrale inhabituelle dans le diencéphale, mais elle ne peut être la cause du coma.
2'deki komanın tahlilleri geldi. Şeker koması.
Le labo a trouvé pour le coma de la 2.
- Komanın nedeni bu mu?
- Qui cause le coma?
Komanın güzelliği bu. Uyandığında kendini yenilenmiş, intikam için hazır hissediyorsun.
On se réveille reposée, rajeunie et prête à se venger.
Komanın tadını çıkart.
Prélasse-toi dans ton coma!
Seni aşağılık nar koman.
Pauvre connard de drogué!
Yani bu komanın ona ne yaptığını kim bilebilir ki?
Qui sait ce que ce coma va provoquer?
Koman çinin kalça kemiğinde 47 kalibrelik kurşun bulduk.
On a trouvé une balle de calibre 40-75 dans le fémur du Comanche.
Peki, normal hayatın dışında geçirdiğin şu göz kararmaları komanın ard etkisi falan mıydı?
Donc ce trou de mémoire que tu as eu au volant, c'était un genre d'effet secondaire du coma?
- Komanın sebepleri metabolik, yapısal- -
- Cause métabolique, structurelle...
Ama uyarıcılara tepkisi zayıflıyor. Bu da komanın kötüye gittiğini anlamına geliyor.
Mais elle répond de moins en moins aux stimuli, ce qui signifie que le coma empire.
Biliyorsun, bu komanın bir de iyi tarafı var.
Tu sais, il se pourrait que ce coma ait eu du bon.
- Komanın dibindeyim. - Bu ne? Şikayet mi ediyorsunuz?
Vous êtes en train de vous plaindre?
Hâlâ komanın etkisinde.
Il est toujours un peu comateux.
Komanın kötüleşebildiğini bilmiyordum.
Je ne savais pas qu'un coma pouvait s'agraver.
Komanın herhangi bir yan etkisi gözlemlendi mi?
Pas d'effets secondaires suite au coma?
Düşmeden kaynaklanan hasar tümüyle iyileşmiş. Tek aşman gereken komanın kendi etkileri.
Tes blessures de la chute sont guéries, il ne reste plus qu'à récupérer des effets du coma.
Alara Koman.
Alara Koman.
Hepsi Koman'ın örgütünün istekleri gibi görünüyor.
Ces demandes émanent du groupe de Koman.
Alara Koman, Ridley'nin karısı.
Alara Koman, la femme de Ridley.
Ya bu Koman karısı seni açığa çıkarmaya çalışıyorsa?
C'est peut-être un piège.
Alara Koman öldü.
Alara Koman est morte.
Ama bana testlere çok iyi yanıt verdiğini söylediler. Ayrıca bu komanın geçici olması çok muhtemel.
Mais il réagit bien aux tests et il est fort probable que son coma soit temporaire.
Komanın tedavisini buldum!
J'ai trouvé comment sortir du coma!
Bo'nun kendi yarattığı bir komanın içinde olduğunu mu söylüyorsun?
Attendez, vous me dites que Bo est dans un coma qu'elle a créé?
- Komanın yan etkisi.
Effet secondaire du coma.
Sanırım, komanın arkasına sığındın.
Tu crois que tu vas te cacher derrière le coma?
Sizi inanılmaz yapan şey hepimizin yaşadığı bu komanın dışına çıkmış olmanız.
Ce qui vous rend exceptionnels, c'est que vous ayez quitté... ce coma... dans lequel nous vivons tous.
- Adım Koman Nyagah. Kenya Demokratik Reform Partisi'nin başkanıyım.
Koman Nyagah, président du parti de la réforme démocratique du Kenya.
Koman Nyagah ile röportaj yapmıştım.
J'ai interviewé Koman Nyagah.
Uykulu komanın ilk belirtisidir ve Happy de çözülmeye başladı.
Dormir est le premier pas vers le coma, et Happy commence à s'endormir aussi.
Karın, komanın kollarında uzanıyor.
Votre femme dans le coma!