Koruma translate French
6,961 parallel translation
- Koruma ekibinin eğitimini izliyoruz.
– On regarde l'équipe de protection s'entraîner.
Ben de koruma ekibinin kazanacağına...
Pariez sur la victoire de l'équipe de protection.
Koruma ekibine yatırıyorum.
Pariez sur l'équipe de protection.
Her şeye rağmen, itiraf etmeliyim İpek Yolu kaderi yalnız Koruma Ekibi tarafından değiştirilemez.
je dois admettre que le destin de la Route de la Soie ne peux pas être changé seulement par l'équipe de protection.
Bu hastayı koruma adına.
C'est une protection pour le patient.
Polise gidip, tanık koruma isteyebiliriz!
On demande la protection de la police.
Sen ve adamların ben kıyaya çıkana dek koruma altında kalacaksınız.
Vous et vos hommes allez être surveillés pendant que je vais à terre.
Pevensey'in Koruma ve Gözleme sihirlerini de kullanıyorum. Burada.
J'ajoute les charmes de vigilance de Pevensey.
Hadi bir koruma alanı kuralım.
Mettons en place un champ de confinement.
İngiliz bölgesinin etrafındaki koruma sayısını iki kat arttırmak.
Doubler la garde dans et autour des quartiers britanniques.
Elbette... Bay Rowntree bu başlık yüzyıllardır güneşten koruma amacından başka bir nedenle giyilmedi.
Mr Rowntree, ces calots sont portés depuis des siècles pour se protéger du soleil.
İlahi bir koruma altındalar.
Elles sont sous protection divine.
Detaylı koruma sağlanana kadar seninle kalacağım.
Je reste avec toi jusqu'à ce qu'on obtienne un détail de protection organisé.
Yüce Tanrım, ayrılmadan önce, bizi koruma altına almanı istiyoruz.
Seigneur Dieu, avant de partir, nous te demandons de veiller sur nous.
Ve de mirasımı koruma.
Et protéger mon héritage.
Belki de aileyi koruma görevi sana düşmemeli o zaman!
Bien, peut-être que tu n'es pas celui qui devrait protéger cette famille!
Negatifleri aldık ve güvenlik için adamı tanık koruma programına aldık.
On a récupéré ses négatifs, et on l'a mis sous protection.
Evin etrafında fazla koruma var.
Sachez qu'il y a du monde qui veille sur Don Gonzalo.
Sırrımız koruma altında.
Notre secret reste intact.
Bilakis, koruma çağrışımı yapmak içindi.
Ils servent plutôt à implorer une protection.
Koruma için.
Pour se protéger.
Koruma için.
Protection.
Ve aklıma size koruma teklif edebileceğim geldi.
Il m'est venu à l'idée que je peux vous offrir de la protection.
Arazi koruma altına alınsın diye tarihi bir bağlantı arıyor.
Elle essaie de trouver quelque chose d'historique pour qualifier la préservation du terrain.
Bana biraz koruma sağlaman gerek.
J'ai besoin que tu me trouves des... protections.
Ki kendisini tanık koruma programına sen yerleştirmiştin.
D'abord une témoin morte, et maintenant un indic mort qui à la base, devais être dans le programme de protection des témoins.
Hiç düşündün mü, bir an bile, sırf Nomar'ı tanık koruma programına sokmana yardım ettiğim için, benim de başımın yanabileceğini?
Est-ce que ça t'a traversé l'esprit pendant une seconde C'est parce que je t'ai aidé avec Nomar et la protection des témoins que j'aurais pu être dans la ligne de mire?
- Dış kapılarda koruma yok.
- Les portes extérieures n'ont pas de battants.
Ben, içerdeki am-sik oranını koruma ustasıyım.
Le maître, l'autorité. Je garde un bon ratio négro-à-bimbo.
Bu tip bir koruma, sisteme sızabilecek birini gerektiriyor.
Pour ce genre de protection, il me faut un pirate.
Silah deposuna koruma koydular.
L'armurerie est gardée, maintenant.
İhtiyacım olan tek koruma Tanrı'nın kelamı.
Les mots de Dieu sont ma seule protection.
Koruma bazlı.
En échange, ils les protégeaient.
Kardeş Derek, kardeş Brant, sanırım ikinizin de koruma görevi vardı.
Frère Derek, Frère Brant, Je croyais que tous deux vous étiez de garde cette nuit.
Vasiyetler, koruma.
Des affaires honnêtes.
Hayır, üvey kardeşiniz yaşıyor. Hatta şu an koruma altında Atlantis'e doğru gidiyor.
Votre demi-frère est vivant et approche de l'Atlantide, bien protégé.
Eğer onun tehlikede olduğunu düşündüysen düzgün bir şekilde koruma atayabilirdin.
Si vous pensiez qu'elle était en danger, vous auriez pu la protéger par les chemins habituels.
Acilen tanık koruma programına girmeliyim.
Je dois entrer immédiatement dans le programme de protection des témoins.
Dört koruma var.
- Merde. Quatre gardes.
Bu arada, Rusları boşu boşuna yanıma koruma olarak koydun.
Oh, au fait, ces Russes que tu as placés pour me surveiller - inutiles.
Koltuğu koruma kaygımız devlet yönetme sorumluluğumuzu gölgeliyor.
Notre besoin de garder le pouvoir éclipse notre devoir de gouverner.
Barış koruma mı?
Maintien de la paix?
Fakat Ürdün Vadisi'nde tarafsız bir BM Barış Koruma gücü sürdürülebilir ve uzun vadeli barışın gerekli ilk adımıdır.
ÉTATS-UNIS Une force neutre de l'O.N.U. autour du Jourdain est une première étape cruciale pour assurer une paix durable.
Koruma işi. Sivil.
On doit protéger un civil.
Bu bir koruma işi.
Pour protéger un type?
Otele geri döndüm, asasnsöre bindim ve Kraliçe bir kaç koruma ile birlikte içeri geldi.
210 ) } et la reine était là avec deux gardes.
Bebekler yüksek koruma altındadır.
Les bébés demandent de l'attention.
Hedef maxsimum koruma istiyor.
Le suspect veut un maximum d'impact.
Barışı Koruma Çözüm sürecinden desteğimizi çekiyoruz.
Nous retirons notre soutien à votre résolution.
Yanıma koruma alacağım.
Je vais devenir garde du corps.
Kendi evinde koruma mı?
Un garde du corps pour ta propre maison?