English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Krallık

Krallık translate French

1,211 parallel translation
Birleşik Krallık vatandaşı mısınız?
Êtes-vous résidente du Royaume-Uni?
Hangi krallık?
Quel royaume?
İster krallık, ister cumhuriyet hatta komünist ya da faşist bir rejimle yönetilebilir. ... ama anarşiyle asla.
Un pays peut vivre comme une monarchie ou une république, avec un système parlementaire ou présidentiel, sovietique ou fasciste, mais pas dans l'anarchie totale.
Madrid şehrinde 1802 yılı, Krallık yönetiminde bir gün Ekselanslarının Belediye Başkanına verdiği emirler doğrultusunda bir ölüm olayının sebeplerini araştırmaya başlayacağız Merhume Maria del Pilar Teresa Cayetana de Silva y Álvarez de Toledo.
Dans la bonne ville de Madrid, en l'an de grâce 1802, suite à une ordonnance royale de son Excellence le maire, s'ouvre une enquête sur les causes du décès de María del Pilar Teresa Cayetana de Silva y Alvarez de Toledo, duchesse d'Albe.
Çarpık bir krallıkta yaşayan kendisinin mükemmel kral versiyonu.
C'est la version idéalisée de lui-même, un roi dans un royaume très tordu.
Siam parçalanmış olarak kaldı, ta ki gelecekteki kral Büyük Taksin, - - Siam insanlarını bir krallık altında toplayana dek.
Le Siam est resté divisé jusqu'a l'arrivée du roi Taksin le Grand qui réunifia le pays en un seul royaume.
- Sen bunu kişiselleştiriyorsun - --- - Burası bir krallık değil!
Nous ne sommes pas en autocratie.
Ama kanunumuz gereği, eğer kendine uygun bir eş bulamazsa... krallık hakkı doğrudan doğruya erkek kardeşine geçecek.
Mais selon la loi, à moins qu'elle ne trouve un compagnon compatible... le royaume ira à son jeune frère.
Ortak güçlü krallık.
Comme dans un royaume puissant.
Ayna, ayna, söyle bana ; var mı bundan mükemmel bir krallık tüm dünyada?
Miroir, miroir, mon beau miroir, mon royaume n'est-il pas le plus parfait de tous les royaumes?
Bir numara, uzak bir krallıkta ruhsal olarak hırpalanmış bir kız.
La première est une recluse maltraitée dans un lointain royaume.
Krallık tehlikede!
Sacrebleu, la monarchie en danger!
Tek krallık eski bilgelik ve yeni inanç!
Un royaume, la vieille sagesse, et la nouvelle!
Tek krallık burada, Camelot'ta, barbarların akınlarını durduracak.
Un royaume uni ici, à Camelot, pour s'opposer aux flots de la barbarie.
- Krallık çöküyor.
- Le royaume m'échappe.
"Birleşik Krallık hükümeti olarak Jamaicadaki 300 yıllık..." "... sorumluluk ve herhangi bir otoriteyi bırakıyorum. "
Mon gouvernement, le Royaume-Uni s'est déchargé de ses responsabilités et n'exerce plus aucune autorité sur la Jamaïque après plus de 300 ans.
Bu krallık, modernleşerek, monarşiyi defedince onları da bu topraklara sürgün etmişti.
Ce pays, devenu moderne, avait renversé son monarque. Conduit dans l'exile, le clan avait atteint cette terre.
- Elbette değilim. Krallık bitti, amca.
La monarchie est morte, mon oncle.
- Artık senin için krallık diye bir şey yok.
- Plus de royaume pour vous.
Krallık seni bekliyor.
Ton royaume t'attend!
Shire gerçekten de büyük bir krallık olmalı, Efendi Gamgee bahçıvanları böylesine onur sahibiyse.
La Comté doit être un grand royaume, où les jardiniers y sont si honorés.
Burası allahın belası bir krallık ve bunu sana bırakmak istiyorum.
Rien de moins qu'un empire, voilà ce que je veux te léguer.
Majesteleri 6 Krallık'ta durmayacak mı?
Vous irez au-delà des 6 Royaumes?
6 Krallık bir şey değil!
Les 6 Royaumes ne sont rien!
Bir krallık, bu duygunun odağı olabilir İtalyan olmanın duygusu.
Une monarchie, autour de laquelle se recréerait le sentiment, la conscience d'être italien.
Krallık yok oldu.
Ainsi, le Royaume est détruit
Bu proje, en yüksek şükranlarımızı sunmak için tüm krallık tarafından yürütüldü.
C'est une décision prise par tout le Royaume pour vous témoigner notre plus grande gratitude.
Bütün krallık Bayan Haru'yu hoş karşılayacak.
Tous les gens du Royaume vous y accueilleront.
Ve şimdi karşılık olarak, beni kendi krallıklarına götürmek istediklerini söylüyorlar.
Et pour me remercier, ils veulent m'inviter dans leur Royaume.
Ve, bilirsin, gerçekte D.M.V. büyük bir krallık değilse nedir?
Et vous savez, qu'est-ce que le D.M.V. si ce n'est un énorme royaume?
Bu hikâye uydurma bir krallık olan Fransa'da geçiyor.
Cette histoire se passe dans un royaume imaginaire appelé France.
Bayanlar baylar, sizlere Birleşik Krallık'ın yeni UNHCR temsilcisini tanıştırmaktan mutluluk duyuyorum, Bayan Sarah Bauford.
Mesdames et Messieurs, j'ai le grand plaisir de vous présenter le nouveau porte-parole de l'UNHCR au Royaume-Uni, Mme Sarah Bauford.
Bukuva'yı düşünüyorsan, bunu sonraya bırakalım. Sonra seninle krallık için dövüşebiliriz. Tabi krallık kalırsa.
Si Bukuvu t'intéresse vraiment, alors vaut mieux se battre pour royaume après.
Bu yüzden tüm krallık, karnının ay ay şişmesini seyretti.
Le royaume l'a vu grossir mois après mois.
Yan odada Krallık Müfettişleri var.
Cette fois, une chèvre a donné naissance à une girafe? Il y a des inspecteurs royaux à côté.
Krallık, güç ve ihtişam artık senin, şimdi ve sonsuza kadar.
Car le royaume, le pouvoir et la gloire t'appartiennent aujourd'hui et pour l'éternité.
Don Manuel de Godoy Barışın Prensi bana sadık kalacağına söz ver. Bana ve Krallığa her ne olursa olsun.
Don Manuel de Godoy, prince de la paix, jure-moi que tu seras fidèle à moi et à la couronne, quoi qu'il arrive.
Üvey annen ve üvey kız kardeşin krallığın tacının mücevherlerini çalmaya gidiyorlar.
Ta belle-mère va voler les joyaux de la couronne.
Artık yaşlandığı için çekilmek ve krallığını çocukları arasında bölüştürmek istiyor.
Mais de toute façon, il a un couple d'enfants. Et il est vieux et il veut prendre sa retraite... et il veut partager son royaume entre ses enfants,
Wano Krallığı'nın kılıç ustalarına böyle deniyor.
- Merci d'avoir remarqué. - Tu as compris.
Şu anda havada olmalıydık, Bunları bırakan krallığı bombalıyor olmalıydık.
On devrait déjà les avoir bombardés.
Krallık büyük bir tehlike altında ve bunu sadece siz engelleyebilirsiniz.
Parlez.
Krallık şampiyonu bunu reddedemez ama Groosalugg'u kimse yenemez.
Mais aucun homme ne peut le vaincre.
Sauron'un Gözü artık Gondor'a döndü İnsanların son özgür krallığına.
L'Œil de Sauron se tourne vers le Gondor, dernier royaume libre des Hommes.
Cumhuriyeti bıraktık ve krallığa geldik...
Après la République, et l'Empire...
İki bin yıl önce, Çin'in "Savaşan Eyaletler" döneminin en kanlı zamanlarında ülke yedi krallığa bölünmüştü : Qin, Zhao, Han, Wei, Yan, Chu ve Qi. Yıllar boyunca, bu krallıklar üstünlük için birbirleriyle kıyasıya savaştılar.
Il y a deux mille ans... à l'époque des guerres d'états, la Chine était divisée en sept Royaumes.
Zhao vatandaşı kılığına girip Zhao Krallığı'nda onları aradım.
Sous une fausse identité, je suis allé au pays de Zhao.
6 krallığı ve tüm kuzey kabilelerini fethettiğimde tek bir yazı şeklini zorunlu kılıp bu problemi kökten çözeceğim.
Quand j'aurai soumis les 6 Royaumes et les tribus du Nord, je supprimerai ce fatras d'écritures différentes pour en imposer une.
Ne- - Hangi krallığın kıyılarındayız? "
Quel royaume de quelles côtes? "
Yasemin'in başka birine aşık olduğunu duydu, o zaman babasını tehdit etti, ve Yasemin'i alıp krallığına götürdü ve onu haremine kapattı.
Il appris que Jasmine était amoureuse d'un autre, alors il menaça son père, et emportant Jasmine dans son royaume et l'enferma dans son harem.
İkide bir, krallığında herkes kendi kaderinin ve kendi kıçının efendisi olacak diyordun.
Vous répétez à satiété que dans votre royaume, chacun est libre de disposer de sa foi... et de son cul.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]