English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kumandanım

Kumandanım translate French

555 parallel translation
Önce kaptan, sonra kumandanım ve sonra gövde!
D'abord il y a le capitaine, puis le lieutenant, et enfin le corpuscule.
- Ben kumandanım...
- Je suis le chef...
- O Yahudi kumandanımızı yoldan çıkarttı.
Un Juif a corrompu notre commandant!
Kumandanım, Ben-Hur Ailesi'nin vekilharcıyım.
Je suis l'intendant de la famille Hur.
Kumandanım, Quintus Arius'un hediyesi. Sizi görmek istiyor.
De la part de Quintus Arrius, qui attend ton bon plaisir.
Kumandanımız bizi asla hazırlıksız yakalayamayacak.
Notre patron ne nous prendra jamais au dépourvu
Kumandanım... Bu domuzları Almanya'ya göndermek için emir aldım.
Je dois envoyer ces porcs en Allemagne!
Kumandanım, o kadın benim korumam altında.
- Elle est sous ma protection.
Doğru, Kumandanım.
C'est exact.
- Evet, Kumandanım.
- Oui, mein Kommandant.
İzin ver de sana kumandanımı takdim edeyim oğlum.
- Vous voulez dire que vous étiez... - Mon garçon... permet-moi de te présenter mon chef de compagnie.
Ve bu da, Guillermo benim ikinci kumandanım.
Et voici Guillermo, le commandant en second.
Kumandanım sizinle konuşmak istiyor.
Mon commandant veut vous parler.
Kumandan Schultz, arkadaşım adına sizden özür dilerim.
Je m'excuse pour mon ami.
Eğer Kumandan Schultz bu evde bulunacak olursa hepimiz, hemen çalışma kamplarına gönderiliriz ve orda başımızı uçururlar.
Si on trouve Schultz dans cette maison, c'est le camp de concentration pour tous, et en plus, on nous coupera la tête.
Aslında Kumandan Prada, bana doğrudan da yardım edebilirsiniz.
Commandant Prada, vous pouvez m'aider plus directement.
ben de Askeri İnzibatın kumandanıydım.
La ville était sous la loi martiale, et j'étais le chef de la police militaire.
Kumandan, korkarım geceni mahvettiler.
Commandant, j'ai peur qu'ils aient gâché votre soirée.
Kumandanın kızı mı demek istiyorsunuz?
La fille du commandant?
Kumandan ayrıca radyoyu da almamı söyledi.
Oui. Il m'a également dit de vous prendre la radio.
- Kumandan'ın orada mı? - Bilmiyorum.
- Il ne serait pas chez le commandant?
Ordu Kumandanı olarak merhametli olayım.
Je vous incite à la clémence.
Kumandanın mesajını almadınız mı?
Vous n'avez pas entendu les ordres?
Bu kampın, yani yakında Bangkok'u Rangoon'a bağlayacak olan büyük tren yolundaki 16. kampın kumandanıyım.
Je suis le commandant de ce camp... qui est le camp numéro 1 6... situé le long du chemin de fer... qui reliera bientôt Bangkok à Rangoon.
O adam karşılaştığım en kötü kumandan.
Cet homme est le pire commandant que j'aie jamais vu.
Bana kumandan deme.
Ne m'appelez pas commandant.
14. Donanma birliğinin kumandanını bununla mı uğraştırayım?
Je devrais déranger le commandant du 14e district naval pour si peu?
Ama kumandan sizin yardımınıza ihtiyacımız var.
Mais nous avons grandement besoin de vous.
Alevler Dördüncü ve Beşinci Kale'yi yok ederken, Kumandan Washizu komutasındaki Birinci Kale, sınırımızı geçen Inui'nin güçlü 400 adamı tarafından ani bir saldırıya uğradı.
Messire Washizu est valeureux. Mais, dés l'incendie des forts Quatre et Cinq, les hommes d'lnui ont franchi la frontiére. Ils sont environ 400 à l'assiéger.
Birinci Kale'nin kumandanı mı?
Commandant du fort Un?
Ve ben de Birinci Kale'nin kumandanı olmalıyım.
Et moi, commandant du fort Un.
Bir gün, birlik kumandanı gibi konuşmayan bir hemşire bulacağım.
Encore une infirmiére qui pense commander des troupes.
Seni kumandan yapmalıydım.
J'aurais dû te charger de leur surveillance.
- Evet, kumandan. Bir müddet burada beraber olacağımız anlaşılıyor.
Il semble que nous allons rester quelques temps ensemble.
Ondan sonra Kral V. Philip beni Valonya Muhafızlarının kumandanı olarak onurlandıracak.
Le Roi Philippe V m'ayant nommé Capitaine aux Gardes wallonnes, l'honneur me commande de gagner au plus vite Madrid!
Korkarım vücudunuz çökecek. Yeni kumandanın emriyle artık kahve molası yok. Sürekli çalışılacak ve kaytarma olmayacak.
Malheureusement, avec le nouveau patron, plus de café, que du travail.
Kumandanı mı?
Le commandant?
Kumandanım.
Commandant.
Askeri kariyerime kötümser yaklaşımına rağmen sana az önce Hotel Meurice'de Paris'in kumandanını tutukladığımı bildirmek için aradım.
En dépit de tes pronostics pessimistes, sache que j'ai capturé le général-commandant de Paris. À l'hôtel Meurice.
Zayıf noktayı bul. Ben onların kumandanı olsam aynen öyle yapardım.
Si j'étais leur commandant, c'est ce que je ferais.
Kumandanım Decius'a bunu gönderdi.
Mon commandant a demandé à voir Decius.
Bu şekilde ne kadar yoldaşımızı kaybettik? Kumandan payımıza, tam itaat düşüyor.
Notre rôle, commandant, consiste à obéir.
- Gizliliğimizi çalıştır. - Kumandan, yakıtımız azalıyor.
- On sera bientôt à court de carburant.
Bu galaksinin öbür ucundan ve Enterprise'ın da kumandanıyım.
Je suis le Cdt de l'Enterprise. Je viens de l'autre côté de la galaxie.
Kumandan ve nişanlım arasında kalmak benim de hoşuma gitmezdi.
Je n'aimerais pas avoir à choisir entre mon commandant et ma fiancée.
İkinci Kaptanım, Kumandan Spock.
Mon officier en second, le commandant Spock.
Kaptan Christopher, tanıştırayım Teğmen Kumandan Spock.
Capitaine Christopher, voici l'officier en second Spock.
Kumandan, açık konuşalım mı?
Commandant, parlons franchement.
Devam edin, Kumandan Spock.
Allez-y, M. Spock.
Kumandan mı?
Le commandant?
- Kumandan mı?
- Commandant?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]