Kuzucuğum translate French
43 parallel translation
Ah, zavallı minik kuzucuğum.
Il va aller mieux.
Zavallı kuzucuğum.
Pauvre petit.
Sakın korkma, senin için geri döneceğim kuzucuğum.
N'aie pas peur, je reviendrai pour toi, fiston.
Onun adı "kuzucuğum".
C'est ma côtelette d'agneau.
Ben ona "kuzucuğum" diyorum.
Je l'appelle comme ça.
Bir dakika sonra yanında olacağım, kuzucuğum.
Je te rejoins dans un instant, ma petite côtelette d'agneau.
Küçük güzel, kuzucuğum.
Ma jolie côtelette d'agneau.
Ağlama, kuzucuğum. Lütfen.
Ne pleure pas ma petite côtelette.
Hadi, kuzucuğum. Bir bak bakalım.
Vas-y, côtelette d'agneau.
Ah, kuzucuğum sen şuraya, Dino buraya, ve ben de arkaya oturayım.
Côtelette, Dino, et moi, ici.
Sen olduğun yerde kal, kuzucuğum.
Reste où tu es ma côtelette.
Neden sana "kuzucuğum" diyor?
Pourquoi il t'appelle côtelette d'agneau?
Tamam, kuzucuğum.
Très bien, côtelette.
Değil mi, kuzucuğum?
N'est-ce pas, côtelette?
Tekrar deneyemez miyiz, kuzucuğum?
Ne peut-on pas essayer, côtelette?
Ne kadar oldu, kuzucuğum, 2 yıl mı?
Depuis quand, mon agneau, deux ans?
Sev beni, küçük kuzucuğum ya da çek git buradan.
Aime-moi, petit agneau... ou laisse-moi.
"Sana zıplamayı öğrettim, kuzucuğum, lavtayı ve flütü..."
"Je t'ai appris à gambader... à jouer le luth et la flûte."
O söylediğin tarih öncesi bir devir, kuzucuğum.
C'est de la préhistoire, mon agneau.
Kuzucuğum, senden Paskalya'da kurtuluyorum!
Je serai libéré de toi avant Pâques.
Merhaba kuzucuğum.
Bonjour, Lambchop.
Zavallı kuzucuğum. Sende bir beyin rahatsızlığı olduğu kesin!
Ma pauvre tourterelle, elle a les sangs tout rouillés de fièvre!
Zavallı kuzucuğum.
Pauvre lapin!
Kuzucuğum, sen beni hiç dans ederken gördün mü?
Tu m'as déjà vue danser?
Acele et kuzucuğum. Çıkar o kıyafetleri.
Vite, mon enfant Ote tes vêtements!
Buna saflık anı derler, kuzucuğum.
Ca s'appelle un moment de lucidité.
Sadece biraz bunaldın. Bücürüğüm, kuzucuğum.
Tu es fatiguée, le crotchon, l'allaitement...
Bart, sorunlu kuzucuğum.
Oh, Bart, mon petit agneau agité.
- Hoşça kal kuzucuğum.
Au revoir mon agneau!
Zavallı kuzucuğum.
Mon pauvre agneau.
Selam kuzucuğum.
Bonjour, ma chérie.
Gelsene, kuzucuğum.
Viens, ma côtelette d'agneau.
Evet, kuzucuğum.
Oui, mon cœur.
Selam kuzucuğum.
Bonjour, petit agneau.
Affet anneni kuzucuğum.
Pardonne maman.
Kuzucuğum anneciğine mi soracakmış?
es-tu une bouse?
Hayır. Benim zavallı kuzucuğum.
Ma pauvre chérie.
Kitty, kuzucuğum, Konstantin sana...
Kitty, mon trésor. Constantin...
Kayıp kuzucuğum.
Tiens, notre brebis égarée.
Biraz dinlen kuzucuğum.
Repose-toi, mon petit agneau.
Mark, tatlı kuzucuğum benim, kafadan biraz çatlaksın.
Mon chéri, tu es un peu timbré.
Efendim, kuzucuğum?
Oui, mon côtelette?
Hadi, kuzucuğum. İyi olacaksın, güven bana.
Tout va s'arranger.