English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Köfte

Köfte translate French

943 parallel translation
Şu kadar kahve, şu kadar ekmek şu kadar köfte, şeker.
Tant de café, de pain, tant de hamburgers, de sucre.
Selam, Köfte.
Salut, Meatballs.
Tatlım, bu eski dostum Köfte Murphy.
Voici un copain à moi... Murphy.
Ne diyeceğimi bilemiyorum Bay Köfte. Çok naziksiniz.
Je ne sais comment vous remercier, M. Murphy.
yanık köfte kokusu ve romantik bir ilişki.
Sandwiches et courrier du cœur!
- Biraz kalmış köfte var.
- Il ya des restes de croquettes.
- O köfte mi?
- Cette andouille?
- Şanslı köfte, Val.
- Andouille à la sauce, Val.
Bu bir köfte.
Un bridé!
- Sulu köfte.
- De la soupe aux boulettes matzah.
Onu köfte yaparız.
Par jupiter... c'est trop drôle.
Bezelyeli köfte neyine yetmiyor?
S'il a de la chance, des fayots et du boudin.
Köfte var mı?
Du jambon?
Köfte, köfte, köfte...
Jambon...
Sevmezsen, beş dakikada köfte yapar sana.
Ne dis rien, il te fera de la viande en cinq minutes.
Köfte tarifini isteyeceğim.
Pour la recette de son rôti de viande.
Şimdi saat 8 : 00 ve köfte hazır.
Il est 8 h et le rôti est prêt.
Yarım saat geç gelen dört kişi için köfte yap bakalım!
Cuisine donc pour quatre personnes qui ont une demi-heure de retard.
- Köfte. - Oh.
Un rôti de viande.
Frances, köfte tarifini istediği günden beri ondan haber almamış.
Frances n'a pas eu de ses nouvelles depuis la recette du rôti de viande.
Ben dört buçuk yaşındayken köfte denirdi.
J'avais 4 ans et demi et on m'appelait "Boulette".
Hmm, bunda köfte var.
Celui-ci a du jambon.
Bir köfte daha verirsen söylerim.
Donnez-moi encore de la viande et je vous le dis.
Hey Köfte, sen neden gidip saçını sarmıyorsun?
Hé ma poule, va te faire cuire un œuf. J'économise pour une voiture.
Köfte ve sürahi, kebap ve şaraptan çok daha kaliteli görünüyor.
La brochette et la carafe valaient mieux que le kebab et le vin.
Hey, hala emirler yağdırıyorsun, köfte surat!
Tu as fini de donner des ordres, saucisse!
Köfte gibi hissediyorum kendimi.
J'en ai assez de jouer les sardines.
Hey, Sitarski, seni köfte!
Hé Sitarski, andouille!
Kızarmış ekmek ve pastırmadan köfte ve zeytinden de fazla enerji.
Le pain grillé, le bacon et... le pain de viande, les olives,
Lütfen karidesleri uzatın, Tavuk ve köfte.
Passez-moi les crevettes, le poulet, et les boulettes.
Köfte Joe.
Joe l'Andouille.
Ne kadar ekmek o kadar köfte.
- Tu as ce pour quoi tu payes.
Bir köfte için sizinle yatarım. - Ne dediniz?
Je coucherais avec vous pour une boulette.
Bir köfte için namusundan vazgeçmek üzereydin.
Vous vouliez vous prostituer pour une boulette de viande.
Senden haftalık faiz alacağım. Faiz oranını da köfte fiyatlarına endeksleyeceğim.
Vous me paierez un intérêt correspondant au cours de la boulette.
- Evet, ama... - Köfte yerine havyar!
Du caviar à la place des boulettes de viande.
Do sesini verebilseydim yıldız olurdum. Sen de namusunu... bir köfte karşılığında satmaya devam ederdin.
C'est moi qui serais la vedette, et toi, tu troquerais ta vertu contre une boulette de viande.
İsviçre bifteği, köfte...
Steak pané, pain de viande... je sais pas trop.
Yüzü az pişmiş peynirli köfte gibiydi.
Et il avait la gueule comme un steak tartare.
Pekala Marty, umarım köfte seversin.
j'espère que vous aimez le pain de viande.
Evde köfte yaparsın.
Fais la bouffe.
Yemek istiyorum. Bana köfte getir.
Apporte-moi mon souper.
Evet, üzerinden otobüs geçmiş koca bir köfte yığını.
Un steak écrasé par un semi-remorque.
Köfte mi?
Un steak?
Baharatlı domuz yağı, ciğer ezmesi, köfte, çikolatalı kurabiye... margarin, yumurta, peynir.
Lard épicé, pâté de foie, croquettes de viande gâteaux au chocolat, margarine, œufs, fromage...
- 72 ton yeniden şekillendirilmiş köfte.
72 tonnes de pâté de saucisson reconstitué.
Bugün spesiyalitesi, mozerallalı köfte... krema soslu tavuk...
En plat du jour, nous avons le ragoût à la mozzarella... et le poulet à la crème...
Hayır, efendim, rulo köfte o.
C'est un pâté de viande.
Şunu kafana sok köfte.
Que ce soit clair, gros lard :
Bu köfte harika görünüyor.
Les boulettes ont l'air bonnes aussi.
Makasın, köfte satmakla ne ilgisi var.
C'est pas mon étale.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]