Kızlar translate French
33,761 parallel translation
İngiliz bir kadın casusun Amerikalı kızları İslamcı teröristler için kandırmasını aklım almıyor.
Oui, et il ne peut pas y avoir tant de femmes que ça - qui collent à cette description - Il est un peu difficile pour moi de concevoir qu'une espionne britannique attire ces jeunes américaines dans les mains de terroristes islamistes.
Bu da Al Badi'yle uzun süredir birlikte çalıştığını gösteriyor. Bu da Al Badi'yle uzun süredir birlikte çalıştığını gösteriyor. Ama ilk defa genç kızları seçmişler gibi.
Ce qui me fait dire qu'elle et Al Badi travaillent ensemble depuis très longtemps.
- Burada da her köşede kızlar var.
- Il y a des filles partout, ici.
Küçük kızlarının ne yapmaya çalıştığından haberleri olsa anneyle baba ne derdi acaba?
Je me demande ce que papa et maman diraient s'ils savaient ce que mijote leur petite fille.
Sadece biz, kızlar?
Juste nous entre filles?
Kızlar birliğimizin yöneticisi uşak mülakatı yapacak bugün.
La maîtresse de maison de ma sororité fait passer des entretiens pour un employé de maison aujourd'hui.
Ben Marilyn, kızlar birliğinin yöneticisiyim.
Je suis Marilyn, la responsable de la sororité.
Svetlana'yı arayıp kızları kontrol ettin mi?
Tu as appelé Svetlana pour avoir des nouvelles des filles?
Rehineler Knoxville'den Jim ve Caroline Miller, kızları Melissa.
Les otages sont les Miller, avec leur fille Melissa, de Knoxville.
Kızlar tuvaletinde üstümü değiştiriyorum sadece.
C'est moi qui me change dans les WC des filles.
İkimizin de dövüşçü kızlar yetiştirmesi hoşuma gitti.
Ça me plaît que nos filles soient des battantes.
Fakat kızlar seni çekici bulmayabilir.
Mais les filles ne te trouvent pas forcément attirant.
Derler ki ; kızlar kendilerini güldüren erkeklere bayılırlar.
L'adage dit : "Fais rire une fille et c'est dans la poche."
Fransız müziğini seven Fransız kızlarını severim.
J'aime les françaises qui aiment la musique française.
Bu sonsuza dek süren aşk fikrini senin gibi kızlar icat etti.
Cette idée de l'amour-toujours, vous naissez avec, vous, les filles.
Evet ama kızlar masaya üşüşecek olursa, bir parça da benimle paylaş.
Oui, mais si les dames commencent entassement notre table à nouveau, vous avez à partager l'amour. Répète après moi...
Genç yaştaki kızlarını tek kelime etmeden kim bırakıp gider ki?
Qui laisse leur fille adolescente sans dire un mot?
Bazıları devamlı ağlardı. Kızlarının veya karılarının isimleriyle hitap ederlerdi bana.
D'autres pleuraient tout du long, m'appelaient par le nom de leur femme ou de leur fille.
Birkaç gün önce Stoneyroyd Yolu'nun oradaki kızları bu namussuzlarla ilgili uyarırken minibüsüyle yavaşça bir adam yaklaştı.
J'étais sur Stoneyroyd Lane il y a quelques jours, avertissant les filles d'être très vigilantes avec ce salaud dehors vu ce qu'il fait, quand cette camionnette s'approchait lentement.
"Neden kızları kesiyorsun?"
"Pourquoi tourne-tu autour des filles?"
Benim kızlarım şimdi okula gidiyor olmalı.
Mes filles vont déjà à l'école
Kızların tek başına gelmesine izin veremezdim.
Comment laisser ses filles voyager seules?
Kızlarına benzemiyorsun ama.
Vous ne ressemblez pas à ses filles.
Kızlarını aramıza katmaya çalışmak hataydı.
Essayer de recruter leur fille était une erreur.
Kızlarım esprilerimin çok kötü olduğunu söylüyorlar.
Mes filles me disent que je fais les blagues les plus nulles.
Oturun kızlar.
Asseyez-vous, les filles.
Bu organizasyonu ikimizde genç birer avukatken, yardım arayan küçük kızlar için bir fark yaratmak ve yardım etmek için kurduk.
On a commencé cette organisation quand on était tous les deux de jeunes avocats cherchant à donner en retour, et la différence que nous avons fait pour ces filles était si profonde que nous avons consacré nos vies à les aider.
Yani kızlarıyla çıkmadan önce anne ve babaya merhaba diyoruz.
On dit donc bonjour à maman et papa avant de sortir leur fille.
Japon kızları için göz alıcı bir tarz.
C'est un style glamour japonais.
Damian onlara yaklaşmış, ama çok para vermek istemeyince kızlar başka müşteri bulmaya gitmiş.
Damian les a accosté il ne voulait pas tant dépenser, les filles sont parties rechercher un autre job.
Bazen o kadar fena ki partiler ve seksi kızlar falan oluyor ama bazen de...
Parfois ça déchire tout et il y a de ces soirées avec des filles sexy que des trucs comme ça, et de temps en temps...
Çok güven kırdınız kızlar.
C'est un abus de confiance, les filles.
Selam kızlar.
Les filles.
Kızlar birliğindeki partinin barında çalışacağım, gelmelisin.
Je bosse à la fraternité, je m'occupe du bar, tu devrais venir.
Kızlar birliğine de ne bayılırım.
Tu sais que j'adore les fraternités.
Erkeğe benzeyen kızlar da var. - Kalsın.
Allez, y a des filles qui ressemblent à des mecs!
Kızlar yaptı.
Les filles m'ont fait ça.
Kızlarım iki anneleri var diye düşünerek büyüyecek ve ben de evde takılan tuhaf adamın teki.
Mes filles vont grandir en pensant qu'elles ont deux mères et que je suis un gars bizarre qui traîne dans la maison.
Okuldaki kızlar benimle dalga geçiyorlar.
Les filles à l'école se moquent de moi.
Moxamlar 2003 yılında 13 yaşında olan kaçırılan kızları Ivy'nin bulunduğunu henüz doğrulamadılar.
Les Moxam ont confirmé que leur fille, Ivy, enlevée à l'âge de 13 ans en 2003, a été retrouvé vivante.
Bristol'daki tüm genç kızları sürekli olarak takip edemeyiz.
On ne peut pas surveiller toutes les gamines de Bristol à chaque instant.
Kaçın, kızlar.
Courez, les filles.
Dinleyin kızlar, spermleri kötü şeylerden kurtarabileceğimizi söyleyen bir makale okudum.
Vous voyez, les filles, j'ai lu cet article qui dit que tu peux faire tourner le sperme pour te débarrasser des mauvais trucs.
Yani bu kızları ayarttığını kabul ediyorsun öyle mi? Yani bu kızları ayarttığını kabul ediyorsun öyle mi? Ayartmak mı?
Vous admettez donc attirer ces jeunes filles?
Ama ilk defa genç kızları seçmişler gibi.
Mais il semble que ce soit la première fois
Peki kızları seks kölesi ya da gelin yapmıyorlarsa...
Qu'ils recrutent des adolescentes.
Peki kızları seks kölesi ya da gelin yapmıyorlarsa... -... -...
Oui, mais si ils n'essayent pas d'en faire des esclaves sexuelles ou des épouses, quelle est leur valeur pour Al Badi?
- Amerikalı olduklarından kızlar kolayca Batılı mekanlara girebilir. - Amerikalı olduklarından kızlar kolayca Batılı mekanlara girebilir. Amerikalı mekanlara da.
en tant qu'Americaine ces filles peuvent facilement gagner accès à des sites occidentaux... sites Americain
Hafif esen rüzgar, yıldızlar, sessiz bir gece hayatın sıkıntılarıyla benim canımı sıkacaksın, olmaz.
La douce brise, les étoiles, la nuit silencieuse... Ensuite, tu vas m'emmerder avec tes soucis. Pas moyen.
Oscar yarışı kızışıyor ve bütün ateşli yıldızlar...
La course aux Oscars fait rage.
O cennet gibi kırsalda yıldızlar altında uzanmak.
S'étendre sous les étoiles dans un paradis rural.