Lash translate French
102 parallel translation
Lash Petrone.
Lash Petrone.
Ben sana "ikinci kattan bile bakamayacak kadar korkak olabilir" demiştim.
- Tu vas recommencer? - Jamais de la vie. Moi, je sauterai dès que Lash aura son brevet de pilote.
Duvarlar çekiyor mu yoksa bana mı öyle geliyor? Bence bu yağmur duracak.
Cher Lash, 2e jour de vacances, et il pleut toujours.
Rahibe Lash rolünde Karen Valentine. En kötü kabusunuz.
Karen Valentine incarne Sœur Lanière, votre pire cauchemar.
Shuko, ben Lash.
Shuko, Lash.
Lash!
Fouetter!
Lash o madalyonu APB'den göstermeliydi.
Lash aurait dû mettre un avis de recherche sur ce médaillon.
Burası çok mu sıcak, yoksa bana mı öyle geliyor?
LASH : C'est juste moi, ou est-il chaud ici?
Lash, çetelerle bir görüşme ayarla.
Lash, fixer une réunion avec les gangs.
Lash.
SHUKO : Lash.
Beni tanımıyorsun.
DELARlO : Vous ne me connaissez pas LASH : Unh!
- Lash!
- Fouetter!
- Bırak beni!
LASH : Lâchez-moi!
Bırak beni!
LASH : Descendre de moi!
Peki ya sen, Lash LaRue?
Et toi, l'as de la gâchette?
Chee'lash meyvesi.
C'est du chee'lash, un fruit.
Bilgisayar... bir parça chee'lash meyvesi lütfen.
Ordinateur. Un morceau de chee'lash.
Uri'lash... Gidiyoruz.
Uri'lash, nous partons.
Ben Lash, bu da Speed.
Je suis Lash. Voilà Speed.
Speed, Lash, Kahramanlar mı yoksa Suçlular mı?
Speed, Lash, héros ou méchants?
Speed ve Lash duşlara gidin!
Speed, Lash, aux douches.
Kelly Lash Irena'yı öldürdü, Dr. Green'in iş arkadaşı.
Kelly Lash tue lrena, la collègue de Dr Green.
Yan hatta sokmaya çalıştılar ama makası geçti ve diğerini devirdi.
Ils ont essayé de le faire changer de voie Mais il a sauté l'aiguillage et a fait dérailler le lash-up.
Devirdi mi?
Le lash-up?
Lash'a gidelim mi? Oradaki DJ'i tanıyorum.
Alors, vous voulez allez au Lash?
Kız Lash'in yeğeni.
C'est la nièce de Lash.
Ve Lash'e de intikam almak için iyi bir neden sağladı.
Et donné à Lash une bonne raison d'être en quête de sang.
- Peki ya büyük patron, Tony Lash? - O da burada değil.
Qu'en est-il du patron, Tony Lash?
Tony Lash burada değil, cidden.
Tony Lash n'est pas là, vraiment.
Seni Tony Lash'in yeğenini soyan ve tecavüz eden çete elemanlarını öldürmek için tuttuğu biri olarak düşünmüştüm.
Je pensais que vous étiez le gros bras que Tony Lash avait engagé pour tuer la bande qui avait violé et cambriolé sa nièce.
Çünkü Tony Lash seni sıkıştırınca tecavüz hakkında yalan söyledin ve kendi kıçını kurtarmak adına arkadaşlarını harcadın.
Car quand Tony Lash vous met les vis, vous avez menti au sujet du viol. et vous avez vendu vos potes pour sauver votre cul.
Bana Tony Lash'i ver. - Yapamam.
Donnez-moi Tony Lash.
Yapamam, çünkü Lash aptal değil, tamam mı?
Je ne peux pas car Lash n'est pas stupide, OK?
Adam, şey adı Dave'di.
Ce gars... son nom est Dave. De Détroit. Il travaille pour Lash.
Lanet olsun, Lash'in evi, Lash'in yeğeni olduğunu bilmiyorduk.
Bon sang, on savait pas que c'était chez Lash, sa nièce.
Az önce Tony Lash'in damarına bastım. 911.
Je vais secouer la cage de Tony Lash.
Bu cinayetlerin arkasında Tony Lash'i aradığımızı düşünüyordum.
Je croyais qu'on suspectait Tony Lash pour les meurtres.
Lash'in adamlarından birini eve sokan ve onun için cinayet işlendiğini gören bir tanığımız var.
On a un témoin plaçant un des gars de Lash dans la maison, commettant les meurtres pour lui.
- Tony Lash'le ne bağlantın var?
Quel est votre lien avec Tony Lash? Qui?
- Kim? Yani, Tony Lash diye birini tanımıyorum.
Je ne connais aucun Tony Lash.
Bu CD yüzünden, kendi kızın ve oğlun dahil dört kişinin dövülüp öldürülmesinde... -... Tony Lash ile birlik oldun.
Ce disque est la raison pour laquelle vous vous êtes associé avec Tony Lash pour battre et tuer 4 personnes, vos propres fils et fille inclus.
Kurbanlarımızdan iki tanesi J.D. ve Duke, Tony Lash ile bağlantıları aşikar.
On a deux de nos victimes, J.D. et Duke, clairement liées à Tony Lash.
Ama eğer Bruce bu cinayetleri işlemek için Lash ile birlik olmadıysa, kim yapmış olabilir?
Mais si Bruce n'était pas envoyé par Lash pour commettreces meurtres, la question est par qui?
Lash'in telefon dinleme kayıtları gelmiş.
La mise sur écoute de Lash est en place.
Evet, ama Lash ile telefonda bolca görüşen başka birini bulduk.
Mais quelqu'un d'autre a beaucoup parlé sur cette écoute de Lash.
- Pardon? - Tony Lash ile ikinizin çift olduğunu ilk duyduğumda, açıkçası inanamadım.
- Vous savez, quand j'ai entendu parler de vous et Tony Lash en couple, je ne comprenais pas.
Sırada, Amerika takımının lideri rekortmen Don Lash'li 5000 metre yanında yeni gelen Louis Zamperini,
Maintenant, le 5000 mètres, emmené par Don Lash, le champion américain, et avec un participant, Louis Zamperini.
An M-Lash.
Une embuscade!
Lash, sence Elçi bu şirin çocuklardan hangisini daha çok arzuluyordur?
Lash, lequel de ces charmants garçons
- Tony Lash mi?
Tony Lash?
Lash için çalışıyor. Ve ona ne yaptığımızı söyledim.
Et je lui ai dit ce qu'on avait fait.