English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ L ] / Leicester

Leicester translate French

171 parallel translation
- Ben de Leicester'deydim. Makineli tüfek.
Moi, section des mitrailleuses du Lesters.
Kardeşim Leicester'den geliyor.
Mon frère est en permission.
Leicester Dükü
Duc de Leicester,
Ekselansları Londra Piskoposu, ve Leicester Dükü Robert de Beaumont.
Sa Grâce, l'Evêque de Londres et Robert de Beaumont, Duc de Leicester.
Tek başına, Leicester meydanının kuzeybatı köşesindeki taksi durağına en yakın telefon kulübesine gel.
Rendez-vous seul à Leicester Square vers la cabine téléphonique à l'angle ouest de la place.
- Leicester'da size minnettar birinden hediye.
- De la part d'habitants de Leicester.
- Leicester mı?
- De Leicester?
Leicester'dan geliyor.
Elle vient de Leicester.
Leicester'da 100 şiline aldığım İtalyan gümüşünden bir kupa.
Une coupe italienne en argent que j'ai payée 100 shillings.
Leicester'den Oliver Cavendish büyük bir baltayla kafasına vurulurken İncil'in tamamını ezbere okuyabildiğini iddia ediyordu.
M. Oliver Cavendish de Leicester, qui affirmait pouvoir réciter toute la Bible en une seconde, tout en étant frappé sur la tête avec une grande hache.
Nereden, bilmiyoruz. Belki Leicester ya da Luton.
Peut-être de Leicester ou de Luton.
Leicester'de James Gilbert'e bağlanıyoruz.
On passe l'antenne à James Gilbert, à Leicester.
Leicester'de mücadele başa baş geçti.
C'est à couteaux tirés, ici à Leicester.
İşte Leicester sonuçları.
Voici les résultats pour Leicester.
Salak Parti Leicester'i kazandı.
les Farfelus conservent Leicester.
Bu, O. Simon, K. Simon, P. Simon ve Leicester'den R. Sparrow içindi.
C'était pour O. Simon, K. Simon, P. Simon et R. Sparrow, de Leicester.
Doğru cevap, Leicester'i 3-1 yenen Wolverhampton Wanderers.
Les Wolverhampton Wanderers ont battu Leicester 3-1.
- Leicester Square istasyonu.
- la station de métro de Leicester Square.
- Leicester Square istasyonu.
- n ° 73, les jardins de Cornouailles.
- 73, Cornwall Gardens.
- la station de métro de Leicester Square.
Biraz Red Leicester alsam?
Disons, un petit bout de Red Leicester.
Korkarım Red Leicester bitti.
J'ai bien peur de ne plus en avoir.
Ama sorun değil, iyi bir denemeydi. Bayanlar, baylar.
Mesdames et messieurs, Mr Rutherford, de Leicester.
Leicester Square Odeon'un karşı tarafında olacağım, 4 : 00'te. Tamam mı?
En face du Leicester Square Odeon, à 16 h.
Leicester'da çalışırken, kendisinden daha iyi eğitimli ve ortak ilgi alanını paylaştıkları birisiyle tanıştı.
Quand il travaillait à Leicester, Il a rencontré un homme avec les mêmes intérêts, qui était un peu mieux instruit.
Leicester çevresinde,... birkaç yüz farklı böcek türü topladığını ve dahasının da olduğunu söylediğinde,... yeni arkadaşı Wallace'ı şok etmişti.
Son nouvel ami étonnait Wallace lui disant qu'il avait rassemblé plusieurs centaines de différentes espèces des coléoptères à proximité de Leicester, et qu ´ il y en avait plus à découvrir.
Bayan Nefret demiş ki :
Mme Haineuse, de Leicester :
Evet, bravo Leicester'dan Bayan L., Buxton'dan Bayan B ve Gatwick'ten Bayan G. Deli tabii ki yazardı :
Bien joué, Mme L. de Leicester, Mme B. de Buxton et Mme G. de Gatwick. Le cinglé était bien sûr l'auteur,
En son Leicester Kavşağının tekrarını gösterdiğimizde reytingimiz 97.300.912'ydi, ITV ise sıfırdı.
La dernière fois qu'on a montré l'échangeur de Leicester, on a eu 97 300 912 téléspectateurs et ITV aucun.
Merak ettiğim, Bn. 3. Elizabeth, bize niye böyle zırvalıklar gösterirler Leicester Kavşağının bazı kısımları hâlâ gösterilmemişken. Bisküvi?
Mme Elizabeth III, pourquoi passent-ils des âneries pareilles quand il y a l'échangeur de Leicester qu'on n'a jamais montré.
Elveda, Leicester Square
Adieu, Leicester Square.
Londra'da, Leicester Square'de seyretmiştim.
Je l'ai vu une fois à Londres, à Leicester Square.
Hayır, Leicester'ı 3-1 yenen Wolverhampton Wanderers'dı.
Non, c'est Wolverhampton, qui a battu Leicester 3-1.
Leicester piskoposu.
- C'est l'évêque de Leicester.
Ulu Tanrım. Sana yalvarıyoruz. Bize Leicester piskoposunu kimin hakladığını söyle.
O Seigneur, nous t'implorons de nous dire qui a bousillé l'évêque de Leicester.
- Leicester'lı Vahşi Warwick mi?
- Warwick. - Warwick le Sauvage, de Leicester?
İlk cinsel deneyimi, yada kaydettiği ilk deneyimi... 14 yaşındayken Leicester'da ki bir sinema tuvaletindeymiş.
Sa première expérience sexuelle, la première qu'il raconte, a eu lieu dans les toilettes d'un cinéma, à Leicester, à l'âge de 14 ans.
- Kızkardeşini görmeye Leicester'a gitti.
- Il est allé à Leicester voir la sœur.
O günlerde eğer Leicesterlıysan ve aktör olmak istiyorsan... aksanından kurtulmak zorundaydın.
Á l'époque, qui était de Leicester et voulait devenir acteur devait se débarrasser de son accent.
Leicester birkaç iyi aktör yetiştirdi.
Leicester a engendré des acteurs très raffinés.
Leicester, Richard Attenborough'nın ana vatanı.
Richard Attenborough vient de Leicester.
Kenneth hiç Leicester'a geldi mi?
Kenneth est-il venu à Leicester?
Bunu Leicester'da öğrenmiş olamaz.
Il ne pouvait pas être comme ça à Leicester.
O Leicester'da bir hiç, Joe Orton.
Personne ne connaît Joe Orton à Leicester.
Umarım Leicester'daki kimse bunu öğrenmez. Ali Lambdaistanbul
J'espère que ça ne viendra pas aux oreilles des gens de Leicester.
Kendimi bir zafer kazanmış gibi hissetmem gerekiyordu ama öyle hissetmiyordum.
J'aurais dû savourer mon triomphe chez Leicester... et pourtant, non.
- Leicester Mecca, 1972.
Leicester Mecca, 1972.
# Leicester Square'de #
# Down in Leicester Square #
- Spock, sen misin? - Evet, Kaptan. Ne istedin?
Le soir, quand on part et que le soleil brille sur le château d'eau avec le sigle Paramount, on est loin de Leicester, en Angleterre, vous savez.
Leicester'dan Bay Rutherford.
- Prêt, Ronald?
Rugby, Leicester, Loughborough...
Leicester, Loughborough...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]