Libido translate French
270 parallel translation
Ama benim yaşımda, libido, en sağı solu belli olmayan şeydir.
Mais à mon âge, la libido est des plus imprévisibles.
Yani, bizim görüşümüze göre bu, doğal içgüdülerinin ve libidonun ağır bir şekilde... bastırılması vakası.
A notre avis, elle zouffre de réprezzion de la libido et des instincts naturels.
Sabahtan akşama kadar cinsel dürtüleri tavan yapıyor.
Elles passent leurs journées à cultiver leur libido.
- Peki. Belli ki baskı altında libido kompleksi çekiyorsunuz. Olasılıkla mutsuz çocukluk ve güvensizlik duyguları libido kompleksini hafifletmiş.
Vous souffrez certainement d'une libido réprimée, un complexe que vous devez à une enfance malheureuse et une grande insécurité qui a causé une baisse de libido.
Nabız ayarlama kapısında bir libido düzenleyicisi kaybolmuştur.
Un égalisateur de libido a été perdu porte Sud.
Bugünün toplumu arzularını ve şehvetlerini gerçekleştirebilseydi daha mutlu olurdu.
Si les gens pouvaient laisser libre cours à leurs désirs et à leur libido, la société serait plus heureuse.
Cinsel içgüdüm kontrollü değil
Que ma libido n'a aucun contrôle
Piyasa hareketli olduğunda yatakta harikadır.
C'est bon pour sa libido.
Ama zihnim kendine göre bir libido geliştirmişti, artık bacakların filan uyarımına ihtiyacım yoktu.
Mon esprit s'était forgé sa libido. Plus besoin de parties de jambes en l'air.
Devlet serseri, kayış tiz, dikit yasa, statü manevra oğlan enik küçük çocuk, bebek, yavru şerit, çatlak, hassas, cezalı yırtıcı, vahşi, öfkeli evcil bukolik, idilik arkadyen, pastoral otlak pastörizasyon sınırdışı, ayırma yok etme masturbasyon özlem, abartılı ruhsuz, donuk baba babalık, büyük baba babadan kalma, aile reisi himaye elektron, nötron, sigorta lamba, radyo lambası... çeşitli elektronik parçaların içine vakumlanarak yerleştirildiği camdan yapılmış bir tüptür.
Etat... plombier... fouet... balance... stalagmite... éternuement... statut... enclos... jeune homme... garçon... enfant... bambin... bébé... livide... contracté... craquelé... rapace... sauvage... agreste... alpestre... bucolique... idyllique... arcadien... pastoral... élevage... pasteurisation... déportation... séparation... exclusion... masturbation... libido... mamelles gonflées... languide... obscène... père... patriarche... parrain... patron... père éternel... saint patron... électron... nucléus... fusible... valves... La valve est constituée par une enveloppe de verre... à l'intérieur de laquelle est fait le vide... et sont placées les composantes essentielles d'une valve :
Konu, bir bakımevinde gönülsüzce baştan çıkartılma. Hep kendi şehvetinin kurbanı olmaktan korkan kadın içeceğine atılmış güçlü bir cinsel uyarıcının kurbanı olacak.
séduite contre son gré dans la nursery, victime, non de sa libido... mais d'un aphrodisiaque versé dans sa bouillie.
Peki ya cinsel isteklerine ne oldu?
Qu'en est-il de leur libido?
Sana gelince, hapisten çıktığında seks hayatından çok romatizmanı dert ediyor olacaksın.
Quant à vous, quand vous sortirez de prison, vous penserez plus à votre arthrite qu'à votre libido.
Cinsel dürtülerin kayboluyor.
Je veux dire, ta libido tombe à zéro.
Bu olay cinsel hayatınızı etkiliyor mu?
- Absolument. Comment cette enquête affecte-t-elle votre libido?
Ve en iyisinin alışveriş yaptıklarında yada hasta olduklarında, onlardan uzak durmak gerektiğini öğrendik.
Et comme avec leurs courses, leurs bobos et leur libido, mieux vaut les éviter.
Bay Okona'nın önsezisi de, cinsel arzusu da mükemmele benziyor.
M. Okona a une très bonne perception des choses, et une libido dévorante.
Tek sorun, şehvetim 50 yaşındayken zamazingom 3 yaşında.
- J'ai la libido d'un quinquagénaire. - Et la quéquette d'un gamin de trois ans.
Bir çıbanın cinsel dürtülerine sahip olmanızla mı?
La libido d'un furoncle?
- Veya ihtiraslı.
- Ni la libido.
Ben tutkuyum, şehvetim, şehvetin başıbozukluğuyum, romantiğim ve de aşığım.
Je suis la passion, la libido, je suis l'anarchie de la luxure, le romantique et l'amant.
Baban her zaman sekse düşkün biriydi,... ama New Jersey'den döndüğünden beridir çılgın gibi.
Ton père a toujours eu une forte libido, mais depuis qu'il est revenu du New Jersey, c'est fou.
Aletim daha mı büyük olacak?
Augmenter ma libido?
Seks arzunuzu yok eder.
C'est pas bon pour la libido.
Oynaşmaya başladık ilk seferdi ve olayın başlarıydı ki bende vuku bulmak üzere olan ve karşılanması uzun vadede cinsel diyardaki her şeyin üzerinde olan, bağırsak ihtiyacını algılamaya başladım.
Bref, on commence à batifoler, sans aller trop loin, c'est la première fois, quand soudain je perçois comme le début... d'un besoin intestinal, dont l'amplitude dépasse de très loin l'intensité de ma libido.
Seks gücünü arttırır.
C'est bon pour la libido.
Anlaşılan Howard kadınlarının libidosu çok güçlüymüş.
Les femmes Howard semblent avoir une libido vigoureuse.
Bu sabah uyanıp 9'da işe geldi. Bütün gece Sega oynayıp video izlediği için... 1'de kalkan eski erkek arkadaşıma hiç benzemiyor! Bunun da libidona müthiş katkısı var doğrusu.
- Il était au boulot à neuf heures, contrairement à mon ex qui dort jusqu'à une heure car il joue toute la nuit, ce qui a des effets notables sur sa libido.
Şimdi de libidoma mı saldırıyorsun?
- Tu attaques ma libido?
- Saldıracak libidom yok mu?
Quelle libido?
Libidoma laf attı. Suçlamaları karşısında kendimi savunmak zorunda hissettim.
Elle a attaqué ma libido, je me suis senti obligé de me défendre.
Tombul popo, fazlasıyla azmış.
Il a la libido en folie, le gros.
Belki sen yapmıyorsun, ama ben yapıyorum. Bu yüzden, libidonu uyandırmayacaksan banyoda beş dakika falan kalacağım.
Et si tu réveilles pas ta libido, je m'en sers dans 5 mn!
Eroin, Renton'ın seks isteğini bitirmişti fakat o anda isteği şiddetli bir şekilde geri dönmüştü.
L'héroïne avait volé à Renton sa libido, mais elle revenait deux fois plus déchaînée.
Alkol ve amfetaminden tarumar olmuş libidosunun doyumsuz arzuları sanki acımasızca onunla kafa buluyordu.
Sa libido post-héroïne, animée par l'alcool et les amphétamines le harcelait sans remords avec son propre désir frustré.
Sizden görevimize konsantre olmanızı rica ediyorum. ve lütfen cinsellik iç güdünüzü biraz dinlendirin.
Pourriez-vous vous concentrer sur votre mission et oublier votre libido?
Cinsellik güdüsünü kaybetti.
Sa libido est partie.
Annem bu kadar erken... bu kadar genç yaşta menopoza girdiği için kendisinin de cinsellik güdüsünü kaybedeceğini düşündü ve sonra onun da annem gibi bıyıkları çıktı.
Elle s'est dit, parce que ma mère avait la ménopause si jeune, à un âge si jeune, qu'elle allait perdre sa libido et qu'elle allait avoir une moustache comme celle de maman.
Bu bütün heyecanı yok ediyor.
Ça te flingue la libido, mon pote.
O dergideki her başlıkları tek, tek okuttururum....... Norman Mailer'ın azalan libidosu hakkındaki son palavrası dahil.
Je t'oblige à lire tous les articles, même les divagations de Norman Mailer sur le déclin de la libido.
Daha az ateşli olmamı ister misin?
Ne m'énerve pas, ou je vais perdre ma libido.
Onun çiftleşme içgüdüsünü azalttık. Bu laboratuvarda tetosteren varlığından şiddetle kaçınıyoruz. En azından şimdilik.
On a inhibé sa libido et évité toute présence de testostérone.
Genç cankurtaranlar hoş görünürler.
On a aussi une libido.
Charlotte, Kevin'in libidosunu engellediğini farketmişti kendini tutmasını istemesi bile gerekmemişti.
Quand Charlotte découvrit que Kevin avait rangé sa libido... pour la mettre à l'aise, sa retenue l'émut encore plus.
Mojo?
La libido.
Libido.Yaşamgücü
L'essence de la vie.
Porno filmleri de libidonu korur, senin yerine biri geçer çünkü.
Le cinéma porno c'est soigner sa libido sur son double image.
Ben dikkatimi dağıtırım.
Je vais appâter sa libido.
- Saldıracak libidon yok ki.
- Quelle libido?
Maddesel istekler. Açlık. Cinsel arzular.
Cupidité, gourmandise, libido, orgueil, c'est le corps qui donne naissance à tous ces besoins, et tant que nous aurons ces besoins, l'égo des êtres humains existera.
- Eğer her gün o şekilde giyinseydiniz, sürekli libidonuzla ve seksten ne kadar hoşlandığınızla ilgili imalarda bulunsaydınız, iş yerinde cinsellik dolu bir atmosfer yaratılmasına katkıda bulunmuş olurdunuz.
je serais coupable de harcèlement! Oui, si vous lâchiez sans arrêt de petites remarques... sur votre libido et votre goût pour le sexe...