English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ L ] / Life

Life translate French

1,286 parallel translation
The Facts Of Life'daki Tootie de ordaymış.
Il y avait aussi Tootie de The Facts of Life.
Green Day, Time Of Your Life.
- "Time Of Your Life". - C'était facile.
That's how it's done. Every detail is studied to make the features true to life.
C'est comme ça que les détails sont étudiés.
"Sen Hayatımın Günışığısın" falan.
Connais-tu You Are The Sunshine Of My Life?
Kaliteli yaşam.
Quality Life.
Mike, ben Abe Holt, Kaliteli Yaşam'dan.
Je suis Abe Holt de Quality Life.
Hayatımdaki kadınlar Kargaşa ve sorun getirdi bana
The women in my life Bring confusion and shit
Bana bakın, seçtiğim hayat bu
Look at me, this is the life I chose
Zencilerin tek derdi Daha iyi bir hayat yaşamak
Niggas be schemin'l fiend to live the good life
Kodese girmek benim için Kesinlikle mümkün değil Daha iyi bir hayat istiyorum
The penitentiary is definitely out The question for me l want the finer things in my life
Zenci, siktir git Daha iyi bir hayat istiyorum
Nigga, fuck you I want the finer things in my life
Daha iyi bir hayat istiyorum
l want the finer things in my life
Bu nükleer bomba gibi elinde patlıyor
It s like nuclear fission Life explodes right in your lap
'Doğumda Parça Parça've'Parçalanmışların Mezarı'.
Eaten to Life, Butchered at Birth, Tomb of the Mutilated.
Katana kılıcında bulduğun lif, Greg Thompson'ın paltosunda bulduğum life uyuyor, Mac.
La fibre que vous avez trouvée sur le katana, Mac ; la fibre que j'ai prélevée sur le pardessus de Greg Thompson. Elles coïncident.
Onu hayata döndürdün, You bring him back to life ve bize kimin vurduğunu söyleyebilecek mi?
Vous le ramenez à la vie pour qu'il nous dise qui l'a tué?
Neden bahsediyorsunuz?
Magasine Rock Life.
Şimdi Hayatın Gerçekleri'ndeyiz.
Et tout de suite, nous revenons à The Facts Of Life.
O dünyadan nefret ederim. Ruhsuz ve bencildir.
C'est comme cette "Life and Death Brigade" sur laquelle tu as écrit
"One Life To Live" den, Cheri Teasdale.
de One Life To Live, Cheri Teasdale.
"One Life to Live" den Gerard St. Clair.
Pour One life to live, Gerard St. Clair.
Besides, as far as me living a long life was concerned, Belki eski karım hakkında daha cok endişelenmeliydim.
De plus, en ce qui concerne ma survie, je devrais plutôt m'occuper de mon ex-femme.
Sadece gösteri. "Basit Hayat" gibi.
Elles jouent un jeu. Comme dans "The Simple Life".
Biliyor musun Sean, dövmelerden söz etmişken... 79 000 dolara, bize yeni bir "med-life" alabilirim.
Vous savez, Sean, en parlant de tatouages, je peux nous avoir un nouveau Medlife pour 79 000 dollars.
Işık, aşk, hayat ve şans.
Light, love, life, and luck. ( Lumière, amour, vie et chance )
Konserin ismi "Murder 4 Life" ve Da Glock Pointaz Romeo Smoov, Queen Booty Shaykah M.C. Champagne Millionaire ve Assault Weapons dergisinin Yılın Erkeği seçimi Alcatraaaz sahne alacak.
Ce concert de "Murder 4 Life" acceuille de nombreux invités : Da Glock Pointaz, Romeo Smoov, Queen Booty Shaykah,
Murder 4 Life'ı temsil ediyorum, anlatabiliyor muyum?
Je vais représenter à Murder 4 Life. Tu vois c'que j'veux dire?
Logan'ın kız kardeşi Neptun'e geri geldiyse... "The Surreal Life" reality şovunun yeni sezonunu başlatan da o olacak.
Si la soeur de Logan est de retour à Neptune, ça veut dire qu'elle a été la première virée de "The Surreal Life" cette saison.
Kanımı kendi iradenle iç, geceleri kendi gücünle dolaş... Ömrü olmayan bir kral olarak.
Tu boiras du sang et sillonneras la nuit à ta guise, comme un "No-Life King".
Duygusallaştık, değil mi? Ömrü olmayan Kral...
C'est comme ça que s'exprime la sensibilité d'un "No-Life King"?
Seni zavallı ölümsüz kral...
Vous n'êtes qu'un No-Life King pathétique.
SIMON WYLER LIFE WORKS
L'ŒUVRE DE simon WYLER
Bir çorap, bir şeker kâğıdı, kumaş yapışmış bir şeker.
Je vois un bas, un emballage de bonbon, un Life Saver.
Mutlu ve sevimli gözüküyorduk, ama bunun altında gerçek aslında hiç de öyle değildi.
Un photographe de Life est venu chez nous pour photographier la famille americaine ideale. Nous respirions le bonheur, nous etions beaux...
- * Pro-life'çı mı kesildin başımıza şimdi?
T'es devenue anti-avortement?
Dizi haklarını almak için şu an kitabı Life'tan Brad Silber okuyor.
Brad Silber du Life en fait la lecture pour les droits de prépublication.
Life Dergisi'nden Brad Silber ondan nefret etti.
Brad Silber du magazine Life l'a détesté.
Kendisi Life dergisinde baş editör.
C'est le rédacteur en chef du magazine Life.
Life onun hakkında çok şey biliyor, hafızanı tazele ve apaçık ol.
Life en sait beaucoup à son sujet. Souviens-toi de tout, sois explicite.
Life dergisi, Howard Hughes'un hikayesini dizi halinde. yayımlamak üzere, dünya çapında tek yetkili olmak için 250.000 $ önermeye hazır.
Le magazine Life est prêt a offrir 250000 $ pour l'exclusivité des droits de distribution internationale de l'histoire.
Life'ın avukatları, kemiklerimde kalan eti kemiriyor.
Les avocats du Life veulent ma peau.
O zincirin Life dergisine bağlanmayacağı konusunda seni temin etmeme izin ver.
Le magazine Life refuse d'etre associé a ce mensonge.
Life dergisi, yazarların kariyerleri üzerinde küçük bir etkiye sahip olmayı bilmiştir, dostum.
Le magazine Life est connu pour avoir un impact sur la carrière des auteurs.
Ama şu an bunun bir önemi yok,. çünkü Haoward, McGraw-Hill'in dizi olarak yayım haklarını kendisinden izin alınmaksızın Life dergisine sattığını öğrendi,... ona şey oldu- - Nasıl denir?
Ce n'est pas le plus important. Quand il a découvert que McGraw-Hill avait vendu les droits de distribution au magazine Life sans son accord, il a fait... Comment dit-on?
McGraw-Hill Kitap Şirketi ve Life dergisi, görülen çok yönlü lüzum üzerine Howard Huges'un otobiyografisi için, Hughes ile röportaj yapıldığını halka duyurdu.
Les éditions McGraw-Hill et le magazine Life ont annoncé la parution d'une autobiographie de Hughes s'etre entretenu avec Hughes plusieurs fois.
Fakat Bay Davis de, görüşme boyunca, Ralph Graves'in bu odada bulunması konusunda ısrarcı oldu, söylemeliyim ki, Cliff, onunla şüpheli görüşmelerinden edinilen, Hughes'un hayatına ait doneler, beni hayrete düşüren bir husustur.
De plus, M. Davis a insisté sur la présence de Ralph Graves au moment de l'appel, ce qui me surprend, Cliff, étant donné l'image de Hughes dans le Life, selon vos prétendues conversations avec lui.
Fakat McGraw-Hill ve Time Life, sahte kitap anlaşmaları yapmamalı.
Mais McGraw-Hill et Time Life n'ont pas besoin de faux manuscrits.
- She's Out Of My Life.
- She's Out of My Life.
Burak Şahin Altyazı : dirent
CSI : Miami - Saison 4 Episode 4 - 48 Hours To Life
- Basit Hayat mı?
"The Simple Life"?
Bir "Life Dergisi" fotoğrafçısı, "ideal Amerikan ailesi" ni resimlemek için evimize gelmişti.
On ne sait jamais ce que ca cache.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]