Lil translate French
738 parallel translation
Lil ve ben evleneli bir ay oluyordu.
Nous étions mariés depuis un mois.
- Haydi, Lil. - Şimdi içeri girmeyin lütfen.
Allons-y...
- Lil, kesmeye ne diyorsun?
Ça te va, Lily?
Hey, Lil! Yemek getir!
Lil, envoie!
Bu, Lil Mainwaring. Bay Rutland'ın baldızı.
C'est Lil Mainwaring, la belle-soeur de M. Rutland.
Her neyse, Lil'i o büyütmüş. Hep birlikte, yaşlı Bay Rutland ile Wykwyn'ın dışında yaşıyorlar.
Elle a élevé Lil... qui vivait avec eux et le vieux M. Rutland.
Küçül Lil'in, orada devamlı kalmak gibi planları olduğunu seziyorum.
La petite Lil m'a l'air de vouloir rester pour de bon.
Sen çayını limonlu alıyorsun, değil mi Lil?
Du citron, Lil?
Tamam, Lil, nereye varmak istiyorsun? - Açıkla.
Où veux-tu en venir?
Seni anlamış, Lil. Hepsi bir çeşit komedi.
Elle s'est moquée de toi, Lil!
Lil, kapatacaksın, değil mi?
Tu raccrocheras, n'est-ce pas?
Tamam, Lil. Alo.
C'est bon, Lil.
- Memnun oldum. - Ben Lil Mainwaring, Mark'ın baldızıyım.
Je suis Lil, la belle-soeur de Mark.
- Sayılar, Lil'de. Masa düzenlemelerini o yaptı. Liste ve her şey onda.
Lil a dressé la liste des invités.
Lil!
C'est Lil.
O Strutt'ı tanımaz bile. Lil yaptı.
- Elle ne le connaît même pas.
Ve Lil, sen de Bay ve Bayan Strutt'ın kadehlerini dolu tut. - İyi bir kız ol.
Lil, occupe-toi de M. et Mme Strutt.
Dört yıldır birbirimizi tanıdığımızı söyledin. Lil düşünecek ki...
Quand tu as dit 4 ans, Lil...
Lil'in ne düşündüğünü ve fikirlerini, zerre kadar önemsemiyorum.
Je me fiche de ce que Lil peut imaginer.
Ayrıca Lil'in senin korktuğunu görüp tatmin olmasını istemiyorum.
Lil serait trop contente si tu lâchais prise.
Evet, Lil, ne oldu?
Lil, qu'y a-t-il?
Sus, Lil.
Doucement, Lil.
- Nasılsın Lil?
- Salut, Lil.
Lil?
Lil?
25.000'i bana ve Lil'e, 25.000'i sana.
25 000 pour moi et Lil... 25 000 pour toi.
Neden caddenin sonunda Tokyo Lil'i denemiyorsun?
Pourquoi n'essayez-vous pas Tokyo Lil, au coin?
Başına bir şey gelse, Allah korusun tabii, Lil'e iyi bakıldığını bilmek beni çok rahatlatır.
Je touche du bois, mais je serais plus tranquille en sachant Lil a l'abri du besoin.
Başka çarem yoktu. Lil'i tehdit ettiler.
Je n'ai pas le choix, ils menaçaient Lil.
Sonra Wanda, Lil, Harry Jr.'ı alıp buradan gideriz.
On ira prendre Wanda, Lil, Harry Jr.
Artık yokum, Lil.
Plus maintenant, Lil...
Selam Lil. Charlie?
Prends bien soin d'elle!
Gordon size Lil adında bir kadın gösterdi mi?
Gordon vous a montré la nommée Lil?
- Chris senin çöp kutularını da devirmiş.
- Merde, Lil Chris vous a trop? - Hell, ouais.
Chris veledi bu.
Man, qui est Lil Chris.
Gary'nin kukusu var ve James'in kukusu var ve James'in kukusu var ve Annenin kukusu var ve Lil teyzenin küçük, ufak bir kukusu var
Gary a une chatte et James a une chatte et James a une chatte et maman a une chatte et Tante Lil a une petite chatte étroite.
- Başlama yine. Dırdırcı Lily.
- Ne commences pas, Trappy Lil.
Lil Toine kakasını torbaya mı yapacak?
Lil Toine va chier dans un sac?
Lil Toine, kakanı torbaya yapacaksın.
Tu vas chier dans un sac!
- Lil Toine'i görmeye geldi.
- Elle vient voir Toine.
Hey, Lil. Muayenem ne zaman?
Lil, c'est quand, ce putain d'examen médical?
- Lil, para istemiyorum.
- Je n'en ai pas besoin.
Baksana Lil, bu çok hızlı kayar.
Je parie que celle-ci va vite.
Hey, Lil!
Hé, Lil!
- Lil, viski ile su veriomuyuz?
- Lil, est-ce qu'on sert de l'eau avec notre Whiskey?
Lil sana bişeyler almamız gerektigini söyledi.
Lil m'a dit de te trouver quelque chose qui fera baver les gamins.
Lil!
Lil!
Hey, Lil.
Lil!
Mary, bu benim baldızım, Lil Mainwaring.
Ma belle-soeur Lil.
Lil, eminim ki sağlıklı genç bileğin babama bir çay doldurabilecek kadar iyileşmiştir.
Auras-tu la force de verser une 2ème tasse de thé?
Büyüdüğün anlaşılıyor, Lil.
Tu grandis, Lil!
Artık görmüyorum Lil.
Non, Lil!