Lille translate French
54 parallel translation
Lille ve Barelli'de yanan tiyatro da beni kilitlediklerinde öyle sanmışlardı.
Lilli et Barelli pensaient de même en m'enfermant dans le théâtre en flammes.
Yanık ışıyor...
La brumière lille...
Lille'den ayrılmam zor olduğunda neden bırakmadın beni?
Quand j'étais retenue à Lille... pourquoi n'es-tu pas parti?
- Lille'de.
- A Lille.
# 35 yaşında, Lille kentinin varoşunda bir fabrikada teknik müdür.
À 35 ans, directeur technique dans la banlieue lilloise.
Beni Lille'e gönderdiler.
Et moi, vous m'avez expédiée à Lille.
Hayır, Lille körfezi taraflarına.
Non. Non, en Bretagne, mais pas dans l'île, au bord du Golfe
Evde mi bilmiyorum, biz de Lille'den henüz döndük.
Je ne sais pas. On arrive juste de Lille.
Bay Courtois hafta sonu yokmuş ve evini, kendisini ziyarete gelen Lille'de oturan Kuzeni Bay Lavoignat'a bırakmış.
Eh bien... M. Courtois s'était absenté ce week-end. Il avait laissé sa maison à un cousin qui habite Lille et qui était de passage.
Veya trenle Brüksel üzerinden Lille'e yirmi yolculuk. İnanılmaz!
Ce qui fait vingt trains pour Lille via Bruxelles.
Gare du Nord ve Lille'deki Eurostar terminali arasında yükselen bir cep telefonu aktivitesi saptamışlar.
Ils ont intercepté de nombreux appels autour de la Gare du Nord, et près du terminus de l'Eurostar, à Lille.
Belki Lille adliyesi size yardımcı olabilir.
Appelez le tribunal de Lille, ils pourront vous renseigner.
Lille adliyesi mi!
Le tribunal de Lille!
Alo, merhaba Bay Duez. Numaranızı Lille adliyesinden verdiler.
Allo, oui bonjour Mr Duez, j'ai eu vos coordonnées par le tribunal de Lille.
Simone De Lille.
Simone de Lille.
Eğer Simone De Lille zehirlenmişse, bir eşleşme olmasını umuyorduk.
Si Simone De lille a été empoisonnée, on aurait dû avoir une toxico positive.
Adli tabibe Simone De Lille'in cesedinin kaldırılması için sen mi yetki verdin?
Vous avez autorisé le légiste à enlever le corps de simone de Lille?
Simone De Lille'in cesedi için bunca derde katlanmanızın karşılığında, keşke elimde daha kesin sonuçlar olsaydı.
Après tous les ennuis que vous avez eu pour avoir le corps de simone De Lille, je regrette de n'avoir rien de plus concluant.
Calais, Calais'e tayin oldum. Lille yakın..
Avant la Belgique, il y a... le Pas-de-Calais, voilà, tu es muté à côté de Lille.
Lille?
Lille?
Lille, Şehir olan!
Pas sur une île! À Lille, la ville de Lille.
Lille şehri?
La ville de Lille?
Julie Lille yakınında bir yerden bahsetmişti.
Julie m'a dit que vous connaissiez bien la région de Lille.
Kokmuş gibi sanki...
Comme le Vieux Lille. ( autre fromage du Nord )
Lille de bir apartman dairesine benzedi!
On dirait une petit Braderie de Lille, mais sans les prix dessus!
hayır sırtım çok ağrıyor!
On a qu'a manger tous ensemble dans le Vieux-Lille!
Lille biliyorsunuz değil mi, Bay Abrahams?
Vous connaissez le Vieux-Lille, Mr Abrams?
- Eve gidiyorum. - Lille!
Je rentre chez moi.
Ordu Komutanlığı, Batı Cephesi, Lille Fransa Ocak 1917
Haut Commandement, Front Ouest, Lille, France Janvier 1917
Alman Egemenliğindeki Lille Şehri, Fransa.
Ville occupée de Lille, France
Kahretsin bu Lyle.
Merde, est Lille
Bu yüzden Lyle'ı tuttum.
Pour obtenir plus de Lille.
Evet, Lyle tepeye park etmiş.
Oui, Lille possède une maison près
Anlıyorum. Lille için bir bilet, lütfen.
- Je comprends.
Yemeğe Lille'e gittik oradan da Badaboum'a geçtik.
Je l'ai emmené dîner à Lille, et puis ça s'ést terminé au Badaboum.
Patronun annemi Lille'ye götürdü, Akordiyon festivali için.
Ton patron emmène ma mère près de Lille, au Festival de l'Accordéon.
Otelde ona bir güzellik yaptım.
À l'hôtel à Lille, je lui ai fait un petit plaisir.
- Lily ne?
Lille... quoi?
- Lille'in en büyük galerisinin sahibi. - Lille'de mi?
- C'est le plus grand galeriste de Lille.
Gece kulüpleri, Eski Lille, restoranlar.
Enfin, entre instits. On va en boîte, au resto.
Anladığım kadarıyla, bu paket Lille'in hemen dışındaki bir yerden Tayland'a gönderilecek.
De ce que j'ai compris, le paquet va être transféré de quelque part près de Lille à la Thaïlande.
Bu öğleden sonra saat üçte Lill'e giden yol sapağındaki terk edilmiş bir depoda. İşi yapacakları yer orası.
Cet après-midi à 15 h, dans un entrepôt abandonné sur la route de Lille, la transaction aura lieu.
Lille'in dışındaki bir alanda birkaç binaydı ve kimin geldiğini görmek için de oraya bir kamera yerleştirildi.
Des entrepôts dans la campagne, près de Lille... On a mis une caméra pour voir qui viendrait.
Bir Paris değil elbette, Lille bile değil ama insanların buraya uğradığı ve bazen de kaldığı zamanlar oldu.
Ce n'est ni Paris, ni même Lille, mais il fut un temps où les gens passaient par ici et parfois y restaient.
Adam bir kanser araştırma kurumunda CEO ve kadın da Lille Üniversitesi'nde öğretmenlik yapıyor.
Il dirige une association caritative contre le cancer, elle enseigne à l'université de Lille.
Ben IGC Lille bürosundan Daniel Morgan.
Bonjour, Daniel Morgan des bureaux IGC de Lille.
Onu aldım ve Lille'de yemek yemeğe gittik.
On est allé dîner à Lille.
İspanyollar, Charleroi, Tournai, Douai ve Lille gibi şehirleri güçlendirdi.
Les Espagnols ont fortifié Charleroi, Tournai, Douai et Lille.
Bence bütün Flanders'ı yok edelim Lille, ve doğudaki büyük İspanyol üsleri olan Bruges, Ghent, Brüksel ve Namur boyunca.
Il faut isoler les Flandres, ainsi que Lille. Et les grandes bases espagnoles à l'est : Bruges,
Araba dolusu hayvan derisini kaban yaptırmak üzere Lille'e götürüyor.
Je sais qu'il emmène un chargement entier de peaux jusqu'à Lille pour les transformer en manteaux.
- Lille'deki toplantıyı unutmayın.
Allons ailleurs.