English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ L ] / Limbani

Limbani translate French

60 parallel translation
Şimdi, Julius Limbani'yle olan anlaşmaya ne oldu, anlatın.
Expliquez-moi ce qui s'est passé avec Julius Limbani.
Sizi uyandırdığım için üzgünüm, Bay Limbani.
Désolé d'interrompre votre somme, M. Limbani.
General Ndofa, Afrikanın yozlaşmış diktatörlerinden biri, Başkan Limbani'yi devirdi.
Le général Ndofa, l'un des pires dictateurs d'Afrique, renverse Limbani du pouvoir.
Uganda, önce Limbani'yi elinde tutmayı kabul etti. Ama daha sonra, iade etmeyi reddetti.
L'Ouganda a accepté de garder Limbani pour lui puis a refusé de le lui rendre.
Ndofa, Limbani'nin tekrar canlanıp iktidarı ele geçirmesinden korkuyor.
Ndofa ne peut risquer qu'un Limbani ressuscité reprenne le pouvoir.
Limbani meselesinin gizli tutulmasına karşılık bize bakır madenlerini işletme hakkını teklif ettiler.
Il a offert des concessions de cuivre nous appartenant pour que Limbani lui soit remis en secret.
Ndofa, aynı gün Gurundi'den ayrılacak ve Limbani'yi bizzat infaz edip küllerini savurmak için Zembala'ya gidecek.
Ndofa quittera le Gurundi le même jour. Il exécutera Limbani lui-même et dispersera ses cendres.
Birincisi, Limbani'nin Zembala'ya varış tarihini ne zaman doğrulayacaksınız?
Quand confirmerez-vous la date d'arrivée de Limbani à Zembala?
İkincisi, ben Limbani'yle ilgilenirken General Ndofa'yı Gurundi'de tutabilir misiniz?
- Bien. Pouvez-vous retenir Ndofa au Gurundi pendant que je récupère Limbani?
- Julius Limbani yaşıyor. - Beni ilgilendirmiyor.
- Julius Limbani est vivant.
Seni ilgilendiren Afrikalı bir lider varsa, o da Julius Limbani'dir.
Bien sûr que si. S'il y a un leader africain qui t'intéresse, c'est lui.
Limbani'yi tanıyorsun.
Tu connais Limbani.
Elimde, Limbani'yi General Ndofa'dan kurtarmak için bir anlaşma var.
J'ai un contrat pour voler Limbani au général Ndofa.
Limbani, şuradaki barakalardan birinde olacak.
Limbani sera ici, dans une cellule de ce baraquement.
Limbani'yi istiyor musunuz?
Vous voulez Limbani?
Limbani'yle yakından ilgilenen bir hükümet organı tarafından...
D'où sort-il? D'une agence gouvernementale qui s'intéresse à...
Birinci grup, Limbani'yi kurtarıp, havaalanına götürecek.
Le premier groupe libérera Limbani et ira à l'aéroport.
Limbani'yi 200 askerin arasından 25 adamla nasıl kaçıracaksınız?
Comment enlèverez-vous Limbani à 200 soldats avec 25 hommes?
- Limbaniyi kurtarırsak, girmez.
Pas si on sauve Limbani.
General Ndofa, tek kelime bile edemez. Aksi halde, pek çok şeyi halkına anlatmak zorunda kalır. Limbani'nin öldüğünü o söylemişti.
Si le général Ndofa parle, il devra s'expliquer devant son peuple, qui croit Limbani mort, par sa faute.
- Görevimiz, Limbani'yi kurtarmak.
Notre objectif est de libérer Limbani.
Görevimiz, Julius Limbani'nin hayatını kurtarmak ve oradan çıkmasını sağlamak.
Notre mission est de sauver la vie à Julius Limbani et de le sortir de là.
Ben, ne Limbani'yi, ne de onun fikirlerini savunan yandaşlarını tanıyorum.
Je ne connais ni Limbani, ni ses partisans, ni leurs arguments.
Bu mesaja bakılırsa, Limbani'nin yaşlı ve deli bir bayan akrabası rüyasında, onu dirilirken görmüş ve bu söylenti kulaktan kulağa yayılmış.
D'après le message, une vieille folle proche de Limbani l'a vu en vision revenir d'entre les morts et le bruit s'est répandu.
Bizim için farketmez. Onlar gelmeden Limbani'yi kurtarmış oluruz.
On est censés libérer Limbani avant leur arrivée.
- Bunlar Başkan Limbani için.
Pour le président Limbani.
Bay Limbani, benim adım Faulkner. Hareket etmeyin.
M. Limbani, je m'appelle Faulkner.
Önce Bay Limbani'yi indirin. Dikkatli olun.
Aidez-le à descendre et faites attention.
Başkan Limbani, uçak birkaç dakika sonra burada olacak.
M. Limbani, l'avion sera là d'une minute à l'autre.
Limbani'nin kalbi dayanabilirse kendimi çok daha iyi hissedeceğim.
- Tu es content? Si le cœur de Limbani tient, je serai ravi.
Artık Limbani'ye ihtiyacı kalmadı.
Il a dû renégocier avec Ndofa.
Bunu dün yapıp operasyonu iptal edebilirdi.
Adieu Limbani. Ils auraient pu le faire hier et annuler la mission.
Bunu kullanabiliriz.
On est venus pour Limbani.
- Kesinlikle. Güney. Limbani'nin toprakları.
Exactement, le sud.
Oraları iyi bilirim.
Le territoire de Limbani.
Limbani orada doğdu.
Il y a quoi, à Kalima?
Bu, işe yarayabilir, Allen.
Limbani y est né.
Birincisi, Limbani.
Même deux.
En önemlisi.
Primo : Limbani.
Limbani bizi yavaşlatabilir.
M. Limbani nous ralentira.
Limbani'nin hayatta olmasına rağmen, bunu yapabilecek gücüm...
Je pourrais les retourner contre vous. Même Limbani vivant, j'ai le pouvoir de...
Henüz vakit varken Limbani'yi götürün ve bizi rahat bırakın.
Emmenez Limbani et laissez-nous en paix.
Limbani'ye teşekkür edin.
- Dieu soit loué.
Bize uçağa kadar refakat edin.
Loué soit Limbani.
Eğer ülkesini burada kurtaramıyorsa dışarıdan nasıl yapacak?
Pas moi, Limbani. S'il ne peut pas sauver son pays d'ici, que fera-t-on de lui?
Limbani, yarın gece getirecekler.
Limbani arrivera demain soir.
Biz buraya Limbani için geldik.
- Non, c'est le moment.
- Sen, Bay Limbani'yle ilgilen. - Başüstüne, efendim.
Prends soin de M. Limbani.
Bay Limbani.
M. Limbani.
- Doğru bir karar verdin, Allen. - Ben değil, Limbani verdi.
Tu as pris la bonne décision.
- Sandy, sen Limbani'yle ilgilen.
Jesse, part en éclaireur et fonce.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]