English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ L ] / Limo

Limo translate French

229 parallel translation
- Hadi limuzini kaçıracağız.
- On va louper la limo.
Limuzin kaçırılmaz.
Ça ne se loupe pas, une limo.
Limo burada, senatör.
- Limo est arrivé, sénateur.
- Bir Iimo kiralarız...
- On louera une limo et...
Limo'su gelmedi, burada olmalı.
La limousine n'est pas passée me prendre et je pensais le voir ici.
Yolun kenarında beyaz bir sedanla durdu.
Ils se garent près d'une limo blanche.
- Ben beyaz sedanı alıyorum.
Je prends la limo.
Limuzinde sigara içilmez, Julius.
On fume pas dans la limo.
- İçeri sokun, onu limuzine sokun!
montez dans la limousine! - Couvrez-le! montez dans la limo!
- Onu da mı kullanmamı istiyorsun?
- Tu veux que je la prenne aussi? J'dois m'occuper de la limo, de la fille, de toutes les merdes!
Ceketini limuzinde unutmuşsun.
T'as oublié ta veste dans la limo.
Uzay gemisini limo yerine koyarsan ne demek istediğimi anlarsın.
Remplace la limousine par un vaisseau spatial et tu saisis.
Sen, ben ve balonun sana kiralık bir limuzinin arka koltuğunda sarhoş olup oynaşma ihtimalini düşündürmediğini söyle.
Ose me dire que tu n'as pas pensé que toi, moi, le bal, ça n'était pas une possibilité d'un petit coup à l'arrière d'une limo? - Je n'ai pas loué de limo...
"Limo" bir sözcüktür Durant.
"lmpro" est un mot, Durant.
"Limo" sık kullanılan bir sözcüktür.
"lmpro" est un mot commun usuel.
"Limo" ya dokunacak olursan popona şaplağı yersin Gecegezgini.
Touche à mon "impro" et c'estla fessée.
Dinle, bir limuzin bizi alacak.
J'ai réservé une limo qui passera nous prendre.
Şunun boyuna bak, neden limuzin tuttun ki?
Pourquoi tu as pris une limo aussi grande?
- Sen eskiden limuzin şoförü değil miydin?
- Tu n'as pas conduit de limo?
- Limuzin şoförü mü?
- Le chauffeur de la limo?
Eğer beni beş saat boyunca limuzinde bıraksaydın hiç olmazsa pencereyi aralık bırakırdın.
Quitte à me laisser dans la limo pendant 5h, laissez-moi au moins une vitre ouverte.
- Onu bekleyen bir araba varmış. Özel bir limuzin.
Apparemment, une voiture l'attendait, une limo.
- Belki limuzinde doğurursun?
[UNCUT ] Tu devrais venir. [ UNCUT] Tu auras le bébé dans la limo.
Now get out of my limo, bozo. Şimdi çık git limuzinimden, mankafa.
Alors sors de ma limousine, Bozo.
Eğer binada bir tur atmak isteyen olursa güneş doğana kadar kapınızda bir limuzin bekliyor olacak.
Si quelqu'un est intéressé à visiter les lieux... il y aura une limo dehors juste avant l'aube.
O limuzin buraya geldiğinde ona binmek istiyorsan bu sana kalmış.
Tu veux aller dans cette limo quand elle sera là... Comme tu veux. Je ne peux pas prendre cette décision pour toi.
Şeytani bir limuzin mi?
C'est une limo malfaisante?
Bak, eğer size zarar vermek isteseydik limuzini havaya uçurabilirdik öyle değil mi?
Si on vous avait voulu du mal, on aurait fait exploser la limo.
Limuzinle ilgili de haklıydı.
Elle avait raison, concernant la limo.
Dışarıda seni bekleyen bir limuzin olacak.
Une limo t'attendra dehors.
- Beyaz limuzinle sarışın adam çok solgun durur.
Mais robe verte, beau rouquin et limo blanche, je préfère.
- Asıl konudan sapmışsınız.
La limo blanche avec un blond, c'est trop fade. C'est la mise en page de la une qui pose problème?
Siyah saçlı adam, yeşil elbise ve ten rengi limuzin nasıl?
Et beau brun, robe verte et ocre pour la limo?
- Bunu planlamak gerekir.
Tu as ta place dans la limo.
Ama limuzinim var. Büyük, uzun, beyaz, Barbieninki gibi.
J'ai une grande limo blanche comme celle de Barbie.
Gidecek bir araç arıyorsan, bir limuzin buldum diyecektim.
Je voulais te dire que j'ai une limo si t'as besoin que je te dépose.
Ajandam! Limuzinde olmalı!
J'ai dû le laisser dans la limo!
Limuzine binmem bile senin suçundu.
C'est à cause de toi que j'étais dans cette limo.
Oh, um, limuzinimde bıraktım.
Je l'ai laissée dans ma limo.
- Vay canına, güzel bir limuzin.
C'est une sacrée limo!
Limuzinime binmeye korkan basit bir Broadway oyuncusuydun. Bana oral seks yapmanı istediğimi sanmıştın.,
Un simple acteur de Broadway craignant de monter dans ma limo, croyant que je désirais une fellation.
Bir limo da olabilir.
Ou une limousine!
- Bak kim yanaştı. Büyük bir limo.
Sacrée limousine!
Benim limo?
Ma limo?
Hayır, hayır sizin limo değil.
Non!
Nerede kaldı şu araba?
- Où est passée la limo, putain?
- Limuzin ne olacak?
- Et la limo?
Benim limo nerede?
Où est ma limousine?
Bir gece için normal bir gence aşırı baskı uygulanıyor. Taftaya korse iğneleme gibi. boş romantik hareketler.
La pression que cette seule nuit exerce sur l'adolescente moyenne pour qu'elle se montre romantique, mette un bouquet à son corsage et fasse l'amour à un gars dont elle oubliera le nom, pour finir en vomissant à l'arrière d'une limo.
- Benim için de yeşil elbise, kızıl saçlı adam ve beyaz limuzin.
Pour moi, robe bleue, blond et limo noire, c'est le top.
Müthiş bir şey bu.
Pourquoi prendre une limo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]